Translation of "Visitarle" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Visitarle" in a sentence and their turkish translations:

Creo que deberías visitarle.

Sanırım onu ziyaret etmelisin.

¿Es un mal momento para visitarle?

Bu, onu ziyaret etmek için yanlış bir zaman mı?

¿Qué os parece ir a visitarle?

Onu ziyarete gitmeye ne dersiniz?

Ken estaba estudiando cuando fui a visitarle.

Ken'i ziyaret ettiğimde çalışıyordu.

Tenía la esperanza de visitarle, pero no pude.

Onu ziyaret edeceğimi umuyordum, ama edemedim.

Fui a visitarle el domingo por la mañana.

Pazar sabahı onu ziyaret ettim.

Creo que sería mejor que fueras a visitarle.

Sanırım onu ziyaret etmeye gitsen iyi olur.

A Tom le gustaría que Mary viniera a visitarle.

Tom, Mary'nin uğramasını diliyor.

Llovía tan fuerte que decidimos visitarle en algún otro momento.

O kadar şiddetli yağmur yağdı ki onu başka bir zaman ziyaret etmeye karar verdik.

Si entonces hubiera sabido su dirección, habría ido a visitarle.

Eğer o zaman onun adresini biliyor olsaydım ziyaretine gidecektim.

Tom no podía entender por qué Mary no iba nunca a visitarle.

Tom Mary'nin onu ziyaret etmek için niçin asla gelmediğini anlayamadı.

Él le odiaba tanto que nuestra familia nunca pudo ir a visitarle.

O, ondan o kadar çok nefret etti ki ailemiz asla gidemedi ve onu ziyaret edemedi.

Ella le odiaba tanto que nuestra familia no podía nunca ir a visitarle.

O, ondan o kadar çok nefret etti ki ailemiz asla gidemedi ve onu ziyaret edemedi.

Ella le escribió para decirle que no podía ir a visitarle el verano siguiente.

O, gelecek Yaz ziyaret etmek için gelemeyeceğini söylemek için ona yazdı.