Translation of "Manchas" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Manchas" in a sentence and their turkish translations:

- No creo que salgan estas manchas de tinta.
- No creo que estas manchas de tinta salgan.

Bu mürekkep lekelerinin çıkacağını sanmıyorum.

¿Qué son esas manchas en tu piel?

Cildindeki bu benekler nedir?

Él tiene manchas rojas en todo el cuerpo.

Vücudunun her tarafında kırmızı benekler var.

Tengo manchas en la piel por el estrés.

Stres nedeniyle cildimde lekelerim var.

"¿Qué son estas manchas en el suelo?" "Sangre."

"Yerdeki bu lekeler ne?" "Kan."

Sólo había algunas manchas de vegetación cerca del río.

Nehrin yakınındaki bitki örtüsünün sadece birkaç yaması vardı.

¿Cómo puedo sacarle las manchas de sangre a la camisa?

Gömlekten kan lekelerini nasıl çıkarabilirim?

¿Cómo quitas las manchas de vino tinto de tu alfombra?

Kırmızı şarap lekelerini halınızdan nasıl çıkarırsınız?

Se manifiesta con la aparición de manchas blancas en la piel

Cildinizin beyaz parçalar ile lekelenmiş gibi görünmesi

Había algunas manchas de tinta en la tapa de ese libro.

O kitabın kapağında bazı mürekkep lekeleri vardı.

El conservacionista tiene la misión peligrosa de rastrear a los cazadores con manchas. Pero su trabajo tiene un costo.

Çevreci, tehlikeli bir görevde, ülkenin benekli sinsi avcılarının peşinde, ancak yaptığı işin bir bedeli var.