Examples of using "Haberte" in a sentence and their turkish translations:
- Seni dinlemeliydim.
- Seni dinlemem gerekirdi. Özür dilerim.
Seni uyandırdığım için üzgünüm.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.
Kendini tanıtmalıydın.
Seninle daha önce karşılaştığımı hatırlıyorum.
- Daha önce seni gördüğümü hatırlıyorum.
- Seni daha önce gördüğümü hatırlıyordum.
Sizinle daha önce karşılaştığımı hatırlıyorum.
- Seni kırmadığımı umuyorum.
- Seni gücendirmediğimi umuyorum.
Seni beklettiğim için üzgünüm.
Seni yanlış anladığım için üzgünüm.
Seni davet ettiğimi hatırlamıyorum.
- Seni asla dinlememeliydim.
- Seni hiç dinlememeliydim.
- Üzgünüm size inanmıyordum.
- Size inanmadığım için üzgünüm.
Seni dinlemeliydik, Tom.
Sözünü kesmediğimi umuyorum.
Keşke sana danışsaydım.
Seni ağlattığım için üzgünüm.
Seni öpmemeliydim.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sizi uzun süre beklettiğim için üzgünüm.
Sana bir şey söylememeliydim.
Seni rahatsız ettiğime üzgünüm.
- Sana söylediğime pişmanım.
- Sana söylediğim şeyden dolayı pişmanım.
Emekli olduğuna memnun değil misin?
Seni duyduğumu düşündüm.
Seni duymuş olamaz.
Seni daha önce gördüğümü hatırlamıyorum.
Bunu söz verdiğimi hatırlamıyorum.
Sizi çok uzun beklettiğim için üzgünüm.
Seninle karşılaştığımı asla unutmayacağım.
Seni bu konuda uyardığımı sanıyordum.
Gitmene izin vermemeliydim.
Dün seni ağlattığım için özür dilerim.
Geçen yıl seni gördüğümü hatırlıyorum.
Üzgünüm sizi beklettim bu kadar.
Sen ayağa kalkmalıydın.
Sana bağırdığım için üzgünüm.
Sana gelmemeni söylediğimi düşündüm.
Sana yardım edebileceğim için memnunum.
O dövmeyi yaptırdığına pişman değil misin?
- Arabada kalmalıydın.
- Arabada kalmalıydınız.
Geçen yıl seni gördüğümü hatırlıyorum.
Seni bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
Sana bir not bırakmalıydım.
Seninle tanıştığıma pişman değilim.
Sizi böyle rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Seni tanıdığım için kendimi şanslı hissediyorum.
Sana o sandvici yapmamalıydım.
Umarım sizi rahatsız hissettirmedim.
- Ben, sizi bu kadar uzun beklettiğim için üzgünüm.
- Sizi çok uzun beklettiğim için üzgünüm.
- Sizi uzun süre beklettiğim için üzgünüm.
Seni havaalanında karşılayabilirdim.
Ben seni uzun bir süre beklettiğim için üzgünüm.
Seni bu yaz göremedim çok üzgünüm.
Doğruyu söylediğime pişmanım.
Seni incittiğim için üzgünüm.
Sana arkada kalmanı söylediğimi düşündüm.
Seni öldürebilirdim, ama yapmadım.
Saatler önce uyumalıydın.
Seni aradığımı hâlâ hatırlamıyorum.
Seni asla unutmayacağım.
Onu yapmanı istememeliydim.
Dün seni ziyaret etmeye niyetlenmiştim.
Ayrıca, seni tanıdığım için çok mutluyum.
Bence sana ondan bahsetmeliydim.
Seni gördüğümü asla unutmayacağım.
Daha erken yazmadığım için lütfen beni affet.
Seninle bir yerde karşılaştığımı düşünüyorum.
Size daha önce yazmadığım için özür dilerim.
İki yıl önce seni gördüğümü hatırlamıyorum.
Olduğun yerde kalmanı söylediğimi düşündüm.
Umarım seni uyandırmadım.
Ben de sizi gördüğüme çok memnun oldum.
Sanırım şu andaki işini bırakmasan iyi olur.
Uzun bir süre yazmadığım için lütfen beni affet.
Seni çok fazla rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Sana söylediğim için pişmanlık duyuyorum.
- Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Seni sıkıntıya soktuğum için üzgünüm.
Senin için zor olmuş olmalı.
Öğretmeninle böyle bir yerde karşılaşmış olduğuna şaşırmış olmalısın.
Mektubuna daha erken cevap vermediğim için özür dilerim.
Hasta olduğunu bilseydim, seni hastanede ziyaret edebilirdim.
Hemen cevap vermediğim için özür dilerim.
Seni gördüğüme sevindim.
Acele etmene gerek yoktu; çok erken vardın.
Ben seni davet etmekten memnunum.
Polis cinayet gecesinde olduğunu söylediğin yerde seni gördüğünü hatırlayan tek bir kişiyi bulamıyor.
Sana burada rastladığım için mutluyum.