Examples of using "Prefiere" in a sentence and their turkish translations:
Mary kalmayı tercih ediyor.
Tom kalmayı tercih eder.
Tom Fransızca konuşmayı tercih eder.
O, sessizliği tercih ediyor.
Hangi çayı tercih edersiniz?
O, futbolu beyzbola tercih eder.
Ailesi sigara içmemeyi tercih eder.
Cuma günü gitmeyi tercih ediyor.
Erkek kardeşim rüzgar sörfünü tercih eder.
- O, Fransızcayı Almancaya tercih eder.
- Fransızcayı Almancaya tercih eder.
O, sakin müziği tercih ediyor.
- O, Fransızcayı Almancaya tercih eder.
- Fransızcayı Almancaya tercih eder.
O tam tahıllı hububatı tercih eder.
Masha kafeinsiz kahve tercih eder.
Mary saçlarını sarıya boyamayı tercih eder.
Beyefendi, A ya da B, birini söyler misiniz?
O, balığı ete tercih eder.
O, bunun hakkında konuşmamayı tercih eder.
O, o konuda konuşmamayı tercih eder.
Bir elmayı mı yoksa bir armutu mu tercih edersin?
Tom evde kalmayı tercih ediyor.
Beyaz mı, yoksa kırmızı şarap mı tercih edersin?
O, birayı şaraba tercih eder.
Paul İngilizceyi matematiğe tercih eder.
Jane, köpekleri kedilere tercih eder.
Yazın insanlar denizi tercih ediyor.
Hangisini tercih ettiğini sorabilir miyim?
Kedi balığı ete tercih eder.
Yoldaş Lenin politika hakkında konuşmayı tercih etmiyor.
Mary tam yatmadan önce banyo yapmayı tercih ederken Tom sabahleyin duş almayı tercih eder.
Bu yazının yazarı tanımlanmayı tercih etmiyor.
Tom bu yeri eskiden yaşadığı yerden daha çok seviyor.
Tom'un niçin kırsal alanda yaşamayı tercih ettiğini düşünüyorsun?
Tom pilav yemek için bir kaşık kullanır ancak Mary yemek çubukları kullanmayı tercih ediyor.
Beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı istersin?
Beyaz güzel bir elbise almaktansa bekâr olmaktan yararlanmayı tercih ediyor.
Tom otobüse binmektense yürümeyi tercih ettiğini söylüyor.
Tom havuzda yüzmeyi sevmiyor. O, gölde ve nehirde yüzmeyi tercih ediyor.
Hangisini tercih edersiniz? Bunu mu yoksa onu mu?
Bugünlerde gittikçe daha fazla insan kır yaşantısını şehir yaşantısına tercih ediyorlar.
Hangi rengi tercih edersin, mavi mi yoksa yeşil mi?