Translation of "Karşı" in Hungarian

0.008 sec.

Examples of using "Karşı" in a sentence and their hungarian translations:

Karşı koymayın.

Ne állj ellen!

Karşı çıktım.

Nem értettem egyet.

Dış dünyaya karşı

A külvilág számára

Ona karşı koyamıyorum.

Nem tudok ellenállni neki.

Karşı safa geçelim.

Cseréljünk oldalt!

Karşı tarafa atla.

Ugorj át.

Babam evliliğimize karşı.

Apám ellenzi az esküvőnket.

Haksızlığa karşı haykır!

Emeld fel a hangod az igazságtalansággal szemben!

Buna karşı değiliz.

Nem vagyunk ellene.

- Herkese karşı nazik olun.
- Herkese karşı nazik ol.

Mindenkivel legyél udvarias.

Neden uyarılara karşı dirençliyiz?

Miért állunk ellen a figyelmeztetésnek?

Bir yatırımcının, girişimciye karşı

Amikor hallunk vagy látunk egy befektetőt

Ve zorluklara karşı gelmiş.

kiállnak a sorscsapás ellen,

Interneti iyileştirmeye karşı çıktı.

mondván, hogy a felhasználók elfogadták a felhasználási feltételeket.

Insanoğlunun çıkarlarına karşı faaliyette.

súlyos csapás éri a földet.

Soygunculuğa karşı koruma altında

biztonságot ad rablás ellen,

Ama yolun karşı tarafında.

Csakhogy az út túloldalán fekszik.

Sizler karşı tarafa geçerken

S ahogy az ember átmegy a másik oldalra,

Özellikle vahşi hayvanlara karşı.

Különösen a vadállatok iránt.

Bana karşı çok iyisin.

Nagyon jó voltál hozzám.

Karşı koymanın faydası yok.

Hasztalan megpróbálni ellenállni.

Baştan çıkarmaya karşı dayanıklıdır.

- Állja a csábítást.
- Fel van fegyverkezve a csábítás ellen.

Kader ona karşı döndü.

Ellene fordult a szerencse.

O, ona karşı naziktir.

Kedves hozzá.

O, caddenin karşı tarafında.

Az utca túloldalán van.

Etrafındakilere karşı kibar ol.

Légy barátságos a körülötted lévő emberekkel.

O, çocuklarına karşı sertti.

Szigorú volt a gyerekével.

Ona karşı teklif verdim.

Ellene licitálok.

O herkese karşı kibardı.

Mindenkihez kedves volt.

Tom'a karşı sabırlı olun.

Tamással légy türelmes!

Sana karşı dürüst olmalıydım.

Őszintének kellett volna lennem veled.

Bana karşı çok sabırsızsın.

Olyan türelmetlen vagy velem.

Sana karşı hislerim var.

- Nem vagy nekem közömbös.
- Érzek irántad valamit.

Onların hepsi bana karşı.

Mindannyian ellenem vannak.

Yankesicilere karşı dikkatli olun.

Óvakodj a zsebtolvajoktól.

Zaman Dan'a karşı çalışıyordu.

Az idő Dániel ellen dolgozott.

Bana karşı çok kabaydın.

Nagyon udvariatlan voltál velem.

Bu kadına karşı koyamıyorum.

Nem bírok ellenállni ennek a nőnek.

Mary yabancılara karşı tedbirli.

Mary tartózkodik az idegenektől.

Tom bana karşı samimiydi.

- Kedves volt hozzám Tomi.
- Barátságos volt velem Tomi.

Tom karşı çıktı mı?

Tom tiltakozott?

Gripe karşı aşı oldum.

- Beoltottak influenza ellen.
- Be voltam oltva influenza ellen.

Ebeveynlerine karşı nazik ol.

Legyél kedves a szüleidhez!

Bana karşı çok naziksiniz.

Nagyon kedves vagy velem.

Bana karşı sabırlı olun.

- Türelmes legyél velem.
- Légy türelmes hozzám.

Tom Mary'ye karşı kibardı.

Tom kedves volt Maryhez.

İngiliz hükümeti plana karşı.

A brit kormány ellenzi a tervet.

Onlara karşı çok kibardı.

Nagyon udvarias volt hozzájuk.

O ona karşı naziktir.

Kedves hozzá.

Tom sigara içmeye karşı.

Tomi a dohányzás ellen van.

Yoga strese karşı yararlıdır.

A jóga hatásos a stressz ellen.

Tarihi kişilik, Leon Spinks'e karşı.

a történelmi összecsapásra Leon Spinksszel.

