Translation of "Altına" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Altına" in a sentence and their arabic translations:

Diğerinin altına girmesiydi

كان أن يذهب تحت الآخر

Ve yer altına kilitliyorlardı.

وتستكشفه من باطن الأرض.

Anayasada güvence altına alınmış.

والمنصوص عليها في دستورنا.

Tom masanın altına saklandı.

اختبأ توم تحت الطاولة.

Parayı alıp altına yatırmıştım.

واستثمرتها في الذهب في فترة مراهقتي.

Yani timsahları mercek altına aldık;

الذين هم أقرب أقربائهم الأحياء،

Yerin altına, okyanusun derinliklerine saklayabiliriz.

عميقًا في باطن التربة، أو في المحيطات.

Ve karantina altına alınmasını sağlayın

واحصل عليه في الحجر الصحي

Tom kendini masanın altına sakladı.

اختبأ توم تحت الطاولة.

Elini taşın altına sokması lazım.

أخذ زمام المبادرة، وتحمل المسؤولية.

Tom kitabı yastığının altına gizledi.

أخفى توم الكتاب تحت الوسادة.

Polisler Tom'u gözetim altına aldılar.

وضعت الشرطة توم تحت المراقبة.

Vadinin altına geçip dağlara ulaşmalıyım. Ah!

‫أريد اجتياز قاع الوادي وصولاً للجبال.‬ ‫يا للهول!‬

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı,

تعمُ الفوضى الأرض،

Kargaşa her yeri etkisi altına aldı!

تعم الفوضى الأرض،

Altına hücum döneminde binlerce insan ölmüş.

‫مات آلاف الناس ‬ ‫أثناء عصر حمى التنقيب عن الذهب.‬

Bu görüntüleri öğretmen kayıt altına alabiliyor

يمكن للمدرس تسجيل هذه الصور

Temasta bulunduğu herkeste karantina altına alınacak

سيتم عزل جهة الاتصال للجميع

Hastalığa yakalananları nerede tedavi altına alacağız

أين نعالج المرضى؟

Ve yağmurdan önce yaprakların altına gizlenerek

ويختبئون تحت الأوراق قبل المطر

Sami, Leyla'nın cesedini teknenin altına yerleştirdi.

وضع سامي جثة ليلى في قعر القارب

Ve sonra da fincanların altına geri atlıyorlar.

وبعدها تقفز أسفل الأكواب.

Yapacağı ilk şey kaputun altına bakmak olur

فإن أول شيء يفعله هو فحص ما تحت غطاء الموتور.

Bunu altına koyup bir testere gibi kullanacaksınız.

‫وتضعه أسفله وتستخدمه كمنشار احتكاك.‬

çalışmalarının yapıldığı ve bunların kayıt altına alındığı

تم عملهم وتسجيلهم

Ve kocaman, zehirli bir anemonun altına gizlendi.

‫وأخذ يختبئ‬ ‫تحت نباتات شقائق النعمان الكبيرة السامة.‬

İtfaiyeciler, yangını binanın arkasında kontrol altına alabildiler.

استطاع الاطفائيون كبت الحريق الى الجزء الخلفي من البناية .

Bir valizin içine konmuş ve evin altına gömülmüştü.

كانت معبئَةً في حقيبة سفر ومدفونة تحت المنزل.

Kirliliklerini kontrol altına alıp savaşa önderlik etmeleri gerekiyor.

السيطرة على التلوث ، وقيادة المعركة.

Şimdi ise virüsü kontrol altına alıp yayılmasını engelliyorlar

الآن يسيطرون على الفيروس ويمنعونه من الانتشار.

Karıncaların hemen hemen hepsi yer altına yuva yapıyor

تقريبا كل عش النمل تحت الأرض

. Aşağıdakiler: Ülkeyi tam anlamıyla güvence altına alabilmek için

الجديدة اخراج اي قواتٍ اجنبيةٍ او ميليشياتٍ مسلحة لتكون قادرة

Topluluk karşısında konuşma heyecanımı kontrol altına alabilmek için

من أجل التمكن من السيطرة على توتري عند التحدث أمام الجمهور

İnsanların dikkatini vermediği bir anda limonları fincanların altına koyun.

عندما لا يكون الناس منتبهين، ضع الليمون أسفل الأكواب.

Akrepler her zaman çalıları ve taşların altına saklanmayı severler.

