Translation of "Malentendido" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Malentendido" in a sentence and their turkish translations:

O malentendido

veya yanlış anlama olduğunu düşündü

Todo lo que puede ser malentendido será malentendido.

Yanlış anlaşılabilen herhangi bir şey olacaktır.

Fue un malentendido.

O bir yanlış anlamaydı!

Es un malentendido.

Bir yanlış anlama var.

- Gracias por esclarecer el malentendido.
- Gracias por aclarar el malentendido.

Yanlış anlaşılmayı düzelttiğin için teşekkürler.

Debe haber un malentendido.

Bir yanlış anlama olmalı.

Debe haber algún malentendido.

Bir yanlış anlama olmalı.

Ha habido un malentendido.

Bir yanlış anlaşılma vardı.

- Posiblemente pueda haber habido un malentendido.
- Puede haber habido un malentendido.

Bir yanlış anlama olabilir.

Parece que hay un malentendido.

Bir yanlış anlama var gibi görünüyor.

Creo que fue un malentendido.

Sanırım bu bir yanlış anlamaydı.

- Seguro que se trata de un malentendido.
- Seguramente se trate de un malentendido.

O kesinlikle bir yanlış anlaşılma.

Todo esto es un gran malentendido.

Bu kocaman bir yanlış anlaşılma.

Creo que aquí hay un malentendido.

Ben burada bir yanlış anlama olduğunu düşünüyorum.

Creo que ha habido un malentendido.

Sanırım bir yanlış anlama var.

Debe haber un malentendido entre nosotros.

Aramızda bir yanlış anlama olmalı.

Lo que pasó fue un malentendido.

Olan bir yanlış anlamaydı.

Me temo que me has malentendido.

- Maalesef beni yanlış anladınız.
- Korkarım ki beni yanlış anladın.
- Maalesef beni yanlış anladın.
- Korkarım ki beni yanlış anladınız.

El racismo no comenzó con un malentendido.

Irkçılık bir yanlış anlaşılma ile başlamadı

Todo es tan sólo un gran malentendido.

- Büyük bir yanlış anlama oldu.
- Büyük bir yanlış anlaşılma olmuş.

Estoy segura de que todo esto es un malentendido.

Bütün bunların bir yanlış anlama olduğuna eminim.

- Ha habido un gran malentendido.
- Ha habido un terrible error.

Korkunç bir hata vardı.

El hombre tiene muchos deseos que en realidad no quiere satisfacer, y sería un malentendido imaginar lo contrario. Quiere que sigan siendo deseos, tienen valor únicamente en su imaginación, su cumplimiento sería una amarga decepción para él. Un deseo así es el deseo de la vida eterna. Si se cumpliera, el hombre llegaría a hastiarse de vivir eternamente, y anhelaría la muerte.

İnsanın gerçekten yapmak istemediği bir sürü istekleri vardır, ve aksini düşünmek bir yanlış anlama olurdu.O onların istekler kalmasını ister, onların sadece onun hayalinde değeri vardır; Onların yapılması ona karşı daha şiddetli bir hayal kırıklığı olurdu. Böyle bir istek sonsuz hayat için istektir.Eğer onlar yerine getirilse, insan sonsuza kadar yaşamaktan tamamen usanırdı ve ölümü isterdi.