Translation of "Existe" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Existe" in a sentence and their turkish translations:

- Ella no existe.
- No existe.
- Él no existe.

Yok öyle bir şey.

¿Existe?

Var mı?

La eternidad existe. Existe aquí...

Sonsuzluk vardır. Burada var...

Dios existe.

Tanrı vardır.

No existe.

- O yok.
- Yok öyle bir şey.

- La esclavitud existe todavía.
- La esclavitud aún existe.

Kölelik hâlâ var.

Existe la tentación...

Cezbedicilik var burada.

Todavía existe hoy

günümüzde hala vardır

Todavía existe hoy

Günümüzde yine hala vardır

¿El amor existe?

Aşk var mıdır?

¿Existe algún riesgo?

Herhangi bir risk var mı?

¿Existe el cielo?

Bir cennet var mı?

¿Existe un dios?

Tanrı var mı?

No existe el día

Mutlu olmak istemediğimiz

No existe la moral

ahlak denen bir şey yok

Esta frase no existe.

Bu cümle yok.

En efecto, Dios existe.

Gerçekten Tanrı vardır.

¿El libre albedrío existe?

Özgür irade var mıdır?

La suerte no existe.

- Şans yoktur.
- Şans diye bir şey yoktur.

La perfección no existe.

Kusursuzluk diye bir şey yoktur.

El amor no existe.

- Aşk mevcut değildir.
- Aşk yoktur.

¿Crees que Dios existe?

Allah'ın var olduğuna inanıyor musun?

La intimidad no existe.

Mahremiyet yok.

existe la escritura con jeroglíficos.

hiyeroglif yazılar icat oldu.

Ahora existe la vida granjera,

Artık tarımsal hayat tarzı keşfedilmişti

Por suerte, tal cosa existe,

Neyse ki, böyle bir şey var:

La retroexcavadora ya no existe

iş makinesi zaten yok

¿Existe cura para la estupidez?

Aptallık için bir tedavi var mı?

Creo que el amor existe.

Aşkın var olduğuna inanıyorum.

El amor eterno no existe.

Sonsuz aşk yoktur.

La verdadera amistad no existe.

Gerçek arkadaşlık yoktur.

Pero el estudio reciente que existe

ama son zamanlardaki mevcut araştırmalar

También existe esto hoy en día

Günümüzde yine bu da vardır

Mientras haya esperanza, existe la posibilidad.

- Umudun olduğu sürece, bir şans vardır.
- Umudun olduğu sürece bir şans kalır.

Pienso que el amor no existe.

Bence aşk yok.

Yo no creo que Dios existe.

Tanrı'nın var olduğuna inanmıyorum.

Esta palabra no existe en francés.

Bu sözcük Fransızcada yok.

Solo existe una manera de vivir.

Yaşamak için sadece bir yol vardır.

Dios existe pero olvidó la contraseña.

Tanrı var ama şifreyi unutmuş.

La gente cree que Dios existe.

İnsanlar tanrının var olduğuna inanırlar.

No existe tal práctica en el Islam

İslamiyet'te böyle bir uygulama yoktur

Tenemos pruebas muy claras de que existe,

Var olduğuna dair çok açık kanıtlarımız var.

¿Existe alguna forma de vida en Marte?

Mars'ta hayat var mıdır?

Ya no existe esa superstición tan absurda.

Böyle saçma bir batıl inanç artık yok.

El servicio militar obligatorio existe en Turquía.

Türkiye'de zorunlu askerlik vardır.

El racismo existe incluso en la televisión.

Irkçılık televizyonda bile var.

Hasta donde sé, no existe tal palabra.

Bildiğim kadarıyla böyle bir sözcük yok.

Para los monoteístas sólo existe un Dios.

- Tektanrıcılar için, sadece tek bir Tanrı vardır.
- Monoteistler için, sadece tek bir Tanrı vardır.
- Monoteistler için, yalnızca tek bir tanrı vardır.

Me pregunto si realmente Santa Claus existe.

Gerçekten bir Noel baba olup olmadığını merak ediyorum.

La cual no existe de todas maneras.

zaten böyle bir şey de yok.

¿Existe la posibilidad de que esté embarazada?

Hamile olma ihtimaliniz var mı?

En Sudáfrica, existe un programa llamado Chicas Tecno.

Güney Afrika'da ise Techno Girls denilen bir program var.

La imagen realmente solo existe en tu mente.

Görsel gerçekten de sadece zihninizde.

No existe cosa más política que una revolución.

Bir devrimden daha siyasi bir şey yoktur.

4 mil años después, no existe tal tecnología

4 bin yıl sonra yani böyle bir teknoloji yok

La conclusión puede parecer trivial: el esperanto existe.

Sonuç önemsiz görünebilir: Esperanto vardır.

Me pregunto si existe vida en otros planetas.

Diğer gezegenlerde yaşam olup olmadığını merak ediyorum.

- ¡No existen las coincidencias!
- ¡El azar no existe!

Tesadüf yok!

¿El amor existe o es solo una ilusión?

Aşk gerçek mi yoksa sadece bir yanılsama mı?

Este tipo de perro existe solo en Japón.

Bu tür köpek sadece Japonya'da bulunur.

¿El poder existe únicamente en las salas de juntas

Güç acaba yalnızca yönetim kurulu odalarında,

Todavía existe importante odio racial contra las personas negras.

Siyah insanlara karşı hâlâ ciddi bir ırkçı nefret vardır.

¿Por qué existe Miss Italia y no Mister Italia?

Niçin İtalya Güzeli var ama İtalya Yakışıklısı yok.

Existe un grado de estrés en todos los trabajos.

Her işte bir ölçüde stres vardır.

El acento circunflejo no existe en la lengua española.

- İspanyolcada düzeltme işareti yoktur.
- İspanyolcada şapka işareti yoktur.
- İspanyolcada inceltme işareti yoktur.

Esa es la razón por la que el negocio existe.

Şirketlerin var olmasının sebebi de bu.

Existe una tendencia que invierte esta atomización de la sociedad:

Toplumumuzun bu bireyselleşmesini tersine döndüren bir trend var:

En resumen, este virus ya existe en la naturaleza misma.

yani kısacası doğanın kendisinde bu virüs zaten mevcut

Existe una situación similar en los turcos de Asia Central.

Orta Asya Türkler'inde yine buna benzer bir durum var ortada

Y desafortunadamente, la colaboración de estos dos genios no existe.

Ve bu iki dahinin ortak yaptığı çalışma malesef yok

Existe la posibilidad de que lo que dijo sea cierto.

Onun söylediğinin doğru olma olasılığı var.

El pasado año, había un estudio confirmando que existe un nexo

Daha geçen yıl yapılan bir araştırma,

Que el negocio existe para maximizar las ganancias de los accionistas.

Şirketler yalnızca kârı en maksimize etmek ve hissedarları zengin etmek için var.

No existe ningún país del mundo que esté libre de propaganda.

Yeryüzünde propagandanın bulunmadığı ülke yoktur.

- Ya hay subte en Río.
- Ya existe un metro en Río.

Rio'da zaten bir metro var.

Nadie de nosotros lo había tenido antes y no existe vacuna

Hiçbirimiz daha önce karşılaşmadı ve aşısı yok.

- No hay amor sin celos.
- No existe el amor sin celos.

Kıskançlık olmadan sevgi yoktur.

Existe un momento exacto en Gian't Steps, que demuestra lo compleja

Giant Steps kaydında bir an var, parçanın ne kadar

Así que existe la ira en el cerebro de los animales,

Yani hayvan beyninde kızgınlık gibi bir şey var

Y fue porque las sesiones las planificó el mejor terapeuta que existe:

Çünkü dersler en doğru terapist tarafından hazırlanıyordu:

Einstein argumenta que existe una conexión entre el espacio y el tiempo.

İşte Einstein uzayla zamanın arasında böyle bir bağlantı olduğunu ileri sürüyor

- En España existe democracia desde 1975.
- España es una democracia desde 1975.

- İspanya'nın 1975'ten beri bir demokrasisi var.
- İspanya'da 1975'ten bu yana demokrasi bulunmaktadır.

La mayoría de las personas no saben que la lengua Lojban existe.

Çoğu insan Lojban dilinin var olduğunu bilmez.

No existe un camino hacia el amor. El amor es el camino.

Sevmek için yol yoktur. Sevgi yoldur.

No existe un camino hacia la felicidad. La felicidad es el camino.

Mutluluğa giden bir yol yoktur. Mutluluğun kendisi yoldur.

Se trata del truco más viejo de magia que existe, tiene 2000 años

Bu, 2000 yıldan uzun süreyle, sihrin en eski numarası

Existe poca investigación de las razones por las que los hombres se suicidan,

Erkeklerin neden intihar ettikleri üzerine çok az araştırma var

Uds. ya saben que esto existe porque el héroe suele ir de blanco,

Ayrıca, bunun varolduğunu biliyorsun zira kahramanı beyaza,

Existe el mismo evento similar, en realidad con el viaje en el tiempo

Aynı benzer bir olay var aslında zaman yolculuğuyla

- Dios no existe.
- La blasfemia es un crimen sin víctima.
- No hay dios.

Tanrı var değildir.