Translation of "Comprarle" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Comprarle" in a sentence and their turkish translations:

- ¿Qué quieres comprarle a ella?
- ¿Qué quieres comprarle?

- Onun için ne satın almak istiyorsun?
- Ona ne almak istiyorsun?

¿Qué quieres comprarle?

- Onun için ne satın almak istiyorsun?
- Ona ne almak istiyorsun?

¿Puedo comprarle eso?

Onu senden alabilir miyim?

No quiero comprarle esa casa.

O evi ondan satın almak istemiyorum.

Tienes que comprarle ropa nueva.

Ona bazı yeni giysiler satın almanız gerekiyor.

Quiero comprarle un regalo a Tom.

Tom için bir hediye satın almak istiyorum.

No sé qué comprarle por su cumpleaños.

Onun doğum günü için ona ne alacağımı bilmiyorum.

Quiero comprarle un regalo a mi novia.

Ben kız arkadaşıma hediye almak istiyorum .

Tom quiere comprarle un regalo a María.

Tom Mary'ye bir hediye almak istiyor.

Me olvidé de comprarle flores a Mary.

Mary için çiçekler almayı unuttum.

Ella quiere comprarle un regalo a su novio.

Erkek arkadaşı için bir hediye satın almak istiyor.

Necesito dinero para comprarle un regalo a Tom.

Tom'a bir hediye almak için paraya ihtiyacım var.

Deberías comprarle algo a Tom por su cumpleaños.

Tom'a doğum günü için bir şey almalısın.

¿Te has acordado de comprarle flores a Mary?

Mary için çiçekler almayı hatırladın mı?

Tom puede permitirse comprarle a Mary cualquier cosa bonita.

Tom Mary'ye hoş bir şey almayı göze alabilir.

En lugar de eso deberías comprarle una tarjeta regalo.

Onun yerine ona hediye kartı almalısın.

Hagamos una vaquita para comprarle el regalo de cumpleaños.

Ona o doğum günü hediyesini almak için biraz para toplayalım.

¿Qué debería comprarle a mi padre por Navidad? ¿Una corbata?

Noel için babama ne almalıyım? Belki bir kravat?

Tom se puede permitir comprarle a Mary lo que quiera.

Tom'un Mary ne isterse alabilecek maddi durumu var.

Deberías comprarle a tu esposa algunas flores y llevarla a cenar.

Karına bazı çiçekler almalısın ve onu akşam akşam yemeğine götürmelisin.

- Tengo que comprarle algo a Tom.
- Tengo que llevarle algo a Tom.

Tom'a bir şey almalıyım.

Lo que Tom verdaderamente quería era dinero suficiente para comprarle flores a María.

Tom'un gerçekte istediği Mary'ye çiçek almak için yeterince parası olmasıydı.

- Tengo que comprar flores para mi novia.
- Tengo que comprarle flores a mi novia.

Kız arkadaşım için çiçek almak zorundayım.

Me pregunto si tendremos suficiente dinero para comprarle a Tom el cuadro que quería.

İstediği tabloyu Tom'a almak için yeterli paramız olup olmayacağını merak ediyorum.

Tom tomó prestados de Mary treinta dólares para comprarle a John un regalo de cumpleaños.

Tom John'a bir doğum günü hediyesi almak için Mary'den otuz dolar ödünç aldı.

Tom gastó todo el dinero que tenía para comprarle a Mary un regalo de Navidad.

- Tom Mary'ye bir Noel hediyesi almak zorunda olduğu tüm parayı harcadı.
- Tom elindeki tüm parayı Meryem'e bir Noel hediyesi almak için harcadı.

- Tom no sabe qué regalo comprar a Mary para su cumpleaños.
- Tom no sabé qué comprarle a Mary por su cumpleaños.

Tom Mary'ye doğum günü için ne alacağını bilmiyor.

- Compré una corbata para Dan y compraré una bufanda para Elena.
- He comprado una corbata para Dan y voy a comprarle una bufanda a Elena.

Dan için bir kravat aldım, Elena için bir şal alacağım.