Translation of "Valentía" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Valentía" in a sentence and their turkish translations:

Su valentía será recordada.

Onun cesareti anılarımızda kalacak.

La valentía le dio tiempo.

Cesareti ile zaman kazandı.

Su valentía es digna de elogio.

Cesareti, övgüye değer.

Ella levantó su cabeza con valentía.

O cesur bir şekilde başını dik tuttu.

Pero el primer paso requiere de valentía.

Ancak ilk aşama cesaret gerektiriyor.

La valentía de ver el dolor propio y ajeno,

Başkalarının acılarını görüp

Los guerreros combatieron con valentía, pero la derrota fue inevitable.

Savaşçılar cesurca savaştı, ancak yenilgi kaçınılmazdı.

Mary no tiene la suficiente valentía para confrontar a Tom directamente.

Mary'nin Tom'la doğrudan doğruya yüzleşecek yeterince cesareti yok.

A las personas de la antigüedad les gustaba contar historia de valentía.

Eski insanlar kahramanlık hikayelerini anlatmaktan hoşlanmışlar.

Este acto de valentía dio vigor a las tropas, quienes se unieron a su estandarte.

Bu cesaret birlikleri coşkulandırdı ve kendi bayrağına çekti.

Ataque sorpresa de Blucher, pero se defendieron con valentía y ayudaron a obtener la victoria.

, ancak zaferi kazanmaya yardımcı olarak cesurca karşılık veren genç askerlerinden etkilendi.

Podía inspirar o intimidar a otros hombres para que realizaran hazañas sobrehumanas de valentía y resistencia.

diğer insanlara cesaret ve tahammül gibi insanüstü başarılara ilham verebilir ya da zorbalık yapabilirdi.