Translation of "Rama" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Rama" in a sentence and their turkish translations:

Usar una simple rama,

Basit bir sopa alıln.

Escuché crujir una rama.

Bir dal çatırtısı duydum.

¡Pelo! Está atrapado en esa rama.

Tüy! Şuradaki dala takılmış.

Muy bien. Tenemos la rama. Sujetémosla.

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız.

He cortado una rama del árbol.

Ben ağaçtan bir dal kestim.

Él cortó una rama del árbol.

O bir ağaç dalı kesti.

La rama está llena de hojas.

Dal, yapraklarla doludur.

Bien, ahora la arrojamos sobre una rama.

Tamam, şimdi bunu bir dalın üzerine atacağız.

Bien. Tenemos la rama. Vamos a sujetarla.

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız.

Vamos. Tenemos la rama. Vamos a sujetarla.

Bunu yapalım. Sopa elimizde, onu yakalayacağız.

Vamos. Tenemos la rama. Sujetémosla. La tengo.

Bunu yapalım. Bir sopamız var, onu yakalayalım. Yakaladım.

Vamos. Tenemos la rama, sujetémosla. La tengo.

Bunu yapalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız. Tamamdır!

Una rama de olivo simboliza la paz.

Bir zeytin dalı barışı simgeler.

Él se aferró a la rama firmemente.

O, dalı sıkıca tuttu.

La rama está a punto de romperse.

Dal kırılmak üzere.

Y podemos usar la rama como un escudo. 

ve bu sopayı bir kalkan gibi kullanabilirim.

En una rama de sauce. Puedo correrla así.

Oldukça esnek bir çıtanın üstüne. Ve bu şekilde çekebiliyorum.

Fue inteligente sostenerle la cabeza con la rama.

Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

Fue inteligente sujetarle la cabeza con esa rama.

Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

Tenemos la rama, vamos a sujetarla. La tengo.

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız. Tamamdır!

Fue inteligente sujetarle la cabeza con la rama.

Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

El álgebra es una rama de la matemática.

Cebir matematiğin bir branşıdır.

El álgebra es una rama de las matemáticas.

Cebir matematiğin bir dalıdır.

Las aves pusieron un nido en una rama.

Kuşlar dalın üzerine bir yuva yerleştirdiler.

La física es una rama de la ciencia.

Fizik bir bilim dalıdır.

La historia es una rama de las humanidades.

Tarih beşeri bilimlerin bir dalıdır.

Hay dos formas de hacerlo. Podemos usar una rama.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...

Bien, ¿quieren usar la rama y sujetarle la cabeza?

Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?

Hay dos modos de hacerlo. Podemos usar una rama

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...

Hay dos modos de hacerlo. Podemos usar una rama.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...

Bien, vamos. Miren esta rama larga y derecha. Vengan conmigo.

Tamam, hadi bakalım. Bunun gibi uzun ve düz bir sopa. Tamam, benimle gelin.

Bien, ¿quieren que use la rama para sujetarle la cabeza?

Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?

Hay dos modos de hacer esto. Podemos usar una rama.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...

¿Quieren que use la rama y le sujete la cabeza?

Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?

La lámpara se colgaba de la rama de un árbol.

Lamba bir ağacın dalından askıya alındı ​​.

Él le cortó una rama al árbol con su cuchillo.

O bıçak ile ağaçtan ince bir dal kesti.

Tom golpeó su cabeza con la rama de un árbol.

Tom başını bir ağaç dalına çarptı.

¿En qué rama de las fuerzas armadas ha servido usted?

Silahlı kuvvetlerin hangi kolundaydın?

Somos los pioneros de esta nueva rama de la ciencia.

Biz bu yeni bilim dalının öncüleriyiz.

Bien, ¿quieren que use la rama y le sujete la cabeza?

Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?

Pero al macho joven no le permiten compartir la rama estrecha.

Fakat genç erkeğin dar dalı paylaşmasına izin verilmiyor.

El niño trató de arrancar la rama muerta con un serrucho.

Genç, kuru dalı kesmeye çalıştı.

Eso es. Bien hecho. Fue inteligente sujetarle la cabeza con la rama.

Tamam, iyi işti. Aferin. Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

Hay dos modos de hacerlo. Podemos usar una rama. Y le sujetaremos la cabeza.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır... ...ve onunla başını yakalarız.

Hay dos modos de hacerlo. Podemos usar una rama. Así le sujetamos la cabeza.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır... ...ve onunla başını yakalarız.

Entonces tienen que ir en una rama. ¿Sabes lo que están haciendo en esta situación?

yani bir dala çıkmaları gerekiyor. Bu durumda ne yapıyorlar biliyor musunuz?

Posarse en la rama más delgada posible es la mejor oportunidad de sobrevivir a la noche.

Geceden sağ çıkmanın en iyi yolu en ince dala tünemek.