Translation of "çıkıyor" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "çıkıyor" in a sentence and their arabic translations:

Volkanlardan çıkıyor?

يخرج فقط من البراكين؟

Solar fırtınalar çıkıyor

العواصف الشمسية تخرج

Bakalım bu nereye çıkıyor.

‫فلنر أين يقودنا هذا.‬

Sonra Lyne podyuma çıkıyor.

نزل لين عن المنصة.

Yer üstüne inşa çıkıyor

يبني على الأرض

Göğsüne vuruyor ve sahneden çıkıyor.

ضرب صدره، وبعدها غادر.

Koridorda yürüyorum ve karşıma çıkıyor.

أسير بالرواق وأُفاجأ باختلافٍ ما.

Bir sürü insan sinemadan çıkıyor.

الكثير من الناس يخرجون من دار السينما.

O, bu projeye karşı çıkıyor.

- هو يعارض هذا المشروع.
- هو ضدّ هذا المشروع.

O, bu girişime karşı çıkıyor.

- هو يعارض هذه المبادرة.
- هو ضدّ هذه المبادرة.

Ve sizi umursayan bir evrene çıkıyor.

المتواجدين من أجلك والمهتمين بك.

Ciddiye alınmamak artık hep karşıma çıkıyor.

يحدث ذلك طوال الوقت الآن.

Bu beş erkek gece devriyesine çıkıyor.

‫هذه الذكور الـ5 تخرج في جولة ليلية.‬

Zamanı hızlandırınca ölümcül sırları ortaya çıkıyor.

‫تسريع الوقت يكشف سرها المميت.‬

Karşımıza korkunç bir sonuç ortaya çıkıyor

لدينا نتيجة رهيبة

Asıl anormallik şurada karşımıza çıkıyor bizim

نرى الشذوذ الحقيقي هنا

Ama bazen ortaya iki bacak çıkıyor.

‫لكن أحيانًا، تخرج ساقان منها.‬

Tatillerinizde bazen yurt dışına çıkıyor musunuz?

هل تذهب أحيانا إلى خارج البلاد لقضاء عطلتك؟

Doğru olmadığı veya eksik olduğu ortaya çıkıyor.

يتبين بإنه غير صحيح أو غيرمكتمل.

Hiçbir şeyin gerçeğin dışına çıkamayacağı ortaya çıkıyor.

وتبين بإنه ابعد مايمكن عن الحقيقة.

Elini her yıkadığında, ekrandaki rakamlar yukarı çıkıyor

كل مرة تغسل فيها يديك، الرقم الموجود في الشاشة يرتفع

Toplumsal cinsiyet ayrımları nereye gitsem karşıma çıkıyor.

أقابل اختلافات بين الجنسين أينما ذهبت!

Bu hastalıkta ise şöyle birşey karşımıza çıkıyor

في هذا المرض ، نرى شيئًا مثل هذا

Derken bizim karşımıza şöyle bir olay çıkıyor

عندما نقول إننا نواجه حدثًا مثل هذا

Cebinden 5 cent değerinde bir jeton çıkıyor

تخرج عملة معدنية بحجم 5 سنت من جيبك

Fakat babası dahil herkes buna karşı çıkıyor

ولكن الجميع ، بما في ذلك والده ، ضد ذلك

Diyorum ki "Kesin kedi çıkacak" ve kedi çıkıyor.

بداخله أقول "إنها بالتأكيد القطة" والقط يخرج

Yakınlaşma, yaratıcılık ve inovasyon organizasyon içinde ortaya çıkıyor.

فإن عوامل التعاون والإبداع والابتكار تزدهر في المنظمة.

Güneş batıyor. Fokların avladığı balıklar derinlerden yukarı çıkıyor.

‫بغروب الشمس،‬ ‫تصعد الأسماك‬ ‫التي تتغذى عليها الفقمات من الأعماق.‬

Gece olunca, mercanların bile karanlık yüzü ortaya çıkıyor.

‫ليلًا، حتى الشعاب المرجانية‬ ‫يكون لها جانب مظلم.‬

çünkü bir çok filminde bu isimler çıkıyor karşımıza

لأنه في العديد من الأفلام تظهر هذه الأسماء

Bizim burda karşımıza şimdi iki tane seçenek çıkıyor

الآن لدينا خياران هنا

Az önce söylemiştim manyetik alan bir kutuptan çıkıyor

لقد قلت للتو أن المجال المغناطيسي يخرج من القطب

Hiçbir yerde ahır ve at bakım bileti çıkıyor.

لا توجد أي اسطبلات وتذاكر رعاية الخيول في أي مكان.

Ondan sonra Aleksander Wolszczan adında bir kişi sahneye çıkıyor.

واعتلى المنصة شخص آخر يدعى الكساندر ولشان

Bir süreden sonra ise çileden çıkıyor sınıf ayrımı yüzünden

بعد فترة ، يشعر بالغضب من الانفصال الطبقي

Derken, yaptığı 126 riskli işlemin tamamından başarılı şekilde çıkıyor

بعد ذلك ، نجح في الخروج من جميع المعاملات الخطرة الـ 126 التي قام بها.

John Titor adında bir adam karşımıza çıkıyor bu sefer

هذه المرة يظهر رجل يدعى جون تيتور.

Ve bu çizgileri çizerken, tüm bu hikâyeler ortaya çıkıyor.

‫وبينما أرسم كل هذه الخطوط،‬ ‫تُطرح كل هذه القصص.‬

Anisa'nın aksine çoğu resmi ziyarette kocasıyla birlikte karşımıza çıkıyor.

تظهر مع زوجها في اغلب الزيارات الرسمية على عكس انيسة التي

Yeni Ay'ın oluşturduğu gelgitten faydalanarak binlerce soydaşıyla beraber yüzeye çıkıyor.

‫يساعدها مد المحاق،‬ ‫يعتلي الآلاف من نوعها السطح.‬

Dokunacak mesafeye geliyorlar ki... ...bir kez daha tehlike ortaya çıkıyor.

‫وفي قربها منه...‬ ‫يداهمها مرة أخرى خطر محدق.‬

Ve öğretmen canı çıkıyor bu insanlara bir şey öğretebilmek için

والمعلم يؤلم أن يعلم هؤلاء الناس شيئا

Bataklıktan hayatta kalan son filinin sırtında çıkıyor, büyük ihtimalle "Cesur Suriyeli"

خرج من المستنقع على ظهر فيله الوحيد الباقي على قيد الحياة، ويعتقد أنه السوري الشجاع

Ardından korkusuzca kendisi öne çıkıyor ve dağılmış olan kuvvetlerine öncülük ediyor.

اتجه حينها إلى المعركة بنفسه لتجميع القوات المتناثرة

Her şey normal şekilde ilerlerken bir anda bir adam ortaya çıkıyor

مع تقدم كل شيء بشكل طبيعي ، يظهر رجل فجأة

Eski zamanlarda kullanılan tedavülden kalkmış bir 70 dolar da çıkıyor üstelik

هناك أيضًا 70 دولارًا خارج التداول المستخدم في العصور القديمة.

Işte bu yüzden yarasanın vücuduna giren virüs çok dirençli bir şekilde karşımıza çıkıyor

هذا هو السبب في ظهور الفيروس الذي يدخل جسم الخفافيش بطريقة مقاومة للغاية.

Büyük pramit'in tabanının yüzeyi pramit'in yarısının iki katına bölünürse pi sayısı çıkıyor karşımıza

إذا تم تقسيم سطح قاعدة البراميت الكبيرة إلى نصف نصف البراميت ، يظهر الرقم pi.