Translation of "Ilk" in Arabic

0.031 sec.

Examples of using "Ilk" in a sentence and their arabic translations:

ilk sezonun ilk bölümünde

حيث في الحلقة الأولى من الموسم الأول،

İlk sorunuz--

السؤال الأول هو--

İlk olarak:

أولًا:

- İlk ders kolay.
- İlk ders kolaydı.

الدرس الأول سهل.

- Biz ilk olarak vardık.
- İlk biz ulaştık.

وصلنا أولاً

- İlk defa burada bulunuyorum.
- Burada ilk bulunuşum.

هذه المرة الأولى أكون هنا

- Onu ilk adından biliyorum.
- Onu ilk ismiyle tanıyorum.
- Onu ilk adıyla tanıyorum.
- Ben onu ilk ismiyle tanıyorum.

أعرفه بإسمه الأول.

Ve ilk düşündükleri:

أول ما فكروا فيه كان:

Şimdi, ilk olarak

الآن، أولًا،

İlk durağımız Suriye.

أول محطة سوريا.

İlk başta zor.

في البداية، تكون صعبة.

İlk olarak durun.

أولاً: توقف.

Ofisteki ilk günümde

في أول أيامي في منصبي هذا

İşte ilk sonuçları.

وها هي النتائج المبكرة.

ilk katılımı başlattık.

بمكافأة مالية.

Chobani’nin ilk yıllarında,

في السنوات القليلة الأولى لتشوباني،

İlk işbirliğimizi yapmıştık

ولذا فقد قمنا بإنشاء أول تعاون لنا،

İlk tavsiyem şöyle:

رقم واحد:

İlk ilkemiz sestir.

المبدأ الأول هو الصوت.

İlk ismi Googol'du.

كان اسمه الأول Googol.

Burada ilk bulunuşum.

هذه المرة الأولى أكون هنا

İlk izlenimler kalıcıdır.

الانطباعات الأولى تدوم.

O ilk adımdır.

تلك هي الخطوة الأولى.

Bizim ilk çocuğumuzdu.

كان ابننا الأوّل.

ilk olmak ve o ilk domino taşı olmak.

بأن أكون الأولى، بأن أكون حجر الدومينو.

1992 yılında ilk eşinden boşanıyor. ilk eşi bir model

طلق زوجته الأولى في عام 1992. الزوجة الأولى عارضة أزياء

İlk itiraz şu şekilde,

هذا أول إعتراض كالآتي:

Yıllardır ilk kez gülüyordum.

لأول مرة من سنين.

ilk izleniminizle mücadele edin.

محاربة الانطباع الأول.

İlk yarı, problemi keşfetmek

النصف الأول يدور حول استكشاف المشكلة

İlk kelime, sınıfta öğreniyoruz.

الأولى نتعلمها في المدرسة

Yaptıkları ilk şeylerden birisi

عند تحضير أنفسهم لفعلٍ عنيف

ilk insanlardan biri olabilirim.

فقط من أجل الرياضيات.

Pekâlâ, ilk şey: Döşek!

‫حسناً، أول شيء: الفراش!‬

ilk profesyonel seçmeme katıldım.

حصلت على أول تجربة أداء احترافية

Kariyerimin ilk zamanlarında başladı.

وقد بدأ بوقت مبكر من حياتي المهنية.

İlk hata, neyi ölçtüğümüz.

الخطأ الأول هو ما نقيسه.

İlk vizeme çalışsam da

على الرغم من أني درست لامتحان نصف الفصل...

ilk o zaman anladım.

ما قد يبدو عليه الحبس.

İlk yapacağınız şey nedir?

فما الذي تفعلونه أولًا؟

Mahalledeki ilk proje bu.

هذا أوّل مشروع في الحيّ.

Ancak ilk korku geçtiğinde,

ولكن بعد أن يذهب الخوف الأول،

ilk pramitimiz zosar pramit'i

أول عبادة زوسار

ilk tuhaflığımızdan başlayalım isterseniz

دعونا نبدأ بغربتنا الأولى

Soult. İlk 3'ümüzü

سولت.

İlk yardıma ihtiyacım var.

أحتاج إلى إسعافات أولية.

Bu ilk kez değildi.

لم تكن أول مرة.

Şimdi ilk alıştırma şuydu:

الآن، أول تمرين كان هكذا:

O ilk görüşte aşktı.

كان حبًّا من أوّل نظرة.

Yarın ilk iş günüm.

غدا هو أول يوم عمل لي.

Bugün okulda ilk günü.

اليوم هو اول يوم في المدرسة

İlk buluşmamızı asla unutmayacağım.

لن أنس المرّة الأولى التي خرجنا فيها.

Pazar haftanın ilk günüdür.

يوم الأحد هو أول يوم في الأسبوع.

Benim ilk düşüncem ise;

كانت أول فكرة

Evdeki ilk kişi Fadıl'dı.

كان فاضل أوّل من وصل إلى المنزل.

İlk ay bedava,ilk ay bedavaya kullanıp aboneliğimizi sonlandırabiliyor muyuz?

هل يمكننا استخدام الشهر الأول مجانًا والشهر الأول مجانًا وإنهاء اشتراكنا؟

- Onunla ilk ne zaman tanıştın?
- Onunla ilk kez ne zaman karşılaşmıştın?

متى قابلته اول مره؟

- Bu senin Japonya'ya ilk ziyaretin mi?
- Bu, Japonya'ya ilk ziyaretiniz mi?

هل هذه أول زيارة لك إلى اليابان؟

Jane Aubrey benim ilk çocuğumdu.

جين أوبري، هي طفلتي الأولى.

Cumhuriyet kurulduktan sonra ilk kurulan

بعد تأسيس الجمهورية

Ve ilk savaşlarımızın çoğu dinseldi.

وكانت العديد من حروبنا الأولى دينية.

Ve modern tarihte ilk kez

ولأول مرة في التاريخ الحديث،

İlk Popstar'da hem jüri deneyimsizdi,

كانت لجنة تحكيم المسابقة الأولى عديمة الخبرة،

Beowulf? İngilizce ilk epik eser,

بيوولف؟ أول ملحمة باللغة الإنجليزية

Hayatta hatırladığım ilk keskin umudum.

أول أملي الحاد في الحياة.

Devamında aklıma gelen ilk şey

وأول شيء جاء في بالي هو

İlk çözüm, işaretleri takip etmek

الحل الأول هو اتباع الإشارات

Tüm iç savaşların ilk kurbanları

وهم الضحايا الرئيسيون في كل الحروب الأهلية:

Yolumuzu bulmanın ilk yolu da

والخطوة الأولى للمضي قدمًا

Menopoza girmeden yapılan ilk taraması.

عندما تم فحصها لأول مرة، قبل انقطاع الطمث.

Bunu ilk gördüğümde dehşete kapıldım.

وأصبت بالذعر عندما رأيت ذلك لأول مرة

ilk dürtünüz kalbinizi korumak olabilir.

فإن بوسع ضربات القلب أن تفطر قلبك.

İlk yönetim kurulu toplantımızı yaptık.

وعقدنا أول اجتماع مجالس إدارة.

ilk esprimi bile yapmadan önce

أيقنت حتى من قبل أن أطلق الفكاهة الأولى لدي،

Texas Tech University'de ilk yılımdı.

في جامعة (تكساس) للتكنولوجيا.

İlk olay, Soğuk Savaş'ın sonuydu.

الحدث الأول كان انتهاء الحرب الباردة

Bu çalgının sesini ilk duyduğumda

عندما سمعت صوت هذه الآلة لأول مرة،

ilk IntelliMedicine prototip yazıcıyı yaptık.

لقد قمنا ببناء أول نموذج طابعة ذات ذكاء طبي.

Nehrin ilk dönemecinde, Mark'ın cerrahı

وعند أوّل منعطف في هذا النهر، أخبرنا الطبيب الجرّاح المسؤول عن مارك

O ilk hafta içinde oluyor.

تحدث في الأسبوع الأول.

Ancak ilk aşama cesaret gerektiriyor.

لكن الخطوة الأولى تتطلب الشجاعة.

Bu robotlardan biriyle ilk tanışmam

كانت أول مرة ألتقي فيها بأحد هذه الروبوتات

Yavrular ilk defa yuvalarından çıkacak.

‫ستكون هذه أول مرة‬ ‫تغادر فيها الجراء العرين.‬

Ama artık... İlk defa olarak...

‫لكن الآن...‬ ‫لأول مرة...‬

Herkesin başlayabileceği dört ilk adım,

أربع خطوات أولى تمكّن الجميع في البدء،

ilk gevşek bir ilmektir bu.

على أمل ان كل هذا سيكشف أمره.

ilk filmi tatlı dillim oldu

كان فيلمي الأول هو لساني الحلو

ilk defa bir komedyene verildi

أعطيت لممثل كوميدي لأول مرة

Osmanlı'da ilk defa 1911 yılında

كانت المرة الأولى في الإمبراطورية العثمانية في عام 1911.

1 yıl sonra ilk defa

لأول مرة في عام واحد

Ve dünyanın ilk kadın hükümdarı

وأول امرأة حاكمة في العالم

Bu ise tarihte bir ilk

هذه هي الأولى في التاريخ

, savaşın ilk büyük savaşını yaptı .

وهزم فرقة بروسية بقيادة الأمير لويس فرديناند.

İlk görevi Saragossa Kuşatması'nı desteklemekti.

كان دوره الأول هو دعم حصار سرقسطة.

Evrenin oluştuğu ilk ana dönelim

فلنعد بالزمن إلى أول لحظة في عمر الكون

İlk ay bedava kısıtlamalar geçerlidir

تطبق قيود مجانية في الشهر الأول

İlk başlarda her şey yolundaydı.

‫وكان ذلك جيدًا في البداية.‬

İlk başta, balık avlayacağını düşündüm.

‫في البداية، ظننت...‬ ‫أنها تصطاد السمك.‬

Tom Mary'nin ilk aşkı idi.

توم كان حُبُّ ماري الأوّل.