Translation of "Inşa" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Inşa" in a sentence and their arabic translations:

Inşa ettik.

في ساحة بوتسدام بلاتز.

Parkı inşa ettik.

بنينا الحديقة.

İnşa ettiğimiz yollar

لقد ساعدت الطرق التي بنيناها

Bilinçaltımızla da inşa ediyoruz.

لكن أيضاً مع لاوعينا.

Özgüveni nasıl inşa edersiniz?

كيف تبني الثقة بالنفس؟

Yeniden inşa edilebilir oluşu.

ليناسب أي وقت وعصر.

Ve fabrikayı inşa ederken

وبينما كنا نُشيد المصنع،

Bir yapı inşa edebilmelisiniz,

تحتاجُ لأن تكون قادرًا على تشييد مبنى.

Çatlakların üzerine inşa ediyoruz.

نحن نقوم بالبناء على قمة الانكسار.

Bunları inşa etmeye başladık.

في إحدى أفقر المناطق.

Bir model inşa ettik,

ولذا فقد أنشأنا نموذجًا

Yer üstüne inşa çıkıyor

يبني على الأرض

İbadet için ortamlar inşa ettik.

بنينا أماكن من أجل العبادة.

Bir günde köprü inşa edemezsiniz.

لأن الجسور لا تُبنى في يوم واحد.

Gelecekte nelerin inşa edilmesini umdukları,

ليس فقط عن ما يتمنون رؤيته في المستقبل

Afrikan-Amerikan Müzesini inşa ediyoruz.

نُنشئ المتحف الأفريقي الأمريكي الدولي.

Küçük bir ev inşa edebildi.

استطاع أن يبني بيتاً صغيراً.

Nasıl bu yüksek duvarı inşa ettiğini

كيف بنى ذلك الجدار العالي،

Zaman duvar inşa etme zamanı değil,

هذا ليس وقت بناء الجدران،

Açılıp kapanan ranzalı yatak inşa ettik.

وبنينا أسرّةَ طابقين، قابلة للطي.

Bir gelecek inşa etmeye hazır olduğunuzu

تستعد لبناء المستقبل،

Barınacak bir yer inşa eden sanattır.

لتشييد المأوى للمجموعات،

Kanak etnik grubu için inşa edildi.

يخصُ مجموعة كاناكي العرقية.

Yaklaşık 1500 konut inşa edildi bile.

بنينا قرابة 1500 منزل.

Sherpa 53 yıldır yollar inşa ediyor.

لقد عمل باسانج في بناء الطرق لمدة 53 عامًا.

Batılı kırıcı inşa etme ihalesini kazandı;

بعامٍ ربحت شركة دايو الكورية مناقصة بناء الكاسر الغربي

Kilise on beşinci yüzyılda inşa edilmiştir.

الكنيسة بُنيت في القرن الخامس عشر.

Bu tapınak ne zaman inşa edildi.

متى بُني هذا المعبد؟

Sami hayatını yeniden inşa etmeye çalışıyordu.

كان سامي يحاول إعادة بناء حياته.

Ve etrafına bu yüksek duvarı inşa etti.

وبنى جدارًا عاليًا حولها.

Daha iyi bir dünya inşa etmek için

يطالبون بفرصة من أجل القتال

çünkü mimari en nihayetinde inşa etme sanatıdır.

لأن العمارة في النهاية هي فن تشييد المباني.

Ebeveynlerim apartman inşa edip beni ve kardeşlerimi

استطاع والديّ تشييد شقة من طوب

Ama, bununla nasıl bir şey inşa edebiliriz?

ولكن كيف سنبني به؟

Yani kutsal bilgelik kilisesi olarak inşa edilmiş

أي أنها بنيت ككنيسة حكمة مقدسة

Ve bu inşa ise mükemmel bir yapıda

وهذا المبنى في هيكل مثالي

Olan tabanla yerleştirmek için gökdelenler inşa etmeye

المهندسون في بناء ناطحات السحاب على وضع وزن الهيكل الاساسي مع

- Okullar yapıldı.
- Okullar inşa edildi.
- Okullar kuruldu.

أُنْشِئَتْ مدارس.

