Translation of "Malos" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Malos" in a sentence and their turkish translations:

- Son malos.
- Están malos.

Onlar kötü.

Somos malos?

Kötü müyüz?

Los zombis son malos.

Zombiler kötü.

- Escribo poemas pero son muy malos.
- Escribo poemas pero muy malos.

Ben şiirler yazarım ama onlar gerçekten kötü.

A tener estos malos pensamientos

kötü düşüncelerim olduğunu

Entonces no había malos amigos

yani kötü arkadaş yoktu o zamanlar

Libros malos te harán daño.

Kötü kitaplar sana zarar verecek.

Dennis no tiene malos modales.

Dennis'in kaba davranışları yoktur.

Desea borrar los malos recuerdos.

O kötü anıları silmek istiyor.

Malos pensamientos generan malas acciones.

Kötü düşünceler kötü davranışlara yol açar.

Es fácil adquirir malos hábitos.

Kötük alışkanlık edinmek kolaydır.

No me gustan los chicos malos.

Kötü çocukları sevmem.

No me gustan los niños malos.

Ben kötü çocukları sevmem.

Él a menudo aceptaba malos consejos.

Sık sık kötü tavsiyeleri dinliyordu.

Los malos amigos producen mal fruto.

Kötü arkadaşlar kötü meyve taşır.

Y en ese punto, logramos datos malos.

İşte bu noktada, kötü veriler ediniyoruz.

No te veas involucrado con malos tipos.

Kötü adamlarla uğraşma.

Es muy difícil deshacerse de malos hábitos.

Kötü alışkanlıklardan kurtulmak çok zordur.

Los héroes no mueren. Solo los malos.

Kahramanlar ölmez. Sadece kötü adamlar ölür.

No somos los malos de la película.

Biz kötü adamlar değiliz.

¿Por qué son todos tan malos conmigo?

Neden herkes bana karşı çok cimri?

Tom tiene malos modales en la mesa.

Tom'un kötü sofra adabı vardır.

No es fácil deshacerse de los malos hábitos.

Kötü alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir.

Los años solo le han dado malos hábitos.

Yıllar ona yalnızca kötü alışkanlıklar kazandırdı.

En verano, los huevos se ponen malos enseguida.

Yazın yumurtalar çok çabuk bozulur.

No es fácil librarse de los malos hábitos.

Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.

No hay árbol bueno que dé frutos malos.

İyi bir ağaç, kötü meyveler veremez.

Somos los buenos y ellos son los malos, punto.

Biz iyi insanlarız, onlar kötü insanlar, bu kadar.

Los plátanos que me trajiste anoche estaban todos malos.

Dün gece bana getirdiğin muzların hepsi kötüydü.

Cada una de sus opiniones tiene puntos buenos y malos.

Onların fikirlerinin her biri hem iyi noktalara hem de kötü noktalara sahiptir.

Tenemos que acabar con los malos hábitos lo más pronto posible.

En kısa sürede kötü bir alışkanlığa son vermem gerekiyor.

Y reconocer que sí, existen hombres malos y abusivos en el mundo,

ve şunu kabul ederiz, evet dünyada kötü ve tacizci erkekler var

- No seas malo.
- No seas mala.
- No seáis malos.
- No seáis malas.

Kötü olmayın.

Todo lo que tengo es mi cuerpo herido y un puñado de malos recuerdos.

Tüm sahip olduğum yaralı vücudum ve bir avuç kötü anılar.

Un buen amigo estará a tu lado en los buenos momentos y en los malos.

İyi bir arkadaş iyi ve kötü günde yanında olacaktır.

- Tu mala memoria pasa porque no sabes escuchar.
- Tu mala memoria es por tus malos hábitos de escucha.

Senin kötü hafızan senin kötü dinleme alışkanlıklarından kaynaklanmaktadır.