Translation of "Matar" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Matar" in a sentence and their turkish translations:

- Los quiero matar.
- Las quiero matar.

Onları öldürmek istiyorum.

Fumar puede matar.

Sigara içmek öldürebilir.

- Podría matarte.
- Yo podría matarte.
- Podría matarlo.
- Yo podría matarlo.
- Podría matarla.
- Yo podría matarla.
- Podría mataros.
- Yo podría mataros.
- Podría matarlos.
- Yo podría matarlos.
- Podría matarlas.
- Yo podría matarlas.
- Te podría matar.
- Yo te podría matar.
- Lo podría matar.
- Yo lo podría matar.
- La podría matar.
- Yo la podría matar.
- Os podría matar.
- Yo os podría matar.
- Los podría matar.
- Yo los podría matar.
- Las podría matar.
- Yo las podría matar.

Seni öldürebilirim.

- Quiero matar a alguien.
- Tengo ganas de matar a alguien.

Birini öldürmek istiyorum.

Todos aquí para matar.

Hepsi burada av indirme peşinde.

No me puedes matar.

Beni öldüremezsin.

Se llevan a matar.

Onlar gerçekten birbirlerinden nefret ediyorlar.

Quiero matar a Tom.

Tom'u öldürmek istiyorum.

Tom volverá a matar.

Tom yine öldürecek.

Te vamos a matar.

Seni öldüreceğiz.

¿Quién te querría matar?

Seni kim öldürmek ister?

La voy a matar.

Ben onu öldüreceğim.

Puedes matar a una persona, pero no puedes matar una idea.

Bir insanı öldürebilirsin ama bir fikri öldüremezsin.

- Esta bomba puede matar mucha gente.
- Esta bomba puede matar a muchas personas.
- Esta bomba puede matar a mucha gente.

Bu bomba bir sürü kişiyi öldürebilir.

Pueden matar a un guepardo.

Çitayı bile öldürür.

Pero demasiado sol puede matar,

Fakat güneşin fazlası da öldürebilir.

Voy a matar a papá.

Babamı öldüreceğim.

Y me quería matar, porque…

İnsanın kendini dövesi geliyor yani...

- Me quieren matar.
- Quieren matarme.

- Onlar beni öldürmek istiyor.
- Beni öldürmek istiyorlar.

No podemos matar a Tom.

Tom'u öldüremeyiz.

Yo quería matar a Tom.

Tom'u öldürmek istedim.

Tom quiere matar a Mary.

Tom Mary'yi öldürmek istiyor.

No quise matar a Tom.

Tom'u öldürmek istemedim.

Tom planeó matar a Mary.

Tom, Mary'yi öldürmeyi planladı.

Alguien intentó matar a Tom.

Birisi Tom'u öldürmeye çalıştı.

El veneno te puede matar.

Zehir sizi öldürebilir.

¿Quién querría matar a Tom?

Tom'u kim öldürmek isterdi?

No pude matar a Tom.

Tom'u öldüremedim.

Tom ha vuelto a matar.

Tom tekrar öldürdü.

No quiero matar a nadie.

Kimseyi öldürmek istemiyorum.

- Voy tarde. Mary me va a matar.
- Estoy retrasado. Mary me va a matar.

Ben geç kaldım. Mary beni öldürecek.

Juguemos algunos videojuegos para matar tiempo.

Zaman öldürmek için bazı video oyunları oynayalım.

Matar dos pájaros de un tiro.

Bir taşla iki kuş vurmak.

Mi hermano me va a matar.

Erkek kardeşim beni öldürecek.

Mi madre me va a matar.

Annem beni öldürecek.

Mi esposo me va a matar.

Kocam beni öldürecek.

Leo libros para matar el tiempo.

Vakit öldürmek için kitap okurum.

Tu madre me va a matar.

Annen beni öldürecek.

Mi hermana me va a matar.

Kız kardeşim beni öldürecek.

Ellos iban a matar a Tom.

Onlar Tom'u öldüreceklerdi.

Mi hermana pequeña me quiere matar.

Küçük kız kardeşim beni öldürmek istiyor.

Mi padre me va a matar.

Babam beni öldürecek.

Jugamos cartas para matar el tiempo.

Vakit geçirmek için kart oynadık.

Tom no pretendía matar a Mary.

Tom'un niyeti Mary'yi öldürmek değildi.

Tom va a matar a Mary.

Tom, Mary'yi öldürecek.

Ya está. Me van a matar.

İşte bu. Beni öldürecekler.

Tomás trató de matar a María.

Tom, Mary'yi öldürmeye çalıştı.

Tom amenazó con matar a Mary.

Tom, Mary'yi öldürmekle tehdit etti.

Tom no quiso matar a Mary.

Tom'un niyeti Mary'yi öldürmek değildi.

- Hay gente que lee libros para matar el tiempo.
- Algunos leen libros para matar el tiempo.

Bazı insanlar zaman geçirmek için kitap okurlar.

¿Es por eso que me quieres matar?

