Translation of "Ciddi" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "Ciddi" in a sentence and their arabic translations:

- Ciddi ol.
- Ciddi olun.

كُن جدياً.

- Bu çok ciddi.
- Bu gerçekten ciddi.
- O çok ciddi.

هذا جدي للغاية.

ciddi söylüyorum.

أنا جاد.

Ciddi olamazsın.

لا يمكن أن تكون جاداً.

Durumunuz ciddi değil.

حالتُُك ليست سيئة.

Lütfen ciddi ol.

- كُن جادًّا أرجوك.
- كوني جادًّة أرجوكِ.

Çok ciddi söylüyorum bunu.

أقول هذا بشكل جاد للغاية.

Midemde ciddi kramplar var.

‫تقلصات حقيقية بالمعدة،‬

Bu ciddi bir problemdi.

لقد كانت مشكلة حقيقية.

Gibi ciddi tehlike altındalar

وتأخر في النمو والتكلم،

Anlaman gerekir, bu ciddi.

ينبغي أن تدرك أن هذا جد.

Bunun ciddi olduğunu biliyorum.

أنا أعلم أنها كانت خطيرة

Ciddi insanlar bu işi yaparlar,

يقوم الجادون بهذا العمل،

Bu çok ciddi bir arazi!

‫هذه تضاريس خطرة!‬

- Sami ciddi zihinsel hastalık belirtileri göstermiyordu.
- Sami ciddi akıl hastalığı belirtileri göstermiyordu.

لم يبدِ سامي أيّ أعراض تدلّ على مرض عقليّ خطير.

Insanların sürdürebilmek adına ciddi çaba gösterdiği

أنه بدل العمل مع تلك الصورة الإيجابية

Son on yılda ciddi anlamda yavaşladı.

بشكل ملحوظ خلال العقد الماضي.

Ciddi korktum, karakol falan karışık işler.

شعرت بالخوف الشديد، مركز شرطة أو شيء من هذا القبيل أي أعمال معقدة.

Cinselliğimi nasıl deneyimlediğim ciddi anlamda değişti.

كيف أختبر أن هويتي الجنسية أمر مختلف تمامًا.

Bunun ameliyatlar için ciddi sonuçları olabilirdi.

وأن لهذا قد يكون له نتائج خطيرة أثناء العمليات الجراحيّة.

Kartacalıların İberya'da ciddi şekilde gerilemesine rağmen

على الرغم من أن القرطاجيين يواجهون انتكاسات خطيرة في أيبيريا

Bakın, ciddi şekilde su toplamaya başladı.

‫انظر، البثور تتزايد الآن.‬

Peki ya durum daha ciddi ise

ماذا لو كان الوضع أكثر خطورة

şimdi birde durumun ciddi tarafından bakalım

الآن دعونا نلقي نظرة على الجانب الخطير من الوضع

Bu durumun ciddi bir etkisi var,

ولدى ذلك تأثير حقيقي

"Bu ciddi bir sorun." diye düşündüm.

‫فقلت في بالي: "هذه مشكلة حقيقية الآن.‬

Oğlan ciddi bir hastalıkla mücadele etti.

كان ذلك الفتى يصارع مرضا خطيرا.

Sami vücudundaki birkaç ciddi yaradan muzdaripti.

تعرّض سامي لعدّة جروح خطيرة في جسمه.

Fakat gittikçe daha ciddi şekilde engelli oldum.

ولكنني استمريت لأصبح شديدة الإعاقة.

Tüm bu politikaların ciddi hatalar olduğunu söyler

ضد فرض كل تلك السياسات واعتبروها خطأً فادحًا،

Ama ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya.

لكنهم واجهوا تحديا خطيرا.

Bu sorun ciddi olmasa Tom burada olmaz.

لو لم تكن المسألة جدية، لم يكن توم ليتواجد هنا.

Fadıl, Leyla sayesinde ciddi bir depresyondan çıktı.

تعافى فاضل من اكتئاب حادّ بفضل ليلى.

- Tom'un sakatlığı ciddi değil.
- Tom hafif yaralı.

اصابه توم ليست خطيره

Başlıklı bir bölümün olacağına dair ciddi şüphelerim var.

"ماذا تفعل حين يشهد ابنك حادثة انتحار بالطلق الناري؟"

Gezegeni stabilize etmek konusunda ciddi bir yaklaşım sunmalıyız.

نحن بحاجة إلى أن نكون جادين بشأن استقرار كوكبنا.

Midemde ciddi kramplar var. Ne olduğunu çok iyi biliyorum.

‫تقلصات حقيقية بالمعدة،‬ ‫أعرف جيداً ما سببها،‬

Bir kez ciddi şekilde yaralandı ve bir kez yakalandı.

أصيب مرة واحدة بجروح خطيرة وأسر مرة.

O eski arabayı satın almayı ciddi olarak düşünüyor musun?

هل أنت تفكر جديا في شراء هذه السيارة القديمة؟

Ve taşınan oksijen yetersizliği sonucu ciddi organ hasarı meydana geliyor.

مما يتسبب بضرر بالغ للعضو جراء نقص بنقل الأوكسجين.

Ciddi kayıplar almalarına rağmen Memlük komutanı hattını sağlam tutmayı başardı

على الرغم من تكبده خسائر كبيرة، حافظ قائد المماليك على استقرار خطه عندما كان يدور حول

Yolda ciddi bir yaralanma geçirmesine rağmen İspanya'nın işgali için Napolyon'a katıldı .

نابليون لغزو إسبانيا ، على الرغم من تعرضه لإصابة خطيرة أثناء القيادة في الطريق.

Söylentiler ciddi olsun ya da olmasın, Mayıs ayında İngilizler ve Portekizliler Soult'u

وسواء كانت الشائعات خطيرة أم لا ، فاجأ

ciddi alay ve sert eleştirilerle karşı karşıya kaldıkları bu evlilik sözleşmelerinin resimlerini

الزواج هذه والتي واجهوها بسخريةٍ شديدة ونقدٍ لاذع حيث