Translation of "Etmektir" in Arabic

0.003 sec.

Examples of using "Etmektir" in a sentence and their arabic translations:

Hobim eski tapınakları ziyaret etmektir.

هوايتي زيارة المعابد القديمة.

Bir parçası da hatalıysanız bunu kabul etmektir.

يسمحُ لكم بالاعتراف عندما تخطئون.

Bilimle uğraşmanın bedeli, yanıldığınızda bunu kabul etmektir

ثمنُ القيام بالعلم هو الاعتراف عندما تكونوا مخطئين،

Yalan'ı tekrar tekrar ve sadece tekrar etmektir

هو تكرار الكذب مرارا وتكرارا

Bu durumdayken yapılacak ilk şey, panik hissiyle mücadele etmektir.

‫أول شيء يجب عليك عمله في هذا الموقف‬ ‫هو مقاومة ذلك الميل للشعور بالفزع.‬

Yapmaları gereken ilk şey eşlerini ve ailelerini davaya dâhil etmektir.

إنّ عليهم تجنيد شركائهم وعائلاتهم.

En büyük oğlu Hafız'ı yönetmesi için teslim etmektir. o ülkenin gerçek hükümdarı olacak ve Londra'da bir doktorun kızından Şam'daki arazinin hükümdarına dönüşecekti

وتتحول من بنت الدكتور في لندن الى حاكمة الارض في دمشق