Examples of using "Tráfico" in a sentence and their turkish translations:
Çok fazla trafik var mıydı?
Çok fazla trafik var.
Üzgünüm. Trafik ağırdı.
Çok trafik yoktu.
Trafikte yakalandım.
Ben trafiği sevmiyorum.
Kaza trafiği durdurdu.
Bir trafik kazasına karıştı.
Tom trafikte sıkışıp kalmıştı.
Trafik kazası nasıl oldu?
Yoğun trafikten dolayı geç kaldım.
- Trafik kurallarına riayet etmelisin.
- Trafik kurallarına uymalısın.
Onlar trafikten kaçınamaz.
Bu yolda yoğun bir trafik var.
Bu caddede yoğun trafik var.
Dün bir araba kazası vardı.
Orada bir trafik kazası oldu.
Trafik kazaları her gün olur.
Trafik çok yoğun değilse zamanında gidebilmemiz lâzım.
O, bir araba kazasında öldü.
Trafik kazalarında birçok insan ölür.
Trafik kazaları her yıl çoğalıyor.
İstanbul'un en kötü yanı trafiktir.
Bu şehirlerin trafik kuralları aynıdır.
Yoğun trafikte araba sürmeyi sevmiyorum.
Tom bir trafik kazasında öldü.
Bu saatte, inanılmaz trafik vardır.
Bu yolda küçük bir otomobil trafiği var.
Karımı bir trafik kazasında kaybettim.
Döner kavşağın amacı trafiği yavaşlatmaktır.
Trafikten kaçma sanatında da ustalaşmalılar.
Araba sürerken trafik kurallarına uymamız gerekiyor.
Trafik kazasından dolayı treni kaçırdı.
Tom, bir trafik kazasında yaralandı.
Trafik kazasını polise bildirdi.
Bir trafik kazasında hafızasını yitirdi.
Amcam dün bir trafik kazası ile karşılaştı.
Bu şehrin trafiği beni çıldırtıyor.
Babam trafik gürültüsü hakkında şikayet etti.
Trafik ışıkları trafiği düzenlemek için kullanılır.
Trafik kazalarının sayısı artmaktadır.
Trafik kazaları her geçen yıl artıyor.
- Dick, bir trafik kazası geçirdi.
- Dick bir trafik kazasına karıştı.
Trafik kazasında yaralandı.
Trafik hafif olduğu için yolu hızlı katettik.
Tom bir trafik kazasında fena halde yaralandı.
Trafik kazası treni yakalamamı engelledi.
Sokaklar tıklım tıklım, trafik felç.
Bir trafik kazasında bacağım kırıldı.
Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
Trafik kazasında oğlunu kaybetti.
Evin önünde bir trafik kazası olmuştu.
Köpekler trafik için ciddi bir tehlikedir.
Trafik kazalarının yağışlı günlerde meydana gelmesi olasıdır.
Bir tabelanın yanından geçtim: “Çıkmaz Sokak.”
Az önce bir trafik kazasında arabamı mahvettim.
Trafik kazalarından bahsedecek olursak, geçen yıl bir tane gördüm.
Bir trafik kazası, bize bir sürü soruna neden oldu.
Haber istasyonları trafiği rapor etmek için helikopter kullanır.
- Trafik burada ağırdır, özellikle sabahları.
- Trafik burada özellikle sabahları ağırdır,
- Trafik burada yoğundur özellikle sabahları.
Eğer araba sayısı artarsa, trafik de artar.
Ağır trafik gürültüsü beni bütün gece uyanık tuttu.
Tom bir trafik kazasından dolayı düğününü erteledi.
Trafik kazası yüzünden randevuya geç kaldı.
O, bir trafik kazasında bir gözünün görme yetisini kaybetti.
Dün evin önünde bir trafik kazası vardı.
Dün evin önünde bir trafik kazası vardı.
Trafik ağırdı bu yüzden toplantıya geç kaldım.
Genişleyen kaldırımlar trafiğin akışını yavaşlatıyor.
Uyuşturucu trafiğini, kök ve dalları ortadan kaldırmalıyız.
Biraz daha erken çıkmış olsaydın, yoğun trafikten kurtulmuş olurdun.
Onun erkek kardeşi dokuz yıl önce neredeyse bir trafik kazasında ölüyordu.
Trafikten dolayı geç kaldım.
Tom erken ayrılmamızı ve sabah trafiğinden kaçınmamızı bize tavsiye etti.
"Kırmızı ışık trafik olduğunda yoldan geçerken kullanılıyor." dedi.
Şehir merkezi sadece yaya trafiğine değil tümüne kapalı olmalıdır.
Tom bir trafik kazasında gözlerinden birinde görme yeteneğini kaybetti.
Günün bu saatlerinde yollarda çok trafik olur.
Kaza, trafiği büyük bir karışıklık içine soktu.
Arabaların ani çoğalması her gün çok sayıda trafik kazasına neden oluyor.
Erkek kardeşim bir trafik kazasında öldü.
Hayatını bir trafik kazasında kaybetti.
Tom trafik kazasında ölmedi.
Ama çok oyalanmasa iyi eder. Sürüsü, sabah trafiği başlamadan kasabadan ayrılmalı.
Tom Boston'da bir trafik kazasına karıştıktan sonra sarhoşken araba sürmekten suçlandı.
Tom Mary'ye beş yaşındayken karıştığı trafik kazası hakkında soru sordu.
Dünya Sağlık Örgütüne göre, trafik kazaları nedeniyle her yıl yaklaşık 1,25 milyon insan ölmektedir.