‫تحب العقارب الشجيرات الصغيرة ‬ ‫والاختباء أسفل الصخور.‬

Bu tür büyükçe taşların altına da bakmaya devam edeceğiz.

‫انظر، سنتابع قلب ‬ ‫أي من هذه الصخور الأكبر حجماً.‬

Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.

‫بعد انتهاء التزاوج،‬ ‫تتوجه الإناث إلى ما تحت الأرض‬ ‫لوضع بيوضها...‬

şimdi bir oyun söyleyeceğim bir çoğunun bilinç altına yerleşmiştir

الآن سأقول لعبة يوجد الكثير منها في اللاوعي

Lannes'ın eski rakibi Mareşal Bessières geçici komutası altına alındı.

تم وضع المارشال بيسيير منافس لانز القديم تحت قيادته المؤقتة.

Okyanus sularının altına gömülü Atlantis medeniyetinin efsanesini canlandırdığı zaman

تفاؤلاً من بقية الاوراق البحثية الاخرى. عندما احيا اسطورة حضارة

Heyecanını çok daha rahat bir şekilde kontrol altına alacak.

سيتمكن من السيطرة على توتره بشكل مريح أكثر.

Akrepler her zaman küçük çalıların ve taşların altına saklanmayı severler.

‫تحب العقارب الشجيرات الصغيرة ‬ ‫والاختباء أسفل الصخور.‬

Sağa gitmeye karar verirsek parlak güneşin altına çıkma riskine gireriz.

‫إن قررنا التوجه يميناً،‬ ‫سنجازف بالتعرض للشمس اللاهبة.‬

Bunun yerine zorla emekliye ayrıldı ve polis gözetimi altına alındı.

وبدلاً من ذلك ، أُجبر على التقاعد ووضع تحت مراقبة الشرطة.

ön taraftan parçalanmak ve basınç altına almak Kuşatılmış Rus müttefikleri.

لسحق من خلال الجبهة، وتخفيف الضغط من الحليف الروسي المحاصر بهم.

Bu sefer bir kadın hakkındaki cinsiyetçi söylemleri kayıt altına alındı

هذه المرة تم تسجيل الخطاب الجنسي حول امرأة

Bakın, bu büyük taşların altına bakmaya devam edeceğiz. Bunun altındakine bakın.

‫انظر، سنتابع قلب ‬ ‫أي من هذه الصخور الأكبر حجماً.‬ ‫فلنر ما بأسفل هذه الصخرة.‬

3) Ve ordusu dinlenir dinlenmez, Galyalı birliklerin bağlılığını güvence altına almak.

3) وبمجرد إراحة قواته تحرك بسرعة لتأمين ولاء القبائل الغالية

Sizin nelerinizi kayıt ettiğini neler kayıt altına aldığını dudağınız uçuklar zaten

الهربس ، ما قمت بتسجيله وما قمت بتسجيله

Bilinen ve kayıt altına alınan 0.02 saniye Dünya'nın zamanından ileride yaşamaktadır

معروف ومُسجل 0.02 ثانية قبل وقت الأرض

"Sağlık yetkilileri endişe verici bir SARS salgınını kontrol altına almaya çalışıyor"

حينما حاول مسؤولو الصحة السيطرة على تفشى مرض السارس.

Siyasi açıdan şüpheli bu generallerle olan bağları Berthier'in kendisini mercek altına aldı.

وضعت العلاقات مع هؤلاء الجنرالات المشتبه بهم سياسيًا برتيير نفسه تحت الأضواء.

1810'da Portekiz'in işgali için Mareşal Masséna'ya katıldı, ancak komutası altına alınmaktan

في عام 1810 ، انضم إلى المارشال ماسينا لغزو البرتغال ، لكنه استاء بشدة

Bakın, şu çıkıntı yapan kayalığın altına sığınabiliriz. İhtiyacınız olan bu, sadece güneşten kaçıp gölgeye girmek.

‫انظر، يمكننا أن نستظل ‬ ‫تحت هذا البروز الصخري.‬ ‫هذا كل ما تحتاج له. هذا يكفي‬ ‫للهروب من حرارة الشمس والاستظلال به.‬

Aşağı Elbe Nehri'ni ve Napolyon'un stratejik kuzey kanadını güvence altına alan sert ve etkili bir Hamburg valisiydi

حيث قام بتأمين نهر إلبه السفلي والجناح الشمالي الاستراتيجي لنابليون. قام بتنظيم