Translation of "Sería" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Sería" in a sentence and their turkish translations:

- Eso sería raro.
- Eso sería extraño.
- Eso sería incómodo.

Bu garip olur.

- Eso sería mortal.
- Ello sería suicida.

Bu intihara eğilimli olur.

Sería divertido.

Bu eğlenceli olurdu.

Sería romántico.

Romantik olurdu.

¿Sería adecuado?

Uygun olur muydu?

Sería cuidadoso.

Dikkatli olurdum.

Sería perfecto.

Mükemmel olurdu.

- No sería justo.
- No sería lo correcto.

Bu adil olmazdı.

Sería igualmente irrelevante.

aynı derecede alakasız olurdu.

Resbalarse sería mortal.

Kaymak, ölümle sonuçlanabilir.

Eso sería difícil.

O zor olurdu.

Eso sería suficiente.

Bu yeterli olur.

Sería agradable casarse.

Evlenmek hoş olurdu.

Eso sería genial.

O harika olurdu.

Eso sería injusto.

Haksızlık olurdu.

Sería un desastre.

Bu bir felaket olurdu.

Eso sería asqueroso.

Bu brüt olur.

Eso sería inadecuado.

Bu uygunsuz olur.

Eso sería irrazonable.

Bu mantıklı olmaz.

Eso sería racista.

Bu ırkçı olurdu.

Eso sería estúpido.

O aptal olacaktı.

Sería una sorpresa.

O bir sürpriz olacaktı.

Eso sería peligroso.

Bu tehlikeli olur.

Sería mejor irnos.

Gitsek iyi olur.

Eso sería divertido.

Bu komik olurdu.

Eso sería excelente.

O olağanüstü olurdu.

Nunca sería suficientemente perfecta

Güzelliği dıştan içe tanımlayan bir sektör için

¿No sería muy raro?".

Olağandışı olmaz mı?''

Sería todo un acontecimiento.

Yani mevzu çok büyüktü.

Sería una coincidencia astronómica,

astronomik bir rastlantı gibi görünüyordu

Que sería un reto.

zor olacağını düşünüyorlardı.

No sería quien soy.

Bugün olduğum kişi olmazdım.

Esto sería un error.

Bu bir hata olurdu.

¡Eso sería muy bueno!

Bu harika olur!

¿Sería mejor empezar temprano?

Erken başlamak daha iyi olur muydu?

Eso sería muy triste.

Bu çok üzücü olur.

Pensaba que sería divertido.

Eğlenceli olacağını düşündüm.

Eso sería muy raro.

Bu çok garip olur.

Eso sería un problema.

O bir sorun olacaktı.

Sería bueno saber quién.

Kim olduğunu bilmek güzel olurdu.

Eso no sería mentira.

O bir yalan olmazdı.

Sería mejor no beberlo.

Onu içmemek daha iyi olur.

Imagínense cómo sería este mundo:

Dünyanın çocukların geleceği heyecanla bekledikleri

Sería como nuestro yo aspiracional.

bu bizim yansımamızdır.

¿O no sería mucho mejor?

Ya çok daha iyi olmaz mı?

¿Sería esto aceptable para ti?

Bu size göre kabul edilebilir mi?

Sería mejor no regresar allá.

Oraya tekrar gitmesen iyi olur.

No pensé que sería tanto.

O kadar çok olacağını düşünmedim.

Sería bueno tener una fiesta.

Bir parti vermek hoş olurdu.

¡Esa sería una mejor idea!

O daha iyi bir düşünce olurdu!

Sería genial si pudieras cantar.

Eğer şarkı söyleyebilseydin harika olurdu.

Sería mejor si vinieras conmigo.

Benimle gelsen daha iyi olur.

Sería mejor que lo dejaras.

Bunu yapmasan daha iyi olur.

Pensaba que Tom sería feliz.

Tom'un mutlu olacağını düşündüm.

Creía que Tom sería diferente.

Tom'un farklı olacağını düşündüm.

Sería mejor que ella desayunara.

