Examples of using "Niñita" in a sentence and their turkish translations:
Küçük kız Brezilya'da yaşıyor.
Küçük kız Brezilya'da yaşadı.
Küçük kız terk edilmiş hissetti.
Ama genç bir kız olduğumdan beri,
- Küçük bir kızdan mı korkuyorsun?
- Küçük bir kızdan mı korkuyorsunuz?
Küçük bir kız gibi ağlamayı kes!
Bu küçük kızla ne yapmamı istiyorsun?
Küçük kız parmağını emiyor.
Küçük kızı elinden tuttum.
Bu doldurulmuş hayvan küçük kıza ait.
O adam küçük bir kızın öldürülmesinden dolayı yargılanıyor.
Ben genç bir kızken hep sualtında yaşamak istedim.
Sen hâlâ iki yıl önce tanıdığım aynı şımarık küçük kızsın.
Küçük kızın ellerinde oyuncak bir bebek var.
Sen küçük bir kızken sık sık Betty'nin evine çaya gittiğini hatırlıyorum.