Bu yüzden mi beni öldürmek istiyorsun?

¿Por qué alguien querría matar a Tom?

Neden biri Tom'u öldürmek istiyor?

¿Por qué Tom querría matar a alguien?

Tom neden birini öldürmek ister?

No nos puedes matar a los dos.

İkimizi öldüremezsin.

Alguien amenazó con matar a ese político.

Biri o politikacıyı öldürmekle tehdit etti.

El tiempo lee libros para matar personas.

Zaman insanları öldürmek için kitap okur.

Esta bomba puede matar a muchas personas.

Bu bomba bir sürü insanı öldürebilir.

¿Por qué Tom querría matar a Mary?

Tom niçin Mary'yi öldürmek istiyor?

Tom estaba determinado a matar a Mary.

Tom, Mary'yi öldürmeye kararlıydı.

Tom y Mary intentaron matar a John.

Tom ve Mary John'u öldürme girişiminde bulundular.

Yo rondé por las calles para matar tiempo.

Zaman geçirmek için caddelerde dolaştım.

Yo no voy a intentar matar esa cosa.

O şeyi öldürmeye çalışmayacağım.

- Te mato.
- Te mataré.
- Te voy a matar.

Seni öldüreceğim.

Matar a dos pájaros con un solo tiro.

Bir taşla iki kuş öldür.

Guarda tu lengua, o te van a matar.

Dilini tut, yoksa öldürüleceksin.

Letal porque los iba a matar de aburrimiento.

Katildi çünkü onları ölümüne bunaltacaktı.

Ella lo perdonó por matar a su padre.

O, babasını öldürdürmesine rağmen onu affetti.

- Maté dos pájaros de un tiro.
- Matar dos pájaros con un solo tiro.
- Matar dos pájaros con una piedra.

Bir taşla iki kuş.

Y la epidemia avanzó hasta matar 11 000 personas.

salgın kontrolden çıkarak 11 binden fazla kişiyi öldürdü.

Si es euforbiácea y la beben, los puede matar.

Eğer bu bir sütleğense onu içmek sizi öldürebilir.

Si es euforbiácea y la beben, los puede matar.

Eğer bu bir sütleğense onu içmek sizi öldürebilir.

Entonces la luz UVC lejana debiera poder matar bacterias

Yani uzak-UVC, bakterileri

No hay criaturas que las hormigas no puedan matar

karıncaların öldüremeyeceği hiçbir canlı yok

Está diciendo que nos van a matar a todos.

Hepimizin öleceğimizi söylüyor.

¿Cómo derrotas a la muerte sin matar la vida?

Hayatı öldürmeden ölümü nasıl yeniyorsunuz?

Hace mucho calor, ¡esta ropa te va a matar!

Çok sıcak. Bu elbiseler seni öldürecek!

Un poco de trabajo no te va a matar.

Biraz iş seni öldürmez.

Hay gente que lee libros para matar el tiempo.

Zaman geçirmek için kitap okuyan kişiler var.

No puedes matar a alguien que ya está muerto.

Zaten ölü olan birini öldüremezsin.

Quiero matar a Tom antes que él me mate.

O beni öldürmeden önce Tom'u öldürmek istiyorum.

Si me vas a matar, quiero saber por qué.

Beni öldürecekseniz sebebini bilmek istiyorum.

Nunca uses un cañón para matar a una mosca.

Asla bir sineği öldürmek için bir top kullanma.

- Te mataré.
- Te voy a matar.
- Voy a matarle.

Seni öldüreceğim.

Después de matar el carnero tendrá usted que desollarlo.

Koyunu öldürdükten sonra onun derisini yüzmek zorunda kalacaksın.

- Intentaron asesinar al presidente.
- Han intentado matar al presidente.

Başkana suikast düzenlemeye kalkıştılar.

Tom quería matar a Mary, pero John le detuvo.

Tom Mary'yi öldürmek istedi fakat John onu durdurdu.

Es difícil creer que Tom pudiera matar a alguien.

Tom'un birini öldürebileceğine inanmak zor.

- Fadil me va a matar.
- Fadil va a matarme.

Fadil beni öldürecek.

Matar a la gallina de los huevos de oro.

Altın yumurtlayan tavuğu öldürmek.

Puede matar a presas diez veces más grandes que ella.

Kendinden on kat büyük avları indirebilir.

- Yo intentaba perder tiempo.
- Estaba tratando de matar el tiempo.

Zaman öldürmeye çalışıyordum.

- Mi padre me va a matar.
- ¡Mi papá me matará!

Babam beni öldürecek.

No me hables de Tom, estoy a matar con él.

Benimle Tom hakkında konuşma. Biz dargınız.

- ¿Tienes alguna idea de por qué alguien iba a querer matar a Tom?
- ¿Tienes alguna idea de por qué alguien querría matar a Tom?

Neden birinin Tom'u öldürmek istediği konusunda herhangi bir fikrin var mı?

Es que, de hecho, sabemos cómo matar cada tipo de microbio,

her tür mikrobu, virüsü ve bakteriyi