Examples of using "Llegará" in a sentence and their turkish translations:
Tom yakında gelecek.
Onu sevmeyi öğreneceksin.
- İlkbahar yakında gelecek.
- Yakında ilkbahar olacak.
O yarın Paris'e varacak.
Oraya en çabuk kim varacak?
Mektup yarın gelecek.
Baban ne zaman gelecek?
O yarın Paris'e ulaşır.
Tom yol almayacak.
Tren yakında varacak.
Sanırım geleceğim.
O, on dakika içerisinde gelecek.
Kimin birinci geleceğini düşünüyorsun?
O, uzun bir hayat yaşamayacak.
Yarın Kyoto'ya varacak.
Tom bir saat geç dönüyor olacak.
Beş civarında oraya varacak.
Bir taksi tut. 5 dakika içinde gelecek.
Umut ancak o zaman ortaya çıkar.
Tren saat onda gelecek.
Tren için zamanında varacak.
Ertesi gün Kyoto'ya varacak.
O, bir saat içinde gelecek.
O,Tokyo'ya saat kaçta varacak?
O, on saat içinde oraya varacak.
Başarılı olacaksın.
Dönem sonu yakında gelecektir.
Tren ne zaman Kyoto'ya varacak?
- Uçak saat üçte varacak.
- Uçak saat üçte gelecek.
- Tom'un geç kalacağına bahse girmeye istekli olacağım.
- Seninle bahse girerim ki Tom geç kalacak.
O toplantıya geç kalacak.
Ona geç kalmamasını söyledim.
Treniniz ne zaman Kyoto'ya varacak?
Tom yakında Avustralya'dan buraya varıyor olacak.
Onun Kyoto'ya giden treni ne zaman gelecek?
Bence otobüs yakında varacak.
Bunu anlayacağın zaman gelecek.
Otobüs on dakika içinde gelecektir.
O, saat 6:30'da Şikago'ya varacak.
Muhtemelen okula geç kalacak.
Tom'un ne zaman varacağı hakkında bir fikrin var mı?
Onun zamanında geleceğinden eminim.
Onun zamanında geleceğinden eminim.
Bundan pişman olduğun bir gün gelecek.
Sanırım tren birazdan burada olacak.
- Dünyanın sonu ne zaman gelecek?
- Dünya ne zaman sona erecek?
Bundan pişman olacağın bir zaman olacak.
Onun dağın tepesine ulaşacağını düşünüyor musunuz?
Tom Mary'nin ne zaman varacağını kesin olarak söyleyemiyor.
Uçağın zamanında gelip gelmeyeceğini merak ediyorum.
"Tom buraya ne zaman varacak?" "Gerçekten bilmeyi isterim."
Tom Boston'a yarın sabah varacak.
Tom'un buraya ne zaman varacağını sana söyleyemem.
Tom 2.30'a kadar buraya gelmeyecek.
Tom Mary'nin ne zaman varacağını kesin olarak bilmiyor.
Onun bu öğleden sonra geleceğine eminim.
Tom'un Mary'nin zamanında geleceğinden şüphesi yok.
Sadece binde biri yetişkinliğe erişecek.
Tren öğleden önce istasyona varacak.
Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya gidecek.
Tom'un saat kaçta eve varacağını düşünüyorsun?
Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.
Günü gelince hatırlatırım bunu sana.
Zamanınız gelecek.
Bu düz yol sizi postaneye götürecek.
- Dünyanın sonu ne zaman gelecek?
- Dünya ne zaman sona erecek?
Onun zamanında gelip gelmeyeceğinden süpheliyim.
Tom saat kaçta geliyor olacak?
Bahar çok yakında geliyor.
Bir insanın kulonlanabilip kulonlanamayacağını merak ediyorum.
Avcılarını sayılarıyla bastırarak... ...büyük çoğunluğu beslenme alanlarına varacaktır.
Çelik üretiminin bu yıl 100 milyon tona ulaşacağı tahmin edilmektedir.