Translation of "Etkisi" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Etkisi" in a sentence and their arabic translations:

Domino etkisi yaratan hareketi başlattık.

التي تقطع الطريق التطوري للذكاء الإصطناعي

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı,

تعمُ الفوضى الأرض،

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı!

تعم الفوضى الأرض،

Bu durumun ciddi bir etkisi var,

ولدى ذلك تأثير حقيقي

Leyla uyuşturucu ve alkol etkisi altındaydı.

كانت ليلى تحت تأثير المخدّرات و الكحول.

Gürültünün bir diğer çok önemli sağlık etkisi,

هناك تأثير آخر صحي مهم جدًا للضوضاء

Yani burada bir tür dalga etkisi var.

‫دعم صغار الحائزين ،‬ ‫وتحقيق عائدات أعلى ، وتجنب إزالة الغابات ،‬

Araştırmam bunun önemli bir etkisi olduğunu gösteriyor.

يظهر بحثي أن لها تأثيرا كبيرا.

Gelgitlerin kıyılara etkisi çok büyük boyutlara varabilir.

‫على الساحل،‬ ‫يمكن للتغيّرات المدّية أن تكون عظيمة.‬

Öğretmenin öğrenciler üzerinde büyük bir etkisi var.

للمدرس تأثير كبير على تلاميذه.

Davranış üzerinde çok sınırlı etkisi olduğu gerçeği dışında

باستثناء الحقيقة التي يظهرها العلم

Virüsün tek etkisi boğularak ölmek de değil üstelik

التأثير الوحيد للفيروس هو عدم الموت عن طريق الغرق

Stresin sağlığınız üzerinde çok büyük olumsuz etkisi olabilir.

- يمكن للإجهاد أن يؤثر تأثيرا سلبيا كبيرا على صحتك.
- يمكن للتوتر أن يؤثر تأثيرا سلبيا كبيرا على صحتك.

Günlük hayatlarımızda nasıl çevremizin etkisi altında kaldığımızla da alakalı.

بل يتعلق الأمر أيضًا بكيفية تأثرنا في حياتنا اليومية.

Solar fırtınanın dünyada ki bir diğer etkisi ise şu

تأثير آخر للعاصفة الشمسية في العالم هو ذلك

Dışarıda olmanın virüsün kendisi üzerinde de bir etkisi var.

والتواجد في الخارج له تأثير على الفيروس نفسه أيضا.

Görünüşe göre dev midyelerin mercan resifleri üstünde büyük etkisi var.

اتّضح أن للمحّارات العملاقة أثر كبير على الشعب المرجانية.

Yetişkinliğe ulaşana kadar hüküm sürdü, ancak gücü ve topraklarındaki etkisi

لكن سلطتها وأراضيها

Ve eni sonu herkes sarhoş ya da madde etkisi altında olmadığımı,

وفي النهاية، أدرك الجميع أنني لم أكن ثملاً، أو متعاطياً للمخدرات

Bundan etkilenen Suriye rejimi günlerle genişledi, Emma'nın etkisi müdahale ederek genişledi.

النظام السوري المصابين منه مع الايام توسع نفوذ ايما لتتدخل

Testere pullu engereğin etkisi çok çabuk görüldüğü için bir saatin altında öldürebilecek bir zehir.

‫لأن سم الأفعى الحارية‬ ‫يسري بسرعة كبيرة في الدم،‬ ‫فهو واحد من السموم‬ ‫التي يمكنها القتل في أقل من ساعة.‬

Ve kocasının kararları üzerindeki etkisi güçlü bir şekilde arttı ve insani yardım çalışmaları yoluyla

وزاد تأثيرها في قرارات زوجها بقوة ووسعت من الترويج لنفسها