Translation of "Pasaban" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Pasaban" in a sentence and their turkish translations:

Las horas pasaban.

Saatler acımasızca geçti.

Que los jugadores se pasaban el balón.

kaç kez paslaşıldığını saymalarını istediler.

Pasaban por una serie de pruebas para ver si uno era "adecuado".

Kurala uyup uymadığınızı görmek için sizi bir sürü sınava tabi tutarlardı.

Sé que pasaban muchas cosas en mi mentecilla de niña de 10 años.

10 yaşındaki küçük aklımdan çok şey geçiyordu.

Todas las comunicaciones de voz a la nave espacial pasaban a través del comunicador de cápsula o

her saati çalıştı . Uzay aracına yapılan tüm sesli iletişimler

Los dos ejércitos estaban situados el uno en frente del otro y se pasaban los días sin hacer nada.

Her iki ordu bir diğerinin önüne yerleştirildi ve günlerini bir şey yapmadan geçirdiler.