O, evinin etrafında bir çit inşa etti.

- بنى سِياجاً حول بيته.
- بنى سِياجاً خشبياً حول بيته.

Sadece en gelişmiş medeniyeti kendilerinin inşa ettiğini düşünüyorlardı.

اعتقدوا أنهم صنعوا الحضارات الأكثر تقدمًا.

Bunu inşa ettikten sonra inanılmaz bir korunmanız olur.

‫بمجرد أن تصنعه،‬ ‫يصبح لديك حماية هائلة.‬

Bu ağı inşa etmeye üç yıl önce başladım.

منذ أن بدأتُ العمل على هذه الشّبكة قبل ثلاث سنوات،

M.Ö. 400'de, tedavi yapılan tapınaklar inşa edildi

في عام 400 قبل الميلاد، أُقيمت معابد للعلاج

Ve bu bina Platinum LEED olarak inşa edildi.

وقد جُعل هذا المبنى بنظام الريادة في تصميمات الطاقة والبيئة برتبة بلاتينية.

Ama bir duvar, çabucak ve kolayca inşa edilmez.

لكنّ بناء جدار لا يتم بسهولة وسرعة.

Hizmet ekonomisi inşa etmek içinse 60 yılımız vardı.

و60 عامًا أخرى لبناء وتسهيل خدمات اقتصادية.

Bilim insanları ayrıca geniş doku bankası inşa ettiler,

كما جمع العلماء بنك ضخم من عينات الأنسجة،

Daha çok pagan dinine göre inşa edilmiş gibi

كأنها بنيت حسب الدين الوثني

Yani artık kalabalığız yani yapılar inşa ediyoruz artık

حتى الآن نحن مزدحمة ، لذلك نحن نبني الهياكل

Devasa binaları inşa etmek için çalışmalar devam ediyor

تركيب مصعدٍ في مبنى مكاتب. الوسيلة موجودة والعمل جارٍ

Bir firma, patent duvarını ne kadar yüksek inşa ederse

كلما ارتفع جدار البراءات،

Gelecek şimdi yarattığımız ve inşa ettiğimiz şeyden devam ediyor.

المستقبل لا يزال مستمر بفضل الذي نبنيه و ننشئه الآن

Büyük bir mücadele içerisinde, şehirler buraların etrafına inşa ediliyor,

هذه الملاعب الضخمة بموارد هائلة،

Yani insanlar avcı toplayıcıyken bu yapıyı mı inşa etti?

أعني ، هل بنى الناس هذا الهيكل عندما كانوا جامعي الصيادين؟

- Kale ne zaman inşa edildi?
- Kale ne zaman yapıldı?

متى بُنيت القلعة؟

Biraz zaman geçirdim, yolları olan küçük bir köy inşa ettim

ثم قضيت بعض الوقت، بنيت فيها قرية صغيرة مع بعض الطرق

Daha iyi bir dünya için bir yapı inşa etmiş olursunuz.

تصنعون مبنى لعالم أفضل بالتأكيد.

Yurtiçi ve yurtdışı ticaret gelirlerini artırmak için yollar inşa ettirdi

قام ببناء الطرق لتعزيز عائدات التجارة المحلية والدولية

Sonra, Khumbu Buz Çağlayanı'nın üzerine ahşap bir köprü inşa edildi.

بعد ذلك‏، تم تشييد جسر خشبي مصنوع من الأشجار عبر انحدار خمبو الجليدي‏.

Mimar William Lee tarafından inşa edildi. Binanın içinde çelik içeren

البناء. ليكون وزن المبنى اكبر ويتمكن من مقاومة الرياح القوية.

Aynı şeyleri tekrar inşa etmek yerine daha iyisini yapacak kişileri bekliyorlar.

لا لإعادة البناء فقط، لكن لبناء أفضل من ذي قبل.

Ve büyük çaba ile bu tür binaları inşa etmek birinci sınıf

والجهد الكبير يتطلب بناء مثل هذه المباني على المعرفة

Inşa etmek. iki yüz milyon Euro'nun üzerinde bir maliyetle ve bir

تعاقدت الحكومة العراقية مع الشركة اليونانية والهدف انشاء

Cebel Ali limanı olarak bölgenin en büyük limanlarından biri inşa edildi

فتم حينها بناء احد اكبر الموانئ في المنطقة ليكون ميناء جبل علي

- Tom'un evi 2013'te inşa edildi.
- Tom'un evi 2013'te yapıldı.

