Examples of using "Tinta" in a sentence and their turkish translations:
- Mürekkeple yaz.
- Mürekkeple yazın.
O mürekkeple yazdı.
Kalem, mürekkep akıtıyor.
Bu en iyi mürekkep.
Bu kağıt, mürekkebi emmez.
Adını mürekkeple yazmalısın.
Bu mürekkep lekelerinin çıkacağını sanmıyorum.
- Benim dövmem seninkinden daha iyi.
- Benim dövmem sizinkinden daha iyi.
Tom masanın üzerine mürekkep döktü.
Bu mürekkep lekesi yıkayarak çıkmaz.
Mürekkep lekesi, yıkayarak çıkarılamaz.
Satış fiyatları kırmızı mürekkeple yazılmıştır.
Çocuğun gömleğinde bir boya lekesi var.
Çocuk mürekkebi döktü ama böyle olsun istemedi.
Yazıcının boş mürekkep kartuşunu lütfen değiştir.
Satış fiyatlarının kırmızı mürekkeple yazılmasına dikkat ediyorum.
O kitabın kapağında bazı mürekkep lekeleri vardı.
mürekkep kuruduğunda bilgiyi değiştiremezdiniz.
Yakalarsam, sadece birkaç damla mürekkep kullanmam yeterli,
Ama siyah mürekkep beyninizin boşlukta yiyecek var sanmasını sağlıyor.
Dudaklarım kalamar mürekkebi ile boyandığı için o bana gülüyor.