Examples of using "Pulmón" in a sentence and their turkish translations:
Onun akciğer kanseri var.
Bir ciğerimin yarısında akciğer fibrozisi var.
Tom sesi çıktığı kadar çığlık attı.
O akciğer kanserinden öldü.
Babam akciğer kanserinden öldü.
- Teyzem akciğer kanserinden öldü.
- Halam akciğer kanserinden öldü.
Bir buçuk ciğerle yaşıyorum.
Amazon yağmur ormanları dünyanın akciğeridir.
O iki kaburga kırdı ve akciğerini patlattı.
O adam bir hafta önce akciğer kanserinden öldü.
Ancak sigara ve akciğer kanseri de aynı ilişkilendirmeye konu,
Bu anı akciğer kanserinden ölen babam olmadan izledim
babam çok fazla sigara içmeseydi yine burada olur muydu?