Examples of using "Eternidad" in a sentence and their turkish translations:
- Bana bir ömür gibi gelmişti.
- Bir ömür gibi gelmişti.
Sizi beklemek uzun zamanımızı aldı.
Bu sonsuza kadar sürer.
Çok uzun süre bekletildim.
Sonsuzluk vardır. Burada var...
Her şeyi açıklamam sonsuza kadar sürer.
Bu çok uzun sürecek.
Valizlerimi toplamak uzun zamanımı aldı.
- Uzun süredir seni görmedim.
- Ben uzun süredir seni görmedim.
- Kotlar çok zor kuruyor.
- Kot pantolonların kuruması çok uzun sürüyor.
Ebedilik gerçekten çok uzun bir zaman.
Zaman sonsuzluğun bir parçasıdır.
Bilgelik sonsuz bir hazinedir.
Tom uzun bir zaman gibi görünen şeyi bekledi.
Şu anda yaşa, sonsuza kadar yaşa!
ve mavi okyanus ve siyah sonsuzluk arasında bulunur,
Tecrübe ve öğrenme için sonsuzluk yeterli değildir.
Bu koskoca sonsuzlukta sahip olduğum tek şey yaşamdır.
Her zaman asla öğrenemeyeceğim şeyler olacaktır, benim önümde sonsuzluğum yok.
Şimdi yaşadığın hayatı sonsuza dek yaşamak ister misin?
Zaman kavramının sadece bir yanılsamadan ibaret olduğunu anlamak için sonsuzluk denizlerini geçtim.
Şimdiye kadar ebediyetin ne için var olduğunu bilmezdim. Aramızdan bazılarının Almanca öğrenmesine bir şans vermek içinmiş.
Nasılsın? Uzun süredir seni görmedim!