Translation of "Señales" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Señales" in a sentence and their turkish translations:

Señales de burbuja.

Baloncukla sinyalleşme.

No da señales de vida.

Herhangi bir yaşam belirtisi göstermiyor.

Debí haber interpretado las señales.

Tabelaları okumalıydım.

Pero no dan señales de aceptarlo.

Ama onu kabul edeceğe benzemiyorlar.

Son señales secretas en la oscuridad.

Karanlığın içinde... ...gizli sinyaller.

Adaptando señales que visualicen nuestro progreso.

ilerlememizi görselleştiren sinyalleri uyarlayarak değiştirebiliriz.

Debes obedecer las señales de tráfico.

- Trafik kurallarına riayet etmelisin.
- Trafik kurallarına uymalısın.

No me señales con el dedo.

Beni işaret etme.

Tom contestó con pelos y señales.

Tom ayrıntılı bir cevap verdi.

La primera solución es seguir las señales

İlk çözüm, işaretleri takip etmek

¡Sin señales de Bear! ¡Copiado! Sigan buscando.

Henüz Bear'dan iz yok! Anlaşıldı! Aramaya devam edelim.

Hay señales de lluvia en el horizonte.

Ufukta, yağmur yağacağına dair belirtiler var.

Y se obtienen señales en tiempo real.

gerçek zamanlı bilgiler alıyorsunuz.

No hay señales de vida en Marte.

Mars'ta hiç yaşam işareti yok.

Los secuestradores no mostraban señales de ceder.

Çocuk hırsızları vazgeçtiklerine dair hiçbir belirti göstermediler.

La tormenta no mostró señales de amainar.

Fırtına hiçbir hafifleme işareti göstermedi.

Tenemos señales de alerta y malas conductas ahora

uyarı levhaları ve kötü davranışlar vardır.

Se centró en ciertas señales emocionales por meses.

Aylarca belirli duygusal ipuçlarına odaklandı.

Bueno, hay señales de que hubo depredadores aquí. 

Büyük avcıların daha önce orada bulunduğuna dair işaretler var.

Bueno, hay señales de que hubo depredadores aquí.

Orada büyük bir avcının bulunduğuna dair kesin izler var.

Descubrimos una nueva vía de emisión de señales

hücre yoğunluğuna bağlı olarak kanser hücrelerinin

Debemos prestar atención a la señales de tránsito.

Trafik işaretlerine dikkat etmeliyiz.

El desafío será hacer señales para que nos vea

Mücadelemiz, bizi bulabilmesi için işaret vermek

Todavía no ha habido señales visuales de la primavera.

İlkbahar için hala hiçbir görsel belirti yoktu.

Con esta niebla no veo las señales de tráfico.

Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.

Él describió con pelos y señales lo que ocurrió.

O, ne olduğunu tam olarak açıkladı.

- Recientemente, han habido señales de que la economía está tomando vuelo.
- Recientemente, ha habido señales de que la economía se está acelerando.

Son zamanlarda, ekonominin hızla geliştiğine dair sinyaller bulunmaktadır.

Sin señales de apoyo del Primer Cuerpo del Mariscal Bernadotte,

Mareşal Bernadotte'nin Birinci Kolordusu'ndan hiçbir destek belirtisi olmayan

- Los cisnes entienden las señales.
- Los cisnes entienden los signos.

Kuğular işaretleri anlıyorlar.

Una cosa es ver cómo operan estas señales en un laboratorio.

Görülecek bir şey de işaretlerin laboratuvar şartlarında nasıl çalıştığı.

Y todas las señales que indiquen cómo llegamos a ese lugar.

ve bu noktaya nasıl gittiğimizi gösteren tüm diğer işaretler.

Por eso los árboles son buenos para rastrear: porque retienen señales.

İz süren biri için ağaçlar bu yüzden iyidir. Çünkü genelde işaret barındırırlar.

El olor es una herramienta poderosa para enviar señales a través de la oscuridad.

Koku, karanlıkta sinyal yollamanın güçlü bir aracı.

Ya había habido señales de que el instinto agresivo de Ney, que lo convertía en un líder táctico

. Ney'in kendisini parlak bir taktik lideri yapan saldırgan içgüdüsünün