Examples of using "Llevarla" in a sentence and their turkish translations:
Onu eve götüreceğim.
ambulans onu kriz ünitesine götürecekti,
Şimdi son hamlemizi yapıp onları köye götürmeliyiz. Hadi.
Çanta benim tek başıma taşıyamayacağım kadar çok ağırdı.
Tom Mary'ye evine yürüyüp yürüyemeyeceğini sordu.
Karına bazı çiçekler almalısın ve onu akşam akşam yemeğine götürmelisin.
Bu projenin zor bir görev olduğu doğru,fakat Mr Hara bunun üstesinde gelebilecektir
Tom, Mary'ye valizini taşımayı teklif etti ama Mary, valizi kendisinin taşımak istediğini söyledi.