Examples of using "Injusto" in a sentence and their turkish translations:
Sen haksızsın.
Haksızlık olurdu.
Bu dürüstçe değil.
Tom haksız.
Çok adil değil.
Bu hiç adil görünmüyor.
Bu aslında adil değil.
Tom onun adil olmadığını düşündü.
Bu biraz adil değil.
Bana karşı çok insafsız davranıyorsun.
RH: Tamamen haksızca değil.
Bu ahlak dışı.
Biz ona çok kötü davranırsak, haksızlık olur.
Öylesine haksız bir şey yapmaktansa ölmeyi tercih ederim.
Bu adil değil.
ve kabul etmeliyiz ki
Bire karşı üç her koşulda haksızdır.
ve bunun sonucunun adaletsiz hissettirmesi olasıdır.
Bu adil değil.
Bu kutularda yedi yerine sadece beş parça sardalya olması haksızlık.