Examples of using "Ponen" in a sentence and their turkish translations:
Onlar sinir oluyorlar.
Böyle takıyorsunuz.
Kuşlar yumurtlar.
Timsahlar yumurtlar mı?
Kaplumbağalar yumurtlar.
Ellerinizi koyduğunuz yere dikkat etmelisiniz.
Onu hâkim karşısına çıkarırlar.
konuşarak ülke kurulur,
Siyah tavuklar beyaz yumurtalar yumurtlar.
- Yağmurlu günler beni mutsuz eder.
- Yağmurlu günler beni mutsuz ediyor.
oraya bir elektrot yerleştirirseniz,
işte bu destanımızı terörle yan yana koydular
Birçok sanatçı duygularını sanatına koyar.
Bu tavuklar neredeyse her gün yumurtlar.
Yazın yumurtalar çok çabuk bozulur.
Bunu altına koyup bir testere gibi kullanacaksınız.
mahkemeye çıktıklarında çok kötü hissediyorlar.
Facebook, Twitter, YouTube ve Blogger hayatımızı tehdit ediyor.
Ağaçların yaprakları sonbaharda kırmızılaşır.
Neden üreticiler her zaman yoğurda bu kadar şeker koyar?
- Çocuklarınız bisikletlerini sürerken daima kask takıyor mu?
- Çocuklarınız bisikletlerini kullanırken her zaman kask takıyorlar mı?
Eğer tavşanlar yumurtlamıyorlarsa neden Paskalya'nın simgesiler?
Kontakt kullandığımda gözlerim kuruyor ve kızarıyor.
Sonbaharda yapraklar sararır.
Acelesi olmayan insanlar yürüyen merdivenin sağ tarafında durur.