Examples of using "Quedarse" in a sentence and their turkish translations:
Onlar kalmalı.
Tom kalmak istiyor.
Onlar, benimle kalmak istiyor.
Mary kalmayı tercih ediyor.
Tom kalmayı tercih eder.
Tom kalmaya karar verdi.
Kalmak tehlikelidir.
Böyle kalmalı.
Onun burada kalmasına izin ver.
Onun burada kalmasına izin ver.
Tom evde kalmak istedi.
Kalmak,
Tom kalamaz.
Tom burada kalmak istiyor.
Tom'un olduğu yerde kalması gerekiyor.
Tom'un burada kalmasına gerek yok.
aramızda kalsın ama muhtemelen
Evde durmak sıkıcıdır.
Onun orada kalmasına izin vermeyin.
Tom Mary ile kalmaya karar verdi.
Tom Boston'da kalmak istiyor.
Hepiniz kalmak zorundasınız.
Tom kendisi kısık sesle bağırdı.
Burada kalmak daha güvenlidir.
Evde kalmak sıkıcıdır.
Tom nasıl hareketsiz oturacağını bilmiyor.
Tom nasıl sessiz olacağını bilmiyor.
Tom artık sessiz kalamazdı.
Evde kalmak eğlenceli değildir.
Bu, tek yerde kalarak yapılır.
Burası uygun bir yer değil.
Oriental Hotel'da kalmayı planlıyor.
Göz pınarları kuruyana kadar ağladı.
Evde kalmak çok güzel.
O uzun süre kalamaz.
Kalmak zorunda değilsin.
Tom burada kendi başına kalamaz.
Burada kalmak istiyorsanız, kalabilirsiniz.
Yatakta kalmalı.
Tom evde kalmayı tercih ediyor.
Tom'un kalacak bir yere ihtiyacı var mı?
Burada kalmanın hiçbir avantajı yok.
Tom uyumaktan kendini alamadı.
Tom evde yalnız kalmayı planladı.
Bütün gece yatmamaya alışkındır.
yaptığımız işin detaylarını kontrol etmeye çalışırız.
Başardı. Ama orada çok oyalanmasa iyi eder.
Burası kalmak için çok sıcak.
Oldukça genç yaşta kelleşmeye başladı.
O yatakta kalmak zorunda kaldı.
Evde kalmak hoş bir şey değil.
Tom Mary ile evde kalmak istedi.
Tom'un bugün evde kalmasına gerek var mı?
Tom bugün evde kalmak zorunda mı?
Orada kalmak için onun nedenleri var.
Onun üç saat beklemeye niyeti yoktu.
O,tüm gece boyunca ayakta kalmaya alışık.
Tom bugün evde kalıyor.
Sadece bir şey yapmadan orada durmak zorundasın.
- Tom 2.30'a kadar kalmaya karar verdi.
- Tom saat 2.30'a kadar kalmaya karar verdi.
Tom uykuya dalmak üzere.
Keşke Tom daha uzun süre kalabilseydi.
Tom kel olmaya başlıyor.
Gece geç saatlere kadar yatmamak iyi değildir.
İçeride kalamayacak kadar çok güzel bir gündü.
Babam TV izlerken sık sık uykuya dalar.
Tom sınıfta uyuyakaldığı için özür diledi.
Çocuklar için birinin burada olması gerekiyor.
Tom'un bir ay boyunca kalmayı planladığını düşündüm.
Ama sonuna kadar kalmak zorunda değilsiniz.
Onun gitme ya da kalma seçeneği vardı.
Öğretmen okuldan sonra onun kalmasını sağladı.
Tom istediği kadar burada kalabilir.
Tom kalmak zorunda.
John gece yarısına kadar yatmamaya alışık.
Tom Boston'da üç gün kalmaya niyetli.
Tom evde kalmaktan hoşlanmaz.
Mary olduğu yerde kalmayı planladığını söylüyor.
Yatakta kalmalısın.
Yeğenim geç saatlere kadar yatmamaya alışkındı.
Shishir çeviri yapmak için dışarı çıktığı zaman, en iyisi evde kalmaktır.
Bir insanın yapabileceği en iyi şey sessiz olmaktır.
Tatoeba şu anda hasta. Yatakta kalmalı.
Tom bana uyumakta zorluk çektiğini söyledi.
Benim çocuklarım hava karardıktan sonra içeride kalmak zorundalar.
Tom asla bu kadar uzun süre kalmayı planlamadığını söyledi.
İstiyorsan burada kalabilirsin.
Bir hafta boyunca hastanede kalmak zorunda kaldı.
Tom onun hamile olamayacağından oldukça emin.
Geceleri soğuk havanın alçalacağı bir yer vardır.
Yoksa bu parçacıkların etrafınızda kalacağı kapalı bir alanda mısınız?