Bilirsiniz işte kadınlara karşı duyarlı

olyannak, aki érzékeny a nők problémáira,

Ama belirsizlik ile karşı karşıyaydım

de bizonytalansággal szembesültem

Onlara karşı olabildiğimizce insancıl olacağız

A lehető legemberségesebben bánunk velük,

Ama kendinize karşı dürüst olmalısınız.

de legyenek őszinték magukkal.

Dile karşı bir içgüdümüz var,

Érzékünk van a nyelvek iránt,

Aslında insanoğlunun karşı karşıya kaldığı

Valójában az igyekezetben ott a beteljesedés

Belli gruplara karşı duyduğumuz nefret

csak azért, mert azok, akik, vagy amiket hisznek,

...midesini doldurma fırsatına karşı koyamıyor.

A friss élelem túl nagy kísértés.

Manav müşterilerine karşı çok nazik.

A zöldséges mindig nagyon kedves a vásárlóihoz.

Annem sigara içmeye karşı çıkıyor.

Anyám ellenzi a dohányzást.

O, herkese karşı cana yakındır.

Mindenkivel barátságos.

Onu kendi irademe karşı yaptım.

Akaratom ellenére tettem ezt.

O bize karşı çok samimidir.

Ő barátságos velünk.

O, sınıfındaki herkese karşı samimidir.

Az osztályában mindenkivel barátságos.

- Karşı koymaktan vazgeç!
- Direnmeyi bırak!

Hagyd abba az ellenállást!

Tom soğuğa karşı çok hassastır.

Tom nagyon érzékeny a hidegre.

Irk ayrımcılığına karşı mücadele etti.

A faji megkülönböztetés ellen harcolt.

Bu insanlığa karşı bir suçtur!

Ez emberiesség elleni bűntett!

Tom size karşı dava açtı.

Tomi följelentett téged.

Hiçbirimiz onun fikrine karşı değiliz.

Egyikünk sem ellenzi az ötletét.

Hemşireler bana karşı çok kibardı.

Az ápolók nagyon kedvesek voltak hozzám.

Anne evlatlık oğluna karşı zalimdi.

Az anya kegyetlenül bánt örökbefogadott fiával.

O, bu girişime karşı çıkıyor.

Ellenzi ezt a kezdeményezést.

Onlar buna karşı oy kullandı.

Ellene szavaztak.

Tom'a karşı bahse girer misin?

Fogadnál Tom ellen?

Tom'a karşı daha kibar ol.

Légy kedvesebb Tomihoz!

Tom yeni plana karşı çıkıyor.

Tom ellenzi az új tervet.

İnsanlar bazen değişmeye karşı koyandır.

Az emberek néha ellenállnak a változásnak.

Rehineler ölüm ile karşı karşıya.

A túszok a halállal néznek szembe.

Tom kan görmeye karşı hassastır.

- A vér látványától Tomit a rosszullét környékezi.
- Tomi nem bírja a vért.
- Tomi látni sem bírja a vért.

Bana karşı çok zalim olma.

Ne legyél velem olyan undok!

Bu insanlığa karşı bir suç.

Ez emberiesség elleni bűntett.

- Bana direnme.
- Bana karşı koyma.

Ne állj nekem ellent.

Onlar bana karşı çok hoştu.

Nagyon kedvesek voltak hozzám.

Onlar bana karşı çok nazikti.

Nagyon kedvesek voltak hozzám.

Ben bu fikre karşı çıkmalıyım.

- Elleneznem kell ezt az elképzelést.
- Kénytelen vagyok ellenezni ezt az ötletet.

Ann nehrin karşı tarafına yüzdü.

Anna átúszta a folyót.

Her konuğa karşı saygılı olmalısın.

Minden vendéggel udvariasnak kell lenned.

O, ona karşı nazik değildir.

Nem kedves hozzá.

Tom mali sorunlarla karşı karşıya.

Tom pénzügyi problémákkal küzd.

Ben sadece çikolataya karşı koyamam.

Egyszerűen nem bírok ellenállni a csokoládénak!

Biz ciddi sorunlarla karşı karşıyayız.

Komoly problémákkal nézünk szembe.

Tom bize karşı çok samimi.

Tom nagyon barátságos velünk.

Bana karşı çok insafsız davranıyorsun.

Most nagyon méltánytalan vagy velem.

Aşırı dinsel tutuculuğa karşı savaşmalıyız.

Küzdenünk kell a vallási fundamentalizmus ellen.

Tom'a karşı hiç sempati duymuyorum.

Semmi szimpátiát nem érzek Tom iránt.

Lütfen bana karşı dürüst ol.

Kérlek, légy őszinte velem.

- Yağmur ihtimaline karşı şemsiyeni yanına al.
- Yağmur yağması ihtimaline karşı şemsiyeni yanına al.

Vidd magaddal az esernyődet, arra az esetre, ha esne!