Examples of using "Oscurece" in a sentence and their turkish translations:
Hava hızla kararıyor!
Hava hızla kararıyor.
Kışın hava erken kararır.
Dünya benim için kararıyor.
Hava karardıkça... ...düşme riski artıyor.
Benim çocuklarım hava karardıktan sonra içeride kalmak zorundalar.
Açık düzlüklerde her gece farklı bir mücadele verilir. Afrika Savanı kararıyor.
70 yaşındaki bir adamla zorla evlendirilerek bir de hayatı karartılıyor
Kamera, bu ceket gibi koyu bir yüzeyin içinde ve bir renk tüm çerçeveyi karanlığa gömüyor.