Examples of using "Taro" in a sentence and their turkish translations:
"Kim daha genç, Hanako mu yoksa Taro mu?""Taro."
Bir el atar mısın Taro?
Taro, sen bana yardım edebilir misin?
- Beni lütfen Taro diye çağır.
- Bana Taro de lütfen.
Taro İngilizce konuşur, değil mi?
O, Taro Akagawa tarafından yazılmış.
Hangileri Taro'nunki?
Bana sadece Taro diyebilirsin.
Taro, oldukça hızlı bir şekilde kızıyor.
Taro her zaman burada değil.
Taro iki yıl önce öldü.
O Taro'dan daha meşguldür.
- O, Taro'nun erkek kardeşi.
- O,Taro'nun erkek kardeşidir.
Taro iki yıl önce öldü.
Taro, yemek hazır!
Taro, git ve dişlerini fırçala.
O, Taro'dan daha ünlüdür.
Taro benden daha iyi İngilizce konuşur.
O, Taro'dan daha meşguldür.
Dün Taro ile tenis oynadım.
Taro geçen hafta kullanılmış bir araba aldı.
Taro bankadan 10.000 yen çekti.
Taro, 10 yıldır Obihiro'da yaşıyor.
- Kim daha uzun boylu, Ken mi yoksa Taro mu?
- Kim daha uzun, Ken mi yoksa Taro mu?
Taro'yu takımlarının kaptanı seçtiler.
- Taro üç gün boyunca Tokyo'da kaldı.
- Taro üç günlüğüne Tokyo'da kaldı.
On yıldır Taro'yu tanırım.
O, Taro'nun ağabeyidir.
Taro niçin çok iyi şekilde İngilizce konuşabilmektedir?
Taro hariç, Jiro en uzundur.
Taro'nun acelesi vardı ve cüzdanını geride bıraktı.
Taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.
Amerika'da doğduğu için, Taro iyi İngilizce konuşur.