Examples of using "Dedo" in a sentence and their turkish translations:
O benim parmağımdı.
Onun parmağı kanıyor.
Parmağımı kestim.
Parmağınızı kesmeyin.
- Gerekli çabayı göstermedin.
- Parmağını bile kıpırdatmadın.
- Elini bile sürmedin.
Tom bir parmak kaldırdı.
Tom bir parmak kaybetti.
Ben parmağımı yaktım.
Parmağımı emdim.
Hangi ayak parmağınıza dokunuyorum?
Ben az önce parmağımı kestim.
Patatesleri soyarken parmağımı kestim.
Tom parmağını kesti.
Parmağımı kestim.
Benim küçük parmağım şişti.
Bebek parmağını emiyor.
Parmağımın ucuna.
Tom'un bir parmağı eksik.
Parmak ucumu yaktım.
Parmağımı bala daldırdım.
Aman! Parmağım kaydı.
Parmağımda bir diken var.
Beni işaret etme.
Tom parmağını tetikten çekti.
O, parmağıyla onu işaret etti.
Şunu parmağınıza takabilir miyim?
Her parmağında yüzük vardı.
Kapıda parmağımı sıkıştırdım.
kelimelerin altında parmağımı gezdirirdim
Richie Rich'i parmağında oynatır sonrada
Tom ayak parmağını çarptı.
Ben bir bıçak ile parmağımı kestim.
Küçük kız parmağını emiyor.
O, bıçakla parmağını kesti.
Voleybol oynarken parmağımı incittim.
O, yüzüğü parmağına taktı.
Parmağımda bir diken var.
Mary parmağını dudaklarıma koydu.
- Küçük ayak parmağımda ağrı var.
- Küçük ayak parmağımda bir ağrı var.
Tom yüzüğünü parmağından çıkaramıyor.
Tom Mary'nin parmağından kıymığı çıkardı.
Tom parmağına bir yara bandı koydu.
- En uzun parmak orta parmaktır.
- Orta parmak en uzunudur.
Tom yardım etmek için bir parmağını kaldırmadı.
Tom bir bıçakla parmağını kesti.
Tom parmağını dudaklarına koydu.
az önceki örneğimize gelelim hani ben parmağımı böyle yapmıştım ya
Kızımız bir kibrit ile parmağını yaktı.
Paketi açmaya çalışırken parmağımı kestim.
Sen hiç bıçakla parmağını kestin mi?
Yüzüğü Mary'nin parmağına taktı.
Tom parmağını kesti ve oldukça kötü kanıyor.
hatta bazen dişlerini parmaklarıyla fırçalıyorlar.
Lambayı değiştirirken parmağımı yaktım.
Tom bir cam parçası ile parmağını kesti.
Ağaç kemirmek için birebir. O esnek tırnağın işlevi vurmayla bitmiyor.
Tom Mary'nin parmağına bir nişan yüzüğü taktı.
Tom'un sağ ayağının baş parmağı ağrıyor.
Öğretmen eliyle beni işaret etti ve kendisini takip etmemi söyledi.
- Basketbol topunu parmak ucunda döndürebilir misin?
- Basket topunu parmağında çevirebilir misin?
Sofia'nın parmağı o kadar kanıyordu ki kan yere damlıyordu.
Öğretmen parmağıyla beni işaret etti ve onunla gelmemi istedi.
Parlak kırmızı bir uğur böceği, parmağımın ucuna indi.
Öğretmen parmağıyla beni işaret etti ve onunla beraber gitmemi istedi.
Bir çiçeğin kökü bir bebeğin parmağı kadar zayıftır.
Tom ayağını dereye koyduğunda ayağını ısıran bir şey hissetti.
Tom bir alyans takmıyordu ama Mary onun yüzük parmağında beyaz bir halka fark etti.
Babam odadan ayrıldığında küçük kız kardeşim bana el hareketi çekti.
Babam evde hiçbir iş yapmaz.