بُنِيَ منزل توم في 2013.

Hemen bir minare inşa edildi ve Ayasofya cami olarak ibadete artık açıldı

على الفور بنيت مئذنة وافتتح آيا صوفيا على الفور للعبادة

Daha sonra onları küçük küçük, küçük küçük üzerilerine koyarak yuvaları inşa ediyorlar

ثم يبنون الأعشاش ، ويضعونها على الصغيرة والصغيرة

. İlk fikir, iki katlı bir ev ve hatta mümkünse daha fazlasını inşa etmekti

الاعلى. فكانت اول الافكار هي بناء منزلٍ من طابقين وحتى اكثر

Sekiz yüz seksen dört yılda yüksek binalar inşa etmek için bir plan yapıldı

وثمانمائةٍ واربعةٍ وثمانين ظهرت اول ناطحة سحاب. وهي مبنى بيت

Bir demiryolu hattı ve otoyol inşa etme teklifinde bulundu . Liman dolu ve ödemesi

خلال عشرين عاماً عقب التشغيل. عرضاً وجده الجميع مغري ومرتبط

Gıdaya para yardımı yaptı, eğitimi geliştirdi sistem, kıskanılacak bir sağlık sistemi inşa etti

دعم الغذاء وحسن نظام التعليم وبنى نظام الرعاية الصحية المطلوب

Ama aynı zamanda dayanışıyoruz çünkü bir toplum inşa etmek zorundayız. Çünkü Robinson Crusoe değiliz.

لكنّنا نتعاون أيضاً، لأنّه علينا خلق مجتمعات. لأنّنا لا نعيش على جزيرة منعزلة.

Tekrar inşa etmek ise çok daha zordur. Hayatında pişman olduğun bir şey var mı?

بناؤها أصعب بكثير. هل تندم على أيّ شيء في حياتك؟

. Ama size 19. yüzyılda inşa edildiğini söylersem ne düşünüyorsunuz? O zamanlar çölde ve güneşin

انه امرٌ طبيعي. لكن ما رأيك اذا اخبرتك انها بنيت في القرن عشر.

, BAE gökdelenler dikiyor ve dünyanın gelişmiş ülkeleri arasına girmek için devasa projeler inşa ediyor .

لتكون من ضمن الدول المتقدمة في العالم.

Bu gökdelenleri inşa etmekle görevli olanlar için çok fazla baş ağrısına neden olan ana noktalardan

بالمرتبة الاولى ثم الزلازل التي قد تحدث في اي لحظة. واحد ابرز

Bir İlk adım, projenin ilk ayağı olacak bir dalgakıran inşa etmekti.2000 ve oniki yıllarının sonunda

كانت على مدار طويلة الخطوة الاولى كانت بناء كواسر الامواج

Kültür, günlük hayatta bizi harekete geçiren değerlerle ilgilidir. Daha iyi bir toplum inşa etmenin gereklerinden biri bu.

الثقافة هي مجموعة من القيم اليومية التي نعيش بموجبها. إنّها جزء من عملية بناء مجتمع أفضل.

Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.

لذا، فإننا في تتويبا نبني الأساسات فحسب... لجعل الوِب مكانًا أفضل لتعلم اللغات.

Biz dil araçlarını bir sonraki seviyeye getirmek istiyoruz.Biz dil öğrenme manzarasında yenilik görmek istiyoruz.Ve bu, bir topluluk olmadan inşa edilemeyen verimli platformlar olmadan katkıda bulunamayan açık dil kaynakları olmadan olamaz.

نريد أن نوصل أدوات اللغة إلى المرحلة التالية. نريد أن نرى إبداعات في مجال تعليم اللغات. ولا يمكن لهذا أن يحصل بدون مصادر لغوية متاحة للجميع والتي لا يمكن بناؤها بدون مجتمع والمجتمع لا يمكنه المساهمة بدون منصات فعّالة.