Translation of "Vivas" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Vivas" in a sentence and their turkish translations:

Tienen suerte de estar vivas.

Onlar hayatta olduğu için şanslı.

Su fuerza gravitacional combinada crea mareas vivas

Hepsinin çekim gücü birleşince en güçlü gelgitler oluşur.

Trabaja para vivir, no vivas para trabajar.

Yaşamak için çalışın, çalışmak için yaşamayın.

Si comes bien, es probable que vivas más.

- Eğer iyi yemek yerseniz daha uzun yaşamanız olasıdır.
- İyi beslenirseniz muhtemelen daha uzun yaşarsınız.

Me fui de vacaciones, y mis plantas siguen vivas.

Ben tatile gittim ve benim bitkiler hâlâ hayatta.

Si el sol se apagara, todas las cosas vivas morirían.

Güneş sönse bütün yaşayan şeyler ölür.

Todas las cosas vivas se conectan en una cadena del ser.

Tüm canlılar varlığın tek zincirine bağlıdırlar.

Simplemente somos mejores en mantener vivas a las personas tras un derrame.

Sadece şiddetli felç geçiren insanları hayatta tutmakta daha iyi olduk.

[Mujica] Mi mujer, la querida compañera Lucía Topolansky. [aumentan las vivas y aplausos]

Eşim, biricik hayat arkadaşım Lucía Topolansky.

Ese es un egoísmo sano que nos coloca en la naturaleza a todas las cosas vivas.

Bu, doğanın tüm canlıları donattığı sağlıklı bir bencillik.

Todos los personajes que aparecen en esta obra son ficticios. Cualquier parecido con personas reales, vivas o muertas, es puramente accidental.

Bu eserde görünen tüm karakterler tamamen hayal ürünüdürler. Yaşayan ya da ölü gerçek kişilere olan herhangi bir benzerlik sadece rastlantıdır.