Translation of "Iris" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Iris" in a sentence and their turkish translations:

Iris, ¿qué comes normalmente de desayuno?

İris, genellikle kahvaltı için ne yersiniz?

Nunca he visto un arco iris.

- Hiç gökkuşağı görmedim.
- Asla bir gökkuşağı görmedim.

El nuevo puente fue llamado Puente Arco Iris.

Yeni köprüye Rainbow Bridge adı verildi.

En cuanto dejó de llover, apareció un bonito arco iris.

Yağmur durur durmaz güzel bir gökkuşağı çıktı.

Rastro de Dunes Iris en Argentina y Río de Janeiro en

kalmayacak ve Avrupa'da sis şehri Londra

- El arcoíris tiene siete colores.
- El arco iris tiene siete colores.

- Gökkuşağı yedi renklidir.
- Gökkuşağının yedi rengi vardır.

Un arco iris es un arco de siete colores en el cielo.

Bir gökkuşağı gökyüzünde yedi renkli kemerdir.

- En mi mundo todos son ponis, y comen arcoiris y cuyo popó son mariposas.
- En mi mundo todos son ponis que comen arco iris y luego defecan mariposas.

Benim dünyamdaki herkes birer midilli, onlar gökkuşağı yiyorlar kakaları da kelebek.