Examples of using "Intentar" in a sentence and their turkish translations:
Denememe izin ver.
Onu deneyebilir miyim?
Ben deneyeyim!
Hangisini denemek istiyorsunuz?
Onu kendime çekmeye çalışabilirim.
Biz onun onu denemesine izin vereceğiz.
Sana yardım etmeyi denemek istiyorum.
- Denemeliyim.
- Denemem gerekiyor.
Onu görmeye çalışmalısın.
Denemelisin.
Onu tek başıma yapmayı deneyebilirdim.
ve bir şey yakalamaya çalışırım.
görüntü yakalamaya çalışmak...
Onu ikna etmeye çalışmak saçma.
Bir şey yapmaya çalışmalıyız.
Yeni bir şey denemek ister misin?
Başka bir şey deneyebilir miyiz?
Beni kontrol etmeye çalışmayı bırak!
- Her şeyi denememiz gerek.
- Her şeyi denemeliyiz.
Başka bir şey denemek istiyorum.
Tekrar denemeye karar verdim.
Devam etmeyi denemek istedim.
Bunu yapmayı denemek incitmezdi.
Deneyeceğim.
Denemeyeceğim bile.
onları dinleyemez miyiz
bir tane daha yakalayıp yakalayamayacağınızı görmek ister misiniz?
- Daha kibar olmayı denemelisin.
- Daha kibar olmaya çalışmalısınız.
Canım denemek istemiyor.
Tom onu tekrar deneyecek.
Bunu yapmayı denemek iyi bir fikir olurdu.
Tedavisi olmadığı için, bu kronik hastalıktan korunmaya çalışmamız gerek,
onu hatalı bulmadım.
Ardından tekrar denedim.
ve deneyip çözme mücadelesi vardı.
- Bir kez daha denememe izin verir misin?
- Bir kez daha denememe izin verir misiniz?
- Onun denemeye değer olduğunu düşünüyorum.
- Sanırım o denemeye değer.
- Denediğim için beni ayıplayamazsınız.
- Denediğim için beni suçlayamazsın.
Deneyeceğim.
O başka bir şey denemek istemiyor.
Çevreyi korumaya çalışmalıyız.
Belki tekrar denemeliyiz.
Tekrar deneyelim çocuklar.
Her zaman Fransızca öğrenmeyi denemek istedim.
Tom her zaman yeni bir şey denemek ister.
Tom'a daha çok benzemeye çalışmalısın.
Lütfen bunu evde deneme.
Kapıyı barutla patlatmak mı istiyorsunuz?
Bu denemek istemeyeceğiniz bir şey.
Tamam, bu denemek istemeyeceğiniz bir şey.
Onu bir şekilde dışarı çıkartmaya çalışacağız.
Biraz daha heyecan verici sesler çıkarmalı.
Öğrenciler geç kalmamaya çalışmalıdır.
Denediği için bir adamı suçlayamazsın.
Tom bir şey denemek için gönüllü.
Her zaman başkalarına yardımcı olmaya çalışmalıyız.
Tom'un önerdiği şeyi deneyeceğimi düşündüm.
İyi bir bronzluk elde etmeye çalışacağım.
Bir diyet yapmayı denemek isteyebilirsin.
Kütüphanede çalışmayı denemek isteyebilirsin.
- Onu deneyeyim.
- Onu denememe izin ver.
Böcek ısırıklarını kaşımaya çalışmaman gerekir.
Denememek başarısız olmaktır.
O şeyi öldürmeye çalışmayacağım.
Tom'un ateş yakmaya çalıştığını gördün mü?
Ayılmaya çalışmak için yürüyüşe gittim.
Bunu düzeltmeye çalışmak bir zaman kaybı.
Onlar saldırmak niyetindeler.
Neden yarın bunu tekrar yapmayı denemiyoruz?
Tom deneyecek.
Tom'u ikna etmeye çalışmanın bir faydası yok.
Mutluluğu aramak seni sadece mutsuz eder.
Bunu yapmaya çalışacak kadar cesur değilim.
Ya buna tırmanmaya çalışacağım ya da mağaranın ağzından kaya tırmanışı yapacağım.
Elimden geleni yapmaya çalışacağım.
Bu avı ancak baharda birkaç gece yakalamaya çalışabilirler.
İlk hissettiğin içgüdü, köpek balıklarını korkutup kaçırmaktı.
İlk treni yakalayabilmek için çabucak yürüdüm.
Onu nasıl yapacağımı bilmiyordum fakat denemek için istekliydim.
Ben senin teklifini takdir ediyorum, ama bunu tek başıma yapmaya çalışmak istiyorum.
Yapacağını söylediği şeyi yapamadı.
Bunu tamir etmeye çalışmaktansa yeni bir tane alsan daha varlıklı olacaksın.
Oraya gitmek istiyorsan seni durdurmaya çalışmayacağım.
Onu ikna etmeye çalışmanın hiçbir anlamı olmadığını düşünüyorum.
ve beni alternatif sözümler üretmek için yeni bir şey öğrenmeye