Translation of "Visitado" in Turkish

- ¿Qué países has visitado?
- ¿Qué países han visitado ustedes?

Hangi ülkeleri ziyaret ettiniz?

Deberías haber visitado Kioto.

Kyoto'yu ziyaret etmeliydin.

Mary ha visitado Hungría.

- Mary Macaristan'a gitti.
- Mary Macaristanı ziyaret etti.

Deberías haber visitado Boston.

Boston'u ziyaret etmeliydin.

Yo he visitado Nara.

Nara'yı ziyaret ettim.

He visitado Kioto antes.

Daha önce Kyoto'yu ziyaret ettim.

- Ella no le ha visitado nunca.
- Él no le ha visitado nunca.

O, onu hiç ziyaret etmedi.

He visitado Boston varias veces.

Boston'u birkaç kez ziyaret ettim.

¿Has visitado Kioto alguna vez?

- Hiç Kyoto'yu gezdin mi?
- Hiç Kyoto'yu ziyaret ettin mi?

He visitado París una vez.

Paris'i bir kez ziyaret ettim.

- ¿Has visitado alguna vez a tu hermana?
- ¿Habéis visitado alguna vez a vuestra hermana?

- Kız kardeşini hiç ziyaret ettin mi?
- Hiç kız kardeşini ziyaret ettin mi?

Kyoto es visitado por muchos turistas.

Kyoto birçok turist tarafından ziyaret edilir.

Él ha visitado Europa varias veces.

Avrupa'yı birkaç kez ziyaret etti.

Él ha visitado Francia tres veces.

Fransa'yı üç kez ziyaret etti.

¿Marika ha visitado alguna vez Japón?

Marika hiç Japonya'yı ziyaret etti mi?

Ella no le ha visitado nunca.

O, onu hiç ziyaret etmedi.

Él no le ha visitado nunca.

O, onu hiç ziyaret etmedi.

Tom ha visitado Boston tres veces.

Tom Boston'u üç kez ziyaret etti.

Las personas que han visitado esta región

Bu bölgeyi daha önce ziyaret etmiş olanlar,

No he visitado la sede de Twitter.

Twitter'ın genel merkezini ziyaret etmedim.

- Visité a Nara.
- Yo he visitado Nara.

Nara'yı ziyaret ettim.

Mi padre ha visitado Londres muchas veces.

Babam Londra'yı defalarca ziyaret etti.

Tenía la intención de haberte visitado ayer.

Dün seni ziyaret etmeye niyetlenmiştim.

Napoleón, que había visitado Lannes todos los días,

Her gün Lannes'ı ziyaret eden Napolyon,

He visitado el lugar una y otra vez.

Yeri tekrar tekrar ziyaret ettim.

Si él hubiera tenido tiempo, nos hubiera visitado.

Onun zamanı olsaydı bizi ziyaret etmeye gelirdi.

¿Has visitado la ciudad en que nació tu padre?

Babanın doğduğu kenti ziyaret ettin mi?

He visitado más de diez países extranjeros hasta ahora.

Şimdiye kadar ondan fazla yabancı ülkeye gittim.

Kioto es visitado por mucha gente todos los años.

Her yıl birçok insan Kyoto'yu ziyaret eder.

¿Alguna vez has visitado la Estatua de la Libertad?

Özgürlük Anıtını hiç ziyaret ettiniz mi?

Ella no me ha visitado el domingo, sino el lunes.

O beni pazar günü değil pazartesi günü ziyaret etti.

Eres la única persona que conozco que ha visitado Boston.

Şu ana kadar Boston'u ziyaret eden bildiğim tek kişisin.

- Si hubiera sabido que estabas enfermo, te hubiera visitado en el hospital.
- Si hubiera sabido que estabas enferma, te hubiera visitado en el hospital.

Hasta olduğunuzu bilseydim, sizi hastanede ziyaret ederdim.

¿Has visitado alguna vez la oficina en la que trabaja tu padre?

Sen hiç babanın çalıştığı ofisi ziyaret ettin mi?

Si hubiese sabido de tu enfermedad, podría haberte visitado en el hospital.

Hasta olduğunu bilseydim, seni hastanede ziyaret edebilirdim.

Si hubiera sabido que estabas enfermo, te habría visitado en el hospital.

Hasta olduğunu bilseydim seni hastanede ziyaret ederdim.

Tom trató de recordar la última vez que había visitado un museo de arte.

Tom sanat müzesini en son ne zaman ziyaret ettiğini hatırlamaya çalıştı.

- He visitado más de diez países extranjeros hasta ahora.
- Hasta ahora he estado en más de diez países extranjeros.

Şimdiye kadar ondan fazla yabancı ülkeye gittim.

Pienso que es improbable que extraterrestres similares a los que vemos en las películas hayan visitado nuestro planeta alguna vez.

Filmlerde gördüklerimize benzer uzaylıların şu ana kadar gezegenimizi ziyaret etmiş olmalarının olası olmadığını düşünüyorum.

- He estado dos veces en Kioto.
- He ido a Kioto dos veces.
- He ido dos veces a Kioto.
- He visitado Kioto dos veces.

Kyoto'ya iki kez gittim.