O sabah kahvaltısı yese iyi olur.

Nunca dije que sería fácil.

Bunun basit olacağını hiç söylemedim.

Tom no sería tan estúpido.

Tom o kadar aptal olmazdı.

¿Quién dijo que sería fácil?

Bunun kolay olacağını kim söyledi?

Sería mejor no haberlo dicho.

Bunu söylememek daha iyi olurdu.

¿Quién sería su próxima víctima?

Onun bir sonraki kurbanı kim olacaktı?

Sería mejor que nos vayamos.

Biz gitsek iyi olur.

Sería un honor para mí.

Onur duyardım.

Incluso ahora, no sería posible.

Bu şimdi bile mümkün olmazdı.

Sería estúpido decir que sí.

Evet demek aptalca olurdu.

Sería buena idea intentar hacerlo.

Bunu yapmayı denemek iyi bir fikir olurdu.

Tom sería un buen abogado.

Tom iyi bir avukat olurdu.

Aunque sería un selfie realmente fantástico.

halbuki çok güzel bir özçekim olurdu.

"Desorden" sería una palabra más acertada,

"Düzensizlik" bunun için daha doğru bir kelime olabilir

Y el cuerno sería la garganta.

ve boru kısmını da boğaz olarak düşünebilirsiniz.

Someterse sería un acto de cobardía.

Onun için teslim olmak korkakların yapacağı bir hareketti.

Sería una licencia social para operar.

Faaliyet göstermek için genel bir kabul gerekiyor.

Supongo que tu respuesta sería esta

cevabınız şu olurdu herhalde

Sería bueno que leyeras más libros.

Daha fazla kitap okuman senin için daha iyi olurdu.

Sería mejor que fueras en autobús.

Otobüsle gitsen iyi olur.

Sería un milagro que escapara, ¿verdad?

O bir mucize olmadan oradan kaçamayacak, değil mi?

Sería mejor que canceláramos la excursión.

Zammı iptal etsek iyi olur.

Nunca imaginé que sería tan fácil.

Bu kadar kolay olacağını hiç düşünmemiştim.

Yo pensaba que sería fácil hacerlo.

Ben onun yapmak için kolay olacağını düşünmüştüm.

Si pudieras venir, sería muy feliz.

Gelebilirsen, çok mutlu olurum.

¿Qué sería la vida sin esperanza?

Umut olmadan hayat ne olurdu?

Supe que ella sería la ganadora.

- Onun kazanan olacağını biliyordum.
- Onun birinci olacağını biliyordum.

Pensó que sería interesante y divertido.

Bunun ilginç ve eğlenceli olacağını düşündü.

Sería mejor que no hicieras eso.

Bunu yapmasan daha iyi olur.

Creía que esto sería más divertido.

Bunun daha eğlenceli olacağını düşündüm.

Yo sabía que hoy sería divertido.

Bugünün eğlenceli olacağını biliyordum.

Pensaba que Tom sería más mayor.

Tom'un daha yaşlı olacağını düşündüm.

¿Acaso sería justo con los demás?

Başkaları için adil olur muydu?

¿Cómo sería el mundo sin mujeres?

Kadınlar olmadan dünya nasıl olurdu?

¿Cómo sería la vida sin electricidad?

Elektriksiz hayat nasıl olurdu?

Sería mejor que dejaras de fumar.

Sigarayı içmeyi bıraksan iyi olur.

Sería bueno que dejaras de fumar.

Sigarayı bıraksan iyi olur.

¿Cómo sería nuestra vida sin emociones?

Duygular olmasaydı yaşamımız nasıl olurdu?

Pero el porqué sería contestado así:

Ancak, neden sorusu aşağıdaki gibi yanıtlanırdı.

Sería mejor que fueras al dentista.

Dişçiye görünsen daha iyi olur.

Pensé que hacer esto sería fácil.

Bunu yapmanın kolay olacağını düşündüm.

Tom explicó como sería la emboscada.

Tom pusunun nasıl çalıştığını açıkladı.