Translation of "Latín" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Latín" in a sentence and their turkish translations:

¿Entiendes latín?

Latince anlıyor musun?

¿Sabes latín?

Latince biliyor musun?

¿Hablas latín?

Latince konuşur musun?

¿Esto es latín?

Bu Latince mi?

¿Habla usted latín?

Latince konuşur musunuz?

¿Desde cuándo aprende latín?

Ne zamandan beri Latince öğreniyorsun?

Pocos estudiantes entienden latín.

Birkaç öğrenci Latince anlıyor.

Los romanos hablaban latín.

Romalılar, Latince konuştular.

El latín no es difícil.

Latince zor değil.

¿Cuándo empezaste a estudiar latín?

Latince eğitimine ne zaman başladın?

Esta palabra viene del latín.

- Bu sözcük Latince kökenli.
- Bu kelime Latinceden geliyor.

Pocos estudiantes saben leer latín.

Latince'nin nasıl okunacağını çok az öğrenci bilir.

¿Alguien habla latín con fluidez?

Kimse akıcı Latince konuşuyor mu?

- ¡El latín es la lengua del futuro!
- ¡El latín será la lengua del futuro!

Latince geleceğin dilidir!

Hay cinco declinaciones en el latín.

Latincede beş çekim vardır.

El francés se desarrolló del latín.

Fransızca Latinceden geliştirildi.

El latín es una lengua muerta.

Latince ölü bir dildir.

Se me da mal el latín.

Latincede iyi değilim.

Pocos estudiantes saben leer en latín.

Birkaç öğrenci Latince okuyabilir.

¿Cómo se dice "blog" en latín?

Latince'de nasıl blog denir?

El latín es una lengua eterna.

- Latince sürekli bir dildir.
- Latince kalıcı bir dildir.
- Latince sonsuz bir dildir.

Todo el mundo necesita el latín.

Herkesin Latinceye ihtiyacı var.

Pocos estudiantes saben leer el latín.

Çok az öğrenci Latince okumayı bilir.

En latín, el verbo tiene seis infinitivos.

Latince fiil'in altı tane mastarı vardır.

Antiguamente, la misa se decía en latín.

Ayin Latincede söylenirdi.

Conozco a un hombre que habla latín.

Latince konuşan bir adam tanıyorum.

Sólo unos pocos estudiantes saben leer en latín.

Sadece birkaç öğrenci Latince okuyabiliyor.

El latín no es tan difícil como el griego.

Latince Yunanca kadar zor değil.

Cuando estaba en la universidad me gustaba estudiar latín.

Ben üniversitedeyken Latince çalışmayı severdim.

Mary pensó que Tom perdía su tiempo al estudiar latín.

Mary, Tom'un Latince okuyarak zamanını boşa harcadığını düşündü.

Nunca fui religioso, pero me estremece escuchar el Padrenuestro en latín.

Ben hiç dindar değilim ama Latince Rabbin Duası'nı dinlemek beni ürpertir.

Los idiomas europeos tienen muchas palabras del latín y del griego.

Avrupa dillerinde Latince ve Yunanca'dan birçok kelime var.

Lenguas como el francés, italiano y español tienen sus orígenes del latín.

Fransızca, İtalyanca ve İspanyolca gibi diller Latince'den geliyorlar.

¿Por qué el latín es importante para la vida de una persona?

Latince neden bir kişinin yaşamı için önemlidir?

El griego y el latín son idiomas útiles, por eso los estudio.

Yunanca ve Latince kullanışlı dillerdir. Bu nedenle onları öğreniyorum.

El latín es uno de los pocos idiomas que requieren un buen conocimiento de la gramática.

Latince iyi bir gramer bilgisi gerektiren birkaç dilden biridir.