Translation of "Prefiere" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Prefiere" in a sentence and their turkish translations:

María prefiere quedarse.

Mary kalmayı tercih ediyor.

Tom prefiere quedarse.

Tom kalmayı tercih eder.

- Tom prefiere hablar francés.
- Tom prefiere hablar en francés.

Tom Fransızca konuşmayı tercih eder.

Él prefiere la calma.

O, sessizliği tercih ediyor.

¿Qué té prefiere usted?

Hangi çayı tercih edersiniz?

Prefiere el fútbol al béisbol.

O, futbolu beyzbola tercih eder.

Su familia prefiere no fumar.

Ailesi sigara içmemeyi tercih eder.

Él prefiere ir el viernes.

Cuma günü gitmeyi tercih ediyor.

Mi hermano prefiere hacer windsurf.

Erkek kardeşim rüzgar sörfünü tercih eder.

Él prefiere francés al alemán.

- O, Fransızcayı Almancaya tercih eder.
- Fransızcayı Almancaya tercih eder.

Ella prefiere la música tranquila.

O, sakin müziği tercih ediyor.

Prefiere el francés al alemán.

- O, Fransızcayı Almancaya tercih eder.
- Fransızcayı Almancaya tercih eder.

Ella prefiere los cereales integrales.

O tam tahıllı hububatı tercih eder.

Masha prefiere el café descafeinado.

Masha kafeinsiz kahve tercih eder.

- María prefiere teñirse el pelo de rubio.
- Mary prefiere pintarse el pelo güero.

Mary saçlarını sarıya boyamayı tercih eder.

Señor, ¿cuál prefiere? ¿A o B?

Beyefendi, A ya da B, birini söyler misiniz?

Prefiere el pescado a la carne.

O, balığı ete tercih eder.

Él prefiere no hablar de ello.

O, bunun hakkında konuşmamayı tercih eder.

Ella prefiere no hablar de ello.

O, o konuda konuşmamayı tercih eder.

¿Prefiere una manzana o una pera?

Bir elmayı mı yoksa bir armutu mu tercih edersin?

Tomás prefiere quedarse en su casa.

Tom evde kalmayı tercih ediyor.

¿Prefiere vino blanco o vino tinto?

Beyaz mı, yoksa kırmızı şarap mı tercih edersin?

Ella prefiere la cerveza al vino.

O, birayı şaraba tercih eder.

Paul prefiere el inglés a las matemáticas.

Paul İngilizceyi matematiğe tercih eder.

Jane prefiere los perros a los gatos.

Jane, köpekleri kedilere tercih eder.

En verano, la gente prefiere el mar.

Yazın insanlar denizi tercih ediyor.

- ¿Puedo preguntarle cuál prefiere?
- ¿Puedo preguntarte cuál prefieres?

Hangisini tercih ettiğini sorabilir miyim?

El gato prefiere el pescado a la carne.

Kedi balığı ete tercih eder.

El camarada Lenin prefiere no hablar de política.

Yoldaş Lenin politika hakkında konuşmayı tercih etmiyor.

Tom prefiere ducharse en la mañana, mientras que María prefiere tomar un baño justo antes de ir a la cama.

Mary tam yatmadan önce banyo yapmayı tercih ederken Tom sabahleyin duş almayı tercih eder.

El autor de la frase prefiere no ser identificado.

Bu yazının yazarı tanımlanmayı tercih etmiyor.

Tom prefiere este lugar al otro en el que vivía.

Tom bu yeri eskiden yaşadığı yerden daha çok seviyor.

¿Por qué piensas que Tom prefiere vivir en el campo?

Tom'un niçin kırsal alanda yaşamayı tercih ettiğini düşünüyorsun?

Tom come el arroz con cuchara, pero Mary prefiere usar palillos.

Tom pilav yemek için bir kaşık kullanır ancak Mary yemek çubukları kullanmayı tercih ediyor.

- ¿Prefiere vino blanco o tinto?
- ¿Quieres vino blanco o vino tinto?

Beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı istersin?

Ella prefiere aprovechar su soltería antes que comprarse un bonito vestido blanco.

Beyaz güzel bir elbise almaktansa bekâr olmaktan yararlanmayı tercih ediyor.

Tom dice que prefiere ir a pie en vez de tomar el autobús.

Tom otobüse binmektense yürümeyi tercih ettiğini söylüyor.

A Tom no le gusta nadar en piletas, él prefiere nadar en lagos y ríos.

Tom havuzda yüzmeyi sevmiyor. O, gölde ve nehirde yüzmeyi tercih ediyor.

- ¿Cuál prefieres, éste o aquél?
- ¿Cuál prefieres? ¿Ésta o aquélla?
- ¿Cuál prefiere usted? ¿Éste o aquél?

Hangisini tercih edersiniz? Bunu mu yoksa onu mu?

Hoy en día cada vez más gente prefiere vivir en el campo que en la ciudad.

Bugünlerde gittikçe daha fazla insan kır yaşantısını şehir yaşantısına tercih ediyorlar.

- ¿Qué color os gusta más, el azul o el verde?
- ¿Qué color te gusta más, el azul o el verde?
- ¿Qué color prefieren, el azul o el verde?
- ¿Qué color prefiere, el azul o el verde?

Hangi rengi tercih edersin, mavi mi yoksa yeşil mi?