Translation of "Quizá" in Turkish

0.071 sec.

Examples of using "Quizá" in a sentence and their turkish translations:

Como que quizá, solo quizá,

Belki gibi, sadece belki,

Quizá podamos.

Belki yapabiliriz.

- Quizá vuelva.
- Quizá vuelvan.
- Quizá vuelvas.
- Quizá volváis.
- Puede que vuelvas.
- Puede que volváis.
- Puede que vuelva.
- Puede que vuelvan.

Dönebilirsin.

¿Quizá sin razón?

Belki adil olmayan bir şekilde?

Quizá algunas veces.

Belki bazen.

Quizá lo encontremos.

Belki onu bulacağız.

Quizá sea cierto.

Belki doğrudur.

Quizá bebí demasiado.

Belki içkiyi fazla kaçırmışımdır.

Quizá no venga.

Belki o gelmeyecek.

Quizá más tarde.

Belki sonra.

Quizá deberíamos dejarlo.

Belki sadece vazgeçmeliyiz.

Quizá quieres anotarlo.

Onunla ilgili bir not almak isteyebilirsin.

Quizá puedas ayudarme.

Belki bana yardım edebilirsin.

Quizá tengas razón.

Belki sen haklısın.

Quizá no podamos.

Belki yapamayız.

Quizá de ponerlas juntas...

belki bir araya koymaya.

Quizá tenga muchas novias.

Belki onun çok sayıda kız arkadaşı vardır.

Quizá nieve esta noche.

Bu akşam muhtemelen kar yağacak.

Tom quizá sepa algo.

Tom bir şey bilebilir.

Quizá no sea joven.

Belki o genç değil.

Quizá traiga a Tom.

Belki Tom'u getireceğim.

Quizá llueva esta tarde.

Bu öğleden sonra yağmur yağabilir.

Quizá Tom está muerto.

Belki de Tom öldü.

Quizá me merezco esto.

Belki bunu hak ediyorum.

Quizá solo esté loco.

Belki ben sadece deliyim.

Quizá cometiste un error.

Belki hata yaptın.

Quizá Mary será asesinada.

- Belki Mary birilerince öldürülecek.
- Belki Mary biri tarafından öldürülecek.

Quizá lo hiciste mal.

Belki de sen onu yanlış yaptın.

Quizá Tom estaba estudiando.

Belki Tom okuyordu.

Quizá Tom tuvo suerte.

Belki Tom şanslıydı.

Quizá no fuera Tom.

Belki Tom değildi.

Quizá Tom tenga problemas.

Belki de Tom'un sorunları vardır.

Quizá no te conoce.

Belki o seni tanımıyor.

Quizá lo haya visto.

O onu görmüş olabilir.

¡Quizá para la próxima!

Belki bir dahaki sefere!

Quizá vaya contigo mañana.

Yarın seninle gitmek isteyebilirim.

- Quizá será un buen maestro.
- Quizá se convierta en un buen maestro.

Belki o iyi bir öğretmen olacak.

Y, quizá, hasta cierto punto,

Ve belki, belli noktaya kadar

Quizá deberías considerar al sueño

belki de uykuyu

Quizá ella está por venir.

O belki geliyor.

Quizá Tom pueda decirnos algo.

Belki Tom bize bir şey söyleyebilir.

Quizá deberías preguntarle a Tom.

Belki Tom'a sormalısın.

Quizá no debería haberlo hecho.

Muhtemelen onu yapmamalıydım.

Quizá Tom tenga otros planes.

Belki Tom'un başka planları var.

Quizá deberíamos volver a Boston.

Belki Boston'a geri gitmeliyiz.

Quizá estuve estudiando dos horas.

Belki iki saat boyunca ders çalıştım.

Quizá deberíamos preguntarle a Tom.

Biz muhtemelen Tom'a sormalıyız.

- Puede que vengan.
- Quizá vengan.

Onlar gelebilirler.

Quizá Tom no estaba equivocado.

Belki Tom hatalı değildi.

Quizá lo hice en exceso.

Belki onu fazla abarttım.

Quizá podamos hacer un trato.

Belki de bir anlaşma yapabiliriz.

- En lugar de quejarte, quizá deberías ayudar.
- En lugar de quejaros, quizá deberíais ayudar.

Şikayet etme yerine belki yardımcı olmalısın.

Y quizá me darían una oportunidad.

Belki de bana bir şans vereceklerdi.

Quizá, incluso, desde una perspectiva médica.

Hatta belki sağlık lensiyle bakmalıyız.

Quizá tomando vino y comiendo queso.

muhtemelen şarap içip peynir yiyorlar

Quizá los cachorros sean casi adultos,

Yavrular tam erişkinliğe yaklaşmış olsalar da

Y es cómo, quizá, encontró pareja.

Bu dişi, eşini de bu şekilde bulmuş olabilir.

Quizá Tom no nos ha visto.

- Belki Tom bizi görmedi.
- Belki de Tom bizi anlamadı.

Quizá a Tom le guste nadar.

Belki de Tom yüzmeyi seviyor.

Quizá deberíamos hacer algo al respecto.

Belki onun hakkında bir şey yapmalıyız.

Quizá debería habérselo dicho a Tom.

Belki Tom'a söylemeliydim.

Quizá Tom pueda solucionar este problema.

Belki Tom bu sorunu çözebilir.

Quizá no te guste este libro.

Bu kitabı sevmeyebilirsin.

Quizá podamos quedarnos un poco más.

Belki biraz daha kalabiliriz.

Quizá todavía quede esperanza para ti.

Belki senin için hâlâ umut vardır.

- Quizás deberíamos llamarlos.
- Quizá deberíamos buscarlos.

Belki onları aramalıyız.

Quizá los tres interrogantes más importantes sean:

Ve muhtemelen en önemli üç soru:

Quizá significa que soy un poco parcial,

Belki bu beni biraz taraflı yapıyor

Solo pensé que quizá querrías comer algo.

Sadece bir şey yemek isteyebileceğini düşündüm.

Quizá deberías aprender a usar un arma.

Belki bir silahı nasıl kullanacağını öğrenmelisin.

Quizá deberías dejar de leer novelas románticas.

Belki aşk romanları okumaktan vazgeçmelisin.

Tom quizá pueda hacer algo para ayudar.

Belki Tom yardım için bir şey yapabilir.

Quizá debería irme temprano a casa hoy.

Bugün eve erken gitmek zorunda kalabilirim.

Quizá se convierta en un buen maestro.

Belki o iyi bir öğretmen olacak.

"¿Dónde está Tom?" "No sé. ¿Quizá murió?"

- "Tom nerede?" " Bilmiyorum. Belki öldü mü?"
- "Tom nerede?" "Bilmiyorum. Belki ölüdür?"

Quizá lo que dijo Tom fuera cierto.

Belki Tom'un söylediği doğruydu.

Quizá solo me quede aquí con Tom.

Belki sadece Tom ile burada kalacağım.

Quizá lo hice en exceso un poco.

Belki biraz aşırıya kaçtım.

- Quizá tengas razón.
- Puede que tengáis razón.

Belki de haklısınız.

Quizá quieras intentar estudiar en la biblioteca.

Kütüphanede çalışmayı denemek isteyebilirsin.

Quizá ha habido un momento en sus vidas

Belki hayatınızda, dünyanızın

Después de 6 o 7, diría: "¡Quizá no!"

Altı veya yediden sonra, "Belki de olmuyor."

Quizá me traten a mí de otra manera".

bunu anlatırsan belki bana farklı davranırlar."

Quizá no parezca el mejor lugar para descansar.

Dinlenmek için pek akıllıca bir seçim değil sanki.

Quizá haya perdido el autobús que suele coger.

Her zamanki otobüsünü kaçırmış olabilir.

Quizá Tom no quiere que encontremos a María.

Belki Tom Mary'yi bulmamızı istemiyor.

Quizá Tom deba poner más atención en clase.

Belki Tom sınıfta daha dikkatli olmalı.

- Puede que vayan.
- Quizá vayan.
- Tal vez vayan.

Onlar gidebilirler.

Quizá puedas decirme donde puedo encontrar a Tom.

Belki Tom'u nerede bulabileceğimi bana söyleyebilirsin.

Quizá deberías llevarte los niños a algún sitio.

Belki de çocukları bir yere götürmen gerekir.

- Quizá fui estúpida al creer que Tom realmente nos ayudaría.
- Quizá fui estúpido al creer que Tom realmente nos ayudaría.

Tom'un gerçekten bize yardım edeceğini düşünmek belki benim aptallığımdı.

Quizá algunos de Uds. ya se enteraron de esto

Bazılarınız bunu duymuş olabilir,

Quizá ahora que sabes la verdad, te sentirás mejor.

Mademki gerçeği biliyorsun, belki daha iyi hissedeceksin.