Translation of "Francamente" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Francamente" in a sentence and their turkish translations:

Francamente hablando, está equivocado.

- Açıkçası o hatalıdır.
- Dürüstçe konuşmak gerekirse, o hatalıdır.

Francamente hablando, lo odio.

Dürüst olmak gerekirse, ondan nefret ediyorum.

Francamente, ella no me gusta.

Açıkçası, ondan hoşlanmıyorum.

Francamente hablando, cometiste un error.

Açıkçası, bir hata yaptın.

- Dígamelo francamente.
- Dígamelo con sinceridad.

Bana dürüstçe söyle.

Francamente, no porque nos sintamos incómodos,

Yani bizim rahatsız olduğumuzdan dolayı değil açıkçası

Francamente, querida, me importa un bledo.

- Açıkçası, canım, umurumda değil.
- Doğrusu, canım, vız gelir tırıs gider.

Hablando francamente, no me gusta tu idea.

Açıkçası, senin görüşünü sevmiyorum.

Francamente hablando, no quiero trabajar con él.

Açıkçası, onunla çalışmak istemiyorum.

Hablando francamente, él no es de fiarse.

Açıkça konuşmak gerekirse, o güvenilmez biri.

Francamente hablando, yo no estoy de acuerdo contigo.

Açıkça söylemek gerekirse, seninle aynı fikirde değilim.

Hablando francamente, él no es un hombre de fiar.

Dürüstçe konuşulursa, o güvenilmez bir adamdır.

Francamente, no tuve suficiente confianza para invitar a María a almorzar conmigo.

Açıkçası, Mary'nin benimle öğle yemeği yemesini istemeye güvenim yoktu.

Francamente creo que es mejor ser un fracaso en algo que amas de lo que ser un éxito en algo que odias.

Nefret ettiğin bir şeyde başarılı olmaktansa sevdiğin bir şeyde başarısız olmanın daha iyi olduğunu içtenlikle düşünüyorum.