Translation of "Fluye" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Fluye" in a sentence and their turkish translations:

Todo fluye.

Her şey akıp gidiyor.

- El río fluye tranquilamente.
- El río fluye pacíficamente.

Nehir sakin bir şekilde akıyor.

Un río fluye.

Bir nehir akar.

El río fluye hasta el mar.

Nehir denize doğru akmaktadır.

El agua fluye bajo el puente.

Su köprünün altından akar.

El Rin fluye entre Francia y Alemania.

Ren nehri Fransa ve Almanya arasında akar.

El río fluye a través del bosque.

Nehir ormanın içinden kıvrılarak gitmektedir.

El río fluye lentamente hacia el mar.

Nehir yavaş yavaş denize doğru akar.

El río fluye a través de la ciudad.

Nehir kasabanın içinden geçer.

El río fluye en frente de nuestra aldea.

Köyümüzün önünden nehir geçiyor.

No hay pasado ni futuro, todo fluye en un eterno presente.

Geçmiş ve gelecek yok; her şey sonsuz bir şimdikilikte akıyor.

Apuntador piensa en un texto de cristal que fluye sobre el cristal

prompter şu bir cam düşünün camda yazı akıyor

- La vida no es fácil.
- La vida no fluye suavemente, siempre hay altibajos.

Hayat kolay değil.

Si la velocidad a la que fluye el agua del acuífero glaciar es bastante alta.

akış oranı yeterince yüksekse telafi edilebilir.