Examples of using "Difícil" in a sentence and their turkish translations:
Zor değildi.
Zor bir karar.
Zor olacak.
Zor mu?
Zor, değil mi?
Onu mutlu etmek zordur.
Bu zor bir seçim.
- O çok zordu.
- Çok zordu.
Bu görev zordur.
Bu zor bir dil.
Başta zordu.
Korece öğrenme zordur.
Bu zor olacak işte.
Gerçekten zor.
O zor olurdu.
Onu memnun etmek zor.
- Zor.
- Zormuş.
Onları bulmak zor.
Gerçekten zor.
Bu zor.
Seni aptal yerine koymak zor mu?
Bu çok zor.
Zor değil.
Yapmak zor oldu mu?
Seni anlamak çok zor.
O kadar zor muydu?
İnanmak zordu.
Söylemesi zor.
Bu zor bir durumdur.
Bu zor bir dil.
- Bu benim için fazla zordu.
- O benim için çok zordu.
Problemi çözmek zor.
Üç dil konuşmak zordur.
İngilizceyi öğrenmek zordur.
Her başlangıç zordur.
Jack'i ikna etmek zordur.
Seni bulmak zor değildi.
Senin için zor olmalı.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
Bu sınav o kadar zor değil.
Ama bu zor olacak.
gerçekten çok zordu.
Bunu yapmak da zordu.
İngilizce konuşmak zordur.
İngilizce konuşmak zor mu?
Evet, ama zor olacak.
O zor bir sorun.
Ben testi zor buldum.
Onu memnun etmek zordur.
Onu aklamak zordur.
Çok zordu.
Almanca öğrenmek zor mudur?
Sen zor ve ıslah olmazsın.
Onu ikna etmeyi zor buldum.
Onu anlamak çok zor.
Yunanca öğrenmek zordur.
Çok zor değildi.
İnanması zordu.
İnanması zor.
- Zor bir gün geçirdim.
- Zor bir günüm vardı.
Vejetaryen olmak zor mu?
O, benim için zor.
Onun zor olduğunu biliyorum.
Bunun zor olduğunu biliyorum.
Fransızca öğrenmek zor mu?
Onu memnun etmek zordu.
Hayal etmek zor.
Söylemesi zor.
Erkek çocuklarla tanışmak zordur.
Fransızca zordur.
Bu zor bir soru.
Bu zor olmalı.
Tırmanışımız zor olacak.
Önce, zordur.
Bu karar zordu.
Zor bir oyundu.
Bunu kazanmak çok zor.