Translation of "Galletas" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Galletas" in a sentence and their turkish translations:

- Sírvete más galletas.
- Sírvase más galletas.
- Sírvanse más galletas.

Daha fazla kurabiye alın.

Tengo galletas.

Kurabiyelerim var.

- Él está haciendo galletas.
- Él prepara galletas.

O kurabiye yapıyor.

- ¿Cuántas galletas te comiste?
- ¿Cuántas galletas os comisteis?

Kaç tane kurabiye yedin?

¿Quieres más galletas?

Biraz daha kurabiye ister misiniz?

Estamos horneando galletas.

Kurabiye yapıyoruz.

- Lleva un tiempo cocinar galletas.
- Cuesta un rato hacer galletas.
- Las galletas tardan un rato en hacerse.

Kurabiye yapmak zaman alır.

Le vieron robando galletas.

Kurabiyeleri çalarken belirlendi.

Me gustan las galletas.

Kurabiyeleri severim.

¿Dónde están las galletas?

Kurabiyeler nerede?

Las galletas estaban deliciosas.

Kurabiyeler lezzetliydi.

Habrá leche y galletas.

Süt ve kurabiyeler olacak.

Tom me hizo galletas.

Tom bana kurabiyeler yaptı.

Me encantan las galletas.

Kurabiyeleri severim.

- Ellos compraron una caja de galletas.
- Ellas compraron una caja de galletas.

Onlar bir kutu bisküvi aldılar.

Por favor, guste servirse galletas.

Lütfen bisküvilere buyurun.

Tomás hornea una galletas riquísimas.

Tom lezzetli kurabiyeler yapar.

Dale esas galletas a Tom.

Şu kurabiyeleri Tom'a ver.

Quiero unas galletas de chocolate.

Çikolatalı bisküviler istiyorum.

Hay galletas en el horno.

Fırında kurabiyeler var.

Tom se comió mis galletas.

Tom benim kurabiyelerimi yedi.

¿Me vas a dejar galletas?

Bana hiç kurabiye bırakacak mısın?

Estoy comprando dulces y galletas.

Ben şekerleme ve kurabiyeler satın alıyorum.

- ¿Quién se ha comido todas las galletas?
- ¿Quién se comió todas las galletas?

Tüm kurabiyeleri kim yedi?

- A Tomás le di leche y galletas.
- Le di a Tomás leche y galletas.

Thomas'a süt ve kurabiye verdim.

Hay unas galletas en la jarra.

- Kavanozda biraz şekerleme var.
- Kavanozda birkaç kurabiye var.

Mayuko se comió todas las galletas.

Mayuko tüm kurabiyeleri yedi.

Coged todas las galletas que queráis.

İstediğin kadar çok kurabiye al.

Ella hizo galletas para los niños.

Çocuklar için kurabiye yaptı.

Me he comido todas las galletas.

Bütün krakerleri yedim.

¿Quiere usted galletas con el té?

Çayınızla bisküvi ister misiniz?

Horneé galletas con forma de conejos.

Tavşan şeklinde bazı kurabiyeler yaptım.

Gracias por las galletas. Estaban deliciosas.

Kurabiyeler için teşekkürler. Onlar lezzetliydi.

Estas galletas tienen forma de estrella.

- Bu kurabiyeler yıldız şeklindedir.
- Bu kurabiyeler yıldız şeklinde.

Mi madre hace galletas los domingos.

Anne pazar günleri kurabiyeler pişirir.

Ella me dijo, "Iré a comprar galletas."

Bana "Kurabiye almaya gideceğim" dedi.

Las galletas están debajo de la mesa.

Kurabiyeler masanın altındalar.

La mamá dejó que los niños comieran galletas.

Annem çocukların kurabiye yemelerine izin verdi.

Estas galletas no son caras, pero saben rico.

Bu kurabiyeler pahalı değildir, ancak tadı iyidir.

Atrapé a mi hijo robando del tarro de galletas.

Oğlumu kurabiye kavanozundan çalarken yakaladım.

Mi madre hornea pan y galletas los fines de semana.

Annem hafta sonları ekmek ve kurabiye pişirir.

¿Quién escribe las predicciones de las galletas de la suerte?

Fal kurabiyelerinin içinde bulunan falları kim yazıyor?

Dorenda verdaderamente es una buena chica, ella comparte sus galletas conmigo.

Dorenda gerçekten iyi bir kız. Kurabiyelerini benimle paylaşıyor.

María horneó tres docenas de galletas para la fiesta de Tom.

Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.

Tom ocultó el arma en la jarra de galletas encima del refrigerador.

Tom silahını buzdolabının üstündeki kurabiye kavanozuna sakladı.

¿Has tamizado la harina antes de hacer la masa para las galletas?

Kurabiye hamuru yapmadan önce unu eledin mi?

Aún cuando había muchas galletas en el plato, yo comí sólo tres.

Tabakta birçok kurabiye bulunmasına rağmen, sadece üç tane yedim.

Puse unas galletas sobre la mesa, y los niños se las comieron enseguida.

- Masaya bir miktar kurabiye koydum ve çocuklar onların hepsini silip süpürdüler.
- Masaya bir miktar kurabiye koydum ve çocuklar onları hemen yediler.

A Tom le gusta comer sardinas ahumadas en galletas saladas con mostaza amarilla.

Tom sarı hardallı kraker üzerinde füme sardalya yemeyi sever.

Creo que las galletas caseras de Tom son mejores que las que hace Mary.

Sanırım Tom'un ev yapımı kurabiyeleri Mary'nin yaptıklarından daha iyi.

Las mejores galletas que he comido en mi vida son las que me hizo tu madre.

Benim şimdiye kadar yediğim en iyi kurabiyeler annenin benim için pişirmiş olduklarıdır.

Creí que habíamos comido todo lo que había en la casa, pero encontré otra caja de galletas.

Evdeki her şeyi yediğimizi düşünmüştüm, fakat bir kutu kraker daha buldum.

La esperanza es cuando de repente corres a la cocina como un loco para ver si la caja vacía de galletas de chocolate que te acabas de terminar hace una hora fue mágicamente rellenada.

Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.