Translation of "Mücadele" in Korean

0.005 sec.

Examples of using "Mücadele" in a sentence and their korean translations:

Mücadele imkânı istiyorlar.

더 나은 세상을 만들기 위해서요.

Mücadele etmekten korkmazlar.

이걸 가진 사람들은 도전을 무서워 하지 않고,

Mücadele etmekten korkarlar.

도전을 두려워 하고,

Mücadele mi edelim, yüzelim mi?

싸울까요, 띄울까요?

Zorlu bir boşanma süreciyle mücadele ettiyseniz

험악한 이혼 과정을 거친 적이 있다면,

Bu girişmeyeceğim bir mücadele. Aşağı ineceğiz.

싸울 상대가 아니에요 내려갑시다

Fikir adamları eski doktrinlerle mücadele ediyorlar.

견해를 가진 사람들이 오래된 교리에 도전하고 있었어요.

Bu mücadele ve uzman desteği kombinasyonunu

이 도전과 전문가의 도움의 조합을

şimdiye kadar düşünmedikleri bir güçle mücadele etmezsek

그들이 정말 진지하게, 모든 힘을 다해 싸우지 않는다면

Benim için hayatın anlamı devamlı mücadele etmekti,

제게 있어 그 '이유' 는 다시 경쟁하는 걸 의미했습니다.

Iklim değişimiyle mücadele etmek, Atlantik'i geçmeye hazır.

기후변화와 싸우기 위한 임무를 띠고 대서양을 건너기 위한 준비가 되어 있습니다

Bu macerayı tamamlamak için bir sürü mücadele yaşamalıyız.

이 모험에서 이겨내야 할 많은 도전이 있습니다

Büyümeleri ve gelişmeleri için bir mücadele şansı verelim.

성장하고 번영할 수 있도록 싸울 기회를 줍니다.

Ancak daha çok çalıştı, daha çok mücadele etti

그는 굉장한 노력을 쏟았고, 많은 시련에 맞섰으며,

Zaman, gelgit ve cehennemden gelen kökler ile mücadele ediyorum.

시간도 없는데 밀물에, 짜증 나는 뿌리까지

Bu durumdayken yapılacak ilk şey, panik hissiyle mücadele etmektir.

이런 상황에서 가장 먼저 해야 하는 건 당황하지 않는 겁니다

Büyük bir mücadele içerisinde, şehirler buraların etrafına inşa ediliyor,

치열한 경쟁과 엄청난 자원을 쏟아부어 경기장을 만들지만

Ve Amerikalıların %47'si mutlu kalabilmek için mücadele ediyor.

그리고 47%의 미국인들은 만족을 느끼기 어렵다고 해요.

Birliklerinin yaşamak için mücadele edeceğini bilmek bu fakir bölgedeki topraklardan

그의 군대가 이 궁핍한 지역의 땅에서 살아남기 힘들다는 것을 알았기 때문에

Açık düzlüklerde her gece farklı bir mücadele verilir. Afrika Savanı kararıyor.

‎탁 트인 평원에서 ‎매일 밤은 곧 새로운 도전입니다 ‎아프리카 사바나가 ‎더 어두워집니다

Japonya'dan ya da ABD'den kurumsal devlerle mücadele etmesi gerekiyordu. Ancak, aynı zamanda, hükümetin

한 시장을 두고 일본이나 미국의 기업과 경쟁을 했어야 했지. 하지만 또 동시에