Translation of "Sağlık" in Spanish

0.008 sec.

Examples of using "Sağlık" in a sentence and their spanish translations:

- Sağlık zenginliktir.
- Sağlık servettir.

La salud es riqueza.

Sağlık sigortası.

el seguro médico,

Emeğine sağlık.

Gracias por el esfuerzo.

Ayağına sağlık.

- Gracias por haber venido.
- Gracias por venir.

Zihinsel sağlık teşhisleri,

sus diagnósticos de salud mental,

Sağlık durumu kötü.

- Su estado de salud no es bueno.
- Su estado de salud es malo.

Halk sağlık hizmetlerinin gerilemesi,

decadencia del sistema de salud pública y falta de medicamentos,

Günümüzde, Norveç sağlık bakanı

En la actualidad, el ministro de sanidad noruego

Sağlık sigortamı kullanabilir miyim?

¿Puedo usar mi seguro médico?

Sağlık sigortanız var mı?

- ¿Tiene seguro médico?
- ¿Tiene usted seguro médico?

Sağlık altından daha değerlidir.

La salud vale más que el oro.

Sağlık sigortan var mı?

¿Tiene seguro médico?

Sağlık mutluluk için gereklidir.

La salud es indispensable para la felicidad.

Tom'un sağlık durumu kötü.

Tom tiene mala salud.

Koşmak sağlık için iyidir.

Correr hace bien para la salud.

Sağlık ve lezzet için!

¡Por la salud y el placer!

Sağlık en önemli şeydir.

La salud es lo más importante.

Sağlık ılımlılık ile tutarlıdır.

La salud coexiste con la templanza.

Alkol sağlık için zararlıdır.

El alcohol es perjudicial para la salud.

Bu sağlık için iyidir.

Es bueno para la salud.

Sağlık sigortası almak istiyorum.

Me gustaría tener un seguro médico.

Tom'un sağlık durumu iyi.

Tom está bien de salud.

Sağlık her şey demektir.

La salud lo es todo.

Sağlık durumu çok kötü.

Su estado de salud es muy malo.

- Sağlık servetten daha iyidir.
- En büyük servet sağlıktır.
- Sağlık zenginlikten iyidir.

La salud es mejor que la riqueza.

Dördüncü şey ise duygusal sağlık.

Cuarto: el bienestar emocional.

Yerel sağlık kuruluşları ile çalışarak

Trabajando con una organización local de la salud,

Sağlık hizmetlerinin olmayışı bir yana

no hay que decir de los sistemas de saneamiento,

Hatta belki sağlık lensiyle bakmalıyız.

quizá, incluso, desde una perspectiva médica.

Hasta sağlık hizmetleri hakkında konuşuyor.

habla sobre el servicio de salud del paciente.

Ancak evde sağlık bakımı, Niels --

Pero Niels, es cuidado médico en casa...

Sağlık kaynaklı sosyal sonuçlar var,

y tenemos determinantes sociales en salud,

Sağlık sigortası kartımı getirmeyi unuttum.

Olvidé traer mi credencial de seguro médico.

Sağlık sorunları nedeniyle okulu bıraktı.

Ella dejó la escuela por motivos de salud.

Sağlık gözetim memuru restoranı kapattı.

Bromatología clausuró ese restaurante.

Erken kalkmak sağlık için iyidir.

Levantarse pronto es bueno para la salud.

Hasta arkadaşımın sağlık durumunu sordum.

Pregunté por mi amigo enfermo.

İyi yiyecek iyi sağlık getirir.

La comida buena trae la buena salud.

Sağlık benim için her şey.

- La salud significa todo para mí.
- La salud lo es todo para mí.

Tom'un ciddi sağlık sorunları var.

Tom tiene serios problemas de salud.

Ulusal Sağlık Hizmeti’nde psikoterapi hizmeti veriyordum.

haciendo terapia verbal en el Servicio Nacional de Salud (NHS),

Kasım 2016'da, ABD Sağlık Bakanlığı,

En noviembre de 2016 el Cirujano General de EE.UU.

Sağlık çalışanları bir kamera yerleştirildiğini biliyorlar.

El personal médico estaba al tanto de las cámaras.

Yüksek kaliteli sağlık hizmetleri, gıda güvenliği

a través de educación gratuita y de calidad,

Dünya Sağlık Örgütü Lancet Komisyonu'na göre,

que de acuerdo con la Comisión Lancet de la OMS

Bazen ihtiyaç duydukları sağlık ürünlerini bulamazlar.

a veces no tienen el producto médico que necesitan.

Sigara içmek sağlık için faydalı değildir.

- Fumar es malo para la salud.
- Fumar no es bueno para la salud.
- Fumar no es bueno para tu salud.

WHO, Dünya Sağlık Örgütü anlamına gelir.

OMS significa Organización Mundial de la Salud.

Bu şeyler sağlık için tehlikeli mi?

Esas cosas, ¿son peligrosas para la salud?

Hastalık gelene kadar sağlık değerli değildir.

No se valora la salud hasta que viene la enfermedad.

Burada bir sağlık ekibine ihtiyacımız var.

¡Necesitamos un equipo médico!

Onun sağlık taraması olumsuz sonuçlar göstermedi.

Su chequeo de salud no mostró resultados negativos.

Bunun yanında, onun sağlık durumu iyiydi.

Dejando esto de lado, él tenía una buena salud.

Sigara içmek sağlık için iyi değildir.

Fumar no es bueno para la salud.

Kral sağlık sorunları için tacını bıraktı.

- El rey abdicó por motivos de salud.
- El rey abdicó por problemas de salud.

Sağlık mutluluk için gerekli bir koşuldur.

La salud es una condición indispensable para la felicidad.

Sağlık mutluluk için önemli bir faktördür.

La salud es un factor importante para la felicidad.

Sağlık başarı için önemli bir koşuldur.

La salud es un requisito importante para el éxito.

Mülteci kamplarındaki sağlık koşulları çok kötüydü.

Las condiciones sanitarias en los campamentos de refugiados eran horribles.

Ulusal Sağlık Hizmeti'nin yıllar süren psikoterapi için

y el NHS no puede costear tratamientos prolongados,

Mükemmel sağlık, gerçek benliğinizi keşfetmek, ruhunuzu diriltmek,

la perfecta salud, descubrir el yo verdadero, resucitar el alma

Çoğunun sağlık durumu seyahat için uygun değil.

y muchos no están bien de salud como para viajar.

Bireysel faturalarımız düşer miydi? Sağlık sigorta primlerimiz?

¿Bajarían nuestras facturas individuales? ¿Nuestras primas de salud?

Gürültünün bir diğer çok önemli sağlık etkisi,

Otro efecto del ruido muy importante para la salud

Sağlık sistemine sahip olamamanın sıradan insanların hayatını

cómo la falta de acceso a servicios de salud seguros y asequibles

Makul bir egzersiz iyi sağlık için gereklidir.

El ejercicio moderado es necesario para tener buena salud.

- Sağlık zenginliğin üstündedir.
- En büyük servet sağlıktır.

La salud está por encima de la riqueza.

Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil.

Tom ya no está cubierto por el seguro médico de sus padres.

Sağlık görevlilerinin en başından beri korktuğu buydu.

"Es lo que los funcionarios de salud han temido todo este tiempo."

Söylemeye gerek yok, sağlık zenginlikten daha önemlidir.

No hace falta decir que la salud es más importante que la riqueza.

Temiz hava ve egzersiz, sağlık için iyidir.

Aire fresco y ejercicio son buenos para la salud.

Tom'un sağlık problemlerini sana anlatmak etik olmazdı.

Sería poco ético de mi parte contarte sobre los problemas médicos de Tom.

- Tom'un sağlığı nasıl?
- Tom'un sağlık durumu nasıl?

¿Cómo va la salud de Tom?

Sadece zenginliği olanlar için sağlık zenginlikten iyidir.

La salud es mejor que la riqueza, para el que solo tiene riqueza.

- Sigara içmenin sağlık için zararlı olduğu apaçık.
- Sigara içmenin sağlık için zararlı olduğunu söylemeye gerek yok.

- Se va sin decir que fumar es malo para la salud.
- No hace falta decir que fumar es malo para la salud.

Yalnızlık ve tecritin içe işleyen sağlık etkileri var.

La soledad y el aislamiento tienen un profundo impacto en la salud.

Bu hala büyük bir genel sağlık sorununu oluşturuyor,

aun constituye un problema importante de la salud pública

Geç saatlere kadar kalmak sağlık için iyi değildir.

- Quedarse hasta tarde no es bueno para la salud.
- Quedarse despierto hasta altas horas de la noche no es bueno para la salud.

Hükümet şimdi sağlık servisi bölümlerini özelleştirme planlarından vazgeçti.

El gobierno ha renunciado a sus planes de privatizar partes del servicio de salud.

- Sağlık zenginlikten daha önemlidir.
- En büyük servet sağlıktır.

La salud es más importante que la riqueza.

WHO Dünya Sağlık Örgütü için kullanılan bir kısaltmadır.

- OMS significa Organización Mundial de la Salud.
- OMS es la abreviatura de Organización Mundial de la Salud.

Sağlık sektörü ülke için en büyük sorunlardan biridir.

El sector de la salud es uno de los más problemáticos del país.

Uyku ve iyi yemek iyi sağlık için gereklidir.

Dormir y comer bien son necesarios para una buena salud.

Mutluluk iyi bir sağlık ve kötü bir bellektir.

La felicidad es tener una buena salud y una mala memoria.

Numuneler tüm dünyadaki iki yüz sağlık kurumundan toplanmıştır.

Las muestras fueron reunidas de doscientas instituciones médicas de todo el mundo.

Kendimi iyi hissetmiyorum. En yakın sağlık merkezi nerede?

No me siento bien. ¿Dónde está el consultorio médico más cercano?

Yani az uyku, bir erkeği bu önemli sağlık açısından

Es decir, la privación del sueño envejece a los hombres una década

Sağlık hataları ABD'de ölümlerin, kanser ve kalp hastalıklarından sonra,

Se ha reportado que los errores médicos son la tercera causa de muerte en EE. UU.,

Sigara içmenin sağlık için bir tehlike olduğu bir gerçektir.

Es un hecho que fumar es un peligro para la salud.

Sağlık değerli bir hazinedir, kıymeti sadece hasta olunca bilinir.

La salud es un tesoro cuyo valor lo conocen sólo los enfermos.

Sağlık açısından bakıldığında Tokyo böylesine güzel bir yer değil.

Desde el punto de vista de la salud, Tokio no es un lugar tan bueno para vivir.

Sigara içmenin sağlık için kötü olduğu bilinen bir şey.

Es sabido que fumar es malo para tu salud.

Sağlık harcamalarında neyin ne kadar olduğunu baştan bilsek ne olurdu?

¿Qué pasaría si todos supiéramos por adelantado lo cuesta la atención médica ?

2011'de Dünya Sağlık Örgütü, yalnızca üye Batı Avrupa devletlerinde

En 2011, la Organización Mundial de la Salud estimó

Her zamankinden daha fazla bir sağlık bakım sistemi reformu gerekli.

Más que nunca, se requiere una reforma al área de salud.