Translation of "Fadil" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Fadil" in a sentence and their turkish translations:

- Fadil me va a matar.
- Fadil va a matarme.

Fadil beni öldürecek.

- Fadil lo intentó otra vez.
- Fadil lo intentó de nuevo.
- Fadil lo volvió a intentar.

- Fadıl yine denedi.
- Fadıl tekrar denedi.
- Fadıl bir daha denedi.
- Fadıl gene denedi.

Fadil está enamorado de otra.

Fadil başka birine aşık.

Fadil es un sociópata desalmado.

Fadıl kalpsiz bir sosyopattır.

El padre de Fadil era alcohólico.

Fadıl'ın babası alkolikti.

Fadil se sentía desamparado y abandonado.

Fadıl kendini ihmal edilmiş ve terk edilmiş hissetti.

Fadil estaba actuando como un niño.

Fadil bir çocuk gibi davranıyordu.

Fadil llevó a Layla a casa.

Fadıl, Leyla'yı eve getirdi.

A Fadil le dispararon múltiples veces.

Fadıl defalarca kez vuruldu.

Fadil escondió las armas en el coche.

Fadıl silahları arabada sakladı.

Fadil estaba enamorado de su coche nuevo.

Fadıl yeni arabasına aşıktı.

Fadil llevó a Layla a una casa abandonada.

Fadıl, Leyla'yı terk edilmiş bir eve götürdü.

Fadil le prometió a Layla una vida de riquezas.

Fadıl, Leyla'ya zengin bir yaşam vaadinde bulundu.

La banda llegó a ser la familia de Fadil.

Çete, Fadıl'ın ailesi oldu.

Fadil condujo el coche a una casa abandonada y lo escondió.

Fadıl arabayı terk edilmiş bir eve kadar sürdü ve oraya sakladı.

Fadil abandonó a Layla después de que le quitara la virginidad.

- Fadıl onun bekaretini aldıktan sonra Leyla'yı terk etti.
- Fazıl, Leyla'nın ırzına geçtikten sonra onu terk etti.
- Fadıl, Leyla'nın bekâretini bozup onu terk etti.