Examples of using "Seguido" in a sentence and their turkish translations:
Daha sık arayın. FaceTime daha sık yapın.
- Biz sık sık okuldan kaçarız.
- Sık sık okulu ekeriz.
Oraya sık sık gider misin?
Buraya çok gelir misin?
Onu sık sık gördün mü?
Keşke tavsiyenizi dinleseydim.
Biz onun tavsiyesini dinlemeliyiz.
Keşke tavsiyene uysaydım!
Sık sık ağlar mısın?
O, dengesiz.
O sık sık düşüncesini değiştirir.
Çok sık hasta olmam.
Gidebildiğim kadar sık giderim.
Ne sıklıkta balık yersin?
Ben onun daha sık yazmasını isterim.
Keşke o daha sık yazsa.
İngiltere'de hava çok sık değişir.
Ebeveynlerini daha sık aramalısın.
Sık sık o nehre balık tutmaya giderim.
Keşke doktorun tavsiyesini dinleseydim.
Benim tavsiyemi dinlemediği için pişman oldu.
Tavsiyeye uymadığına pişman oldu.
Buraya sık sık gelirim.
O sık sık Milton'un sözlerinden alıntı yapar.
Onun daha sık yazmasını isterim.
Bob sık sık sigarayı bırakmak için çalışır.
Tom oldukça sık okula geç kalır.
Ben sık sık Tom'u görmem.
Tom sık sık işini evine getirir.
Umarım kimse seni takip etmemiştir.
arkasından tiyatro ve Ertem Eğilmez ile sinema hayatı başladı
- Tom, Mary'nin tavsiyesini almalıdır.
- Tom'un Mary'nin tavsiyesini alması gerekir.
O kaybolduğu zaman onun tavsiyesine uymayı diledi.
Tom Mary'nin tavsiyesini izlemeliydi.
Onun, Mary'nin tavsiyesini dinlemesi gerekirdi.
Mary'nin tavsiyesine uymalıydın.
Tom çok sık kiliseye gitmez.
Param olsa, sık sık dışarı çıkar ve eğlenirim.
Kız kardeşim çok sık siyaset konuşmaz.
Bu sırada bu ilaçların fiyatları 2012'den beri %68 artarak
Rusya, ulusal marşını çok sık değiştirmemeli.
Tom sadece gitar öğretmez, o sık sık konserler verir.
Mary bacaklarını Alice'den daha sık tıraş ediyor.
Tutuklanmamdan hemen sonra birkaç kez sorgulandım.
Mary nasıl yüzeceğini bilse, o, plaja daha sık gider.
Ben sıkı bir diyette bulunuyorum.
Tom özel bir dedektif tarafından gölge gibi izlendiğini düşünüyor.
bunun, modern iş yerinde ne kadar sık görüldüğünün farkındasınızdır.
Bob benim tavsiyemi dinleseydi, şimdi her şey tamam olacaktı.
Tom Mary'nin tavsiyesine uymadığına pişman olduğunu söyledi.
- Onun bu kadar sık olarak evime gelmesinden hoşlanmıyorum.
- Onun evime bu kadar sık gelmesinden hoşlanmıyorum.
Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
Bunun sizin benim tavsiyemi dinlemediğinizden kaynaklı bir hata olduğunu düşünüyorum.
şiddet içermeyen protesto yolunu takip edenleri
Biri seni izlemedi mi?
Spenser'in annesi onun yaptığı her küçük hatayı sık sık irdeler.
Nişanlısıyla sık sık konuşur.
Çocukken sık sık denizde yüzmeye giderdim.
babam çok fazla sigara içmeseydi yine burada olur muydu?
Fikrini çok sık değiştirme.
Doktor tavsiyesine uymasaydınız, şimdi hasta olabilirdiniz.
, ardından yüzde altı virgül yirmi dört ile Hindistan, yaklaşık yüzde dört ile
Benim doktorun tavsiyesini almam gerekirdi.
Trenler otobüslerden daha sık gelirler.
Denize yakın yaşıyorum. Bu yüzden sık sık plaja giderim.