Translation of "Arco" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Arco" in a sentence and their turkish translations:

- Soñé con un arco.
- En mi sueño vi un arco.

Rüyamda bir yay gördüm.

Soñé con un arco.

Ben bir yay hakkında rüya gördüm.

Un arco iris es un arco de siete colores en el cielo.

Bir gökkuşağı gökyüzünde yedi renkli kemerdir.

Nunca he visto un arco iris.

- Hiç gökkuşağı görmedim.
- Asla bir gökkuşağı görmedim.

Koyomi compró un arco y flechas.

Koyomi bir yay ve oklar satın aldı.

Tenemos que recuperar el arco de Heracles.

Heracles'in yayını geri almalıyız.

El amanecer ilumina el fondo del arco naranja,

Gün doğumu kemerin alt tarafını turuncuyla aydınlatır

El arcoíris forma un arco en el cielo.

Gökkuşağı gökyüzünde bir kavis oluşturur.

El nuevo puente fue llamado Puente Arco Iris.

Yeni köprüye Rainbow Bridge adı verildi.

La temporada de caza con arco se abre hoy.

Yayla avlanma sezonu bugün açılıyor.

En cuanto dejó de llover, apareció un bonito arco iris.

Yağmur durur durmaz güzel bir gökkuşağı çıktı.

- El arcoíris tiene siete colores.
- El arco iris tiene siete colores.

- Gökkuşağı yedi renklidir.
- Gökkuşağının yedi rengi vardır.

No es un misterioso arco de la historia que se inclina hacia la justicia.

Adalete doğru yönelen tarihi bir kavis de değil.

El deporte nacional de Bután es el tiro con arco, y se organizan concursos de forma regular en la mayoría de los pueblos.

Butan'ın milli sporu okçuluktur ve yarışmalar düzenli olarak çoğu şehirlerde düzenlenir.

- En mi mundo todos son ponis, y comen arcoiris y cuyo popó son mariposas.
- En mi mundo todos son ponis que comen arco iris y luego defecan mariposas.

Benim dünyamdaki herkes birer midilli, onlar gökkuşağı yiyorlar kakaları da kelebek.