Examples of using "Fluye" in a sentence and their turkish translations:
Her şey akıp gidiyor.
Nehir sakin bir şekilde akıyor.
Bir nehir akar.
Nehir denize doğru akmaktadır.
Su köprünün altından akar.
Ren nehri Fransa ve Almanya arasında akar.
Nehir ormanın içinden kıvrılarak gitmektedir.
Nehir yavaş yavaş denize doğru akar.
Nehir kasabanın içinden geçer.
Köyümüzün önünden nehir geçiyor.
Geçmiş ve gelecek yok; her şey sonsuz bir şimdikilikte akıyor.
prompter şu bir cam düşünün camda yazı akıyor
Hayat kolay değil.
akış oranı yeterince yüksekse telafi